İstanbul’da CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer geçtiğimiz Çarşamba sabahı İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından evine yapılan baskınla gözaltına alındı ve gece çıkarıldığı İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği’nce “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla tutuklandı.
İçişleri Bakanlığı Perşembe sabahı yayınladığı açıklamada tutuklanan Özer’in görevden uzaklaştırıldığını ve İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy’un Esenyurt Belediyesi’ne kayyım olarak atandığını duyurdu.
Özer’in tutuklama kararı sonrası Çağlayan önünde açıklama yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu Özer’e yönelik tutuklamayı protesto etmek üzere demokratik kamuoyunu 31 Ekim Perşembe günü Esenyurt’ta yapacakları “Halk Buluşması” mitingine davet etti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi de (DEM Parti) Halk Buluşması’na katılım çağrısı yaptı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın katılım gösterdiği buluşmaya yüzlerce Esenyurtlu katıldı.
Kimisi elinde Türk bayrağı kimisi CHP bayrakları kimisi de DEM Parti bayrakları ile Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda buluşan yurttaşlar İlke TV’ye konuştu.
Kendi oylarıyla seçilen belediye başkanı Özer’in tutuklanmasını ve yerine kayyım atanmasını değerlendiren Esenyurtluların verdiği mesaj net: Kayyımı istemiyorlar. “Kendi irademle belediye başkanımı ben seçtim” diyerek Ahmet Özer’e sahip çıkan Esenyurtlular, belediye başkanı koltuğunda şimdi bir kayyımın oturmasına karşı hem üzgün hem de öfkeli…
‘Oyumun arkasındayım, buradayım’
Polis barikatları, akrep, TOMA ve çok sayıda çevik kuvvet polisinin çevrelediği Cumhuriyet Meydanı’na polis arama noktasından üstümüz aranarak giriyoruz. İki çocuk annesi Şimşek yıllardır Esenyurt’ta yaşıyor ve seçimlerde Ahmet Özer’e oy veren yurttaşlardan biri.
“Belediye başkanımı ben seçtim, kendi irademle. Ona güvendiğimiz için kentimizin yönetimi teslim ettik” diyen Şimşek, şunları belirtiyor:
“Bugün bizim yönetimimizi yapacak olan şahsa hükümetimizin kolluk güçlerine verdiği bir talimatla tutuklandığını öğreniyoruz. Bu bizi çok yıprattığı, üzdüğü için buradayız.”
Şimşek ayrıca, “Az önce kolluk kuvvetleri bizi sürükleyerek dışarı attılar. Tekrar içeri geldik. Burası benim evim, benim bahçem… Ben torunumla burada yaşamak istiyorum” diyor.
“Ben halkım, hizmet istiyorum. hizmetimi vereceğine inandığım, beni ikna eden bir şahsa oy verdim. oyumun arkasındayım, buradayım” diyen Şimşek “Benim irademe niçin gem vuruluyor?” diye soruyor ve ekliyor: “Utanıyorum bunu yaşadığım için.”
‘Ya Erdoğancısın, ya teröristsin’
Esenyurt halkı oy verdikleri belediye başkanının “siyasi bir rehine” olarak tutuklandığını düşünüyor. Yurttaşlar kadın ve çocuk cinayetleri, ekonomik kriz ve eğitime yönelik toplumsal sorunlar yerine ülke gündemine kayyımların sokulmasını eleştiriyor.
“Her gün çocuklarımız katlediliyor. her gün kadınlar katlediliyor, bunların önüne geç” sözleriyle Erdoğan’a seslenen 34 yaşındaki Mehmet Karataş “Ekonomiyi bitirmişsin, adaleti bitirmişsin, eğitimi bitirmişsin, ülkeye 20 milyon yabancı kaçak sokmuşsun. Demirtaş sekiz yıldır cezaevinde sişyasi rehine. Can Atalay siyasi rehine. Ahmet Özer’i tutukladılar, siyasi rehine! Ne yapmaya çalışıyorsun sen?” diye soruyor.
“Bu ülkede ya Erdoğancısın, ya teröristsin! Siz bu halkın hizmetkarısınız. Bu ülkenin sahibi değilsiniz” diyen Karataş “Demirtaş’ı bir an önce serbest bırakın, Can Atalay’ı bir an önce serbest bırakın, Ahmet Özer’i bir an önce serbest bırakın” çağrısı yapıyor.
‘İmamoğlu’nu devirmek için bir zemin’
Tacettin Ulu adlı yurttaş ise “Dünyanın hiçbir yerinde kayyım diye bir şey yoktur. bunu halk seçmiş, halk getirmiş buraya, halk sorumludur” diyor ve şunları ekliyor:
“Eğer bir AK Partili olsaydı Ahmet Özer’i böyle yapmazdı. Adam baktı burada bir iş yapıyor, onun için kayyım atadı.”
“Burada yaşıyorsunuz, oy kullanıyorsunuz. Oy verdiğiniz kişi yerine bir atanmışın gelmesi size nasıl hissettiriyor” diye sorduğumuz Karslı bir yurttaş olan Nuran Karasu “Ben devrimci bir seçmen olarak insanlığımdan, gururumdan, onurumdan utanıyorum artık” yanıtını veriyor.
Karasu’ya göre Kürt sorununda yeni bir çözüm süreci ihtimalinin tartışıldığı günlerde bu kayyım uygulamasının gelmesi tüm sürecin bir “kurgu” olduğunu gösteriyor:
“Hepsi düzmece, hepsi hikaye. Hepsi birer hikaye bunların… Tıpkı Fethullah Gülen döneminde yapılan kurgular aynen yapılıyor, aynen örülüyor.”
27 yaşındaki geçn seçmen Tugay Çavle elinde Türk bayrağı ile yürürken meraklı gözlerle mikrofonumuza bakıyor: “Benim düşüncem İmamoğlu’nu devirmek amacıyla bir zemin olarak görüyorlar Esenyurt’u” diyor.. “Eğer ki biz CHP olarak buna Esenyurt’ta izin verirsek bunun önünü açmak olur. biz bunu bildiğimizden ötürü buradayız, burada da kalmaya devam edeceğiz.”
Son söz: ‘Ahmet başkan için çalıştım, kayyım için değil!’
Yanımızdan yürürken röportaja kayıtsız kalamayan başka bir kadın yurttaş mikrofonu kaptığı gibi gözlerinden yaşlar aka aka konuşmaya başlıyor:
“Biz kayyım istemiyoruz. Bir kadın olarak, bir CHP’li olarak Ahmet başkan için çalıştım. Kayyım atansın diye çalışmadım. Hak, hukuk, adalet yok bu ülkede. Ağzımızı açıp bir kelime konuşamıyoruz. Konuşan kendini hapishanede buluyor.”