• Ana Sayfa
  • Kadın
  • EŞİK’ten 11. Yargı Paketi tepkisi: Ahlak bekçiliği mi geliyor?

EŞİK’ten 11. Yargı Paketi tepkisi: Ahlak bekçiliği mi geliyor?

EŞİK Platformu, kamuoyuna sızdırılan 11. Yargı Paketi taslağına sert tepki gösterdi. Kadın ve LGBTİ+’ların yaşam tarzını hedef alan düzenlemelerin hukuk güvenliğini ortadan kaldıracağını belirten platform, “Bu taslak toplumsal mühendislik belgesidir, her yurttaşın özgürlüğünü tehdit ediyor” dedi.

EŞİK’ten 11. Yargı Paketi tepkisi: Ahlak bekçiliği mi geliyor?
EŞİK’ten 11. Yargı Paketi tepkisi: Ahlak bekçiliği mi geliyor?
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 18 Ekim 2025 19:13
  • Güncellenme: 18 Ekim 2025 19:16

EŞİK (Eşitlik İçin Kadın Platformu), kamuoyuna sızdırılan “Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklif Taslağı”na ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Platform, “11. Yargı Paketi” olarak anılan düzenlemenin torba yasa mantığıyla, birbirinden ilgisiz alanlarda değişiklikler içerdiğini, bunların önemli bir kısmının kamu güvenliğini sağlamaya değil, toplumsal muhalefeti susturmaya yönelik olduğunu vurguladı.

EŞİK açıklamasında, Türk Ceza Kanunu’nun 225. maddesinde yer alan “Hayasızca Hareketler” suçuna getirilen ceza artışının ve maddenin kapsamının genişletilmesinin “hukuk güvenliğini ortadan kaldıracağını” belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Doğuştan gelen biyolojik cinsiyete aykırı tutum ve davranışta bulunmak” ya da “aynı cinsiyetten kişilerin evlenme töreni yapmak” gibi ifadelerle genişletilen madde, her bireyin yaşam tarzını hedef almaktadır. Bir kadının pantolon giymesi ya da bir erkeğin küpe takması bile ‘biyolojik cinsiyete aykırı davranış’ sayılarak hapisle cezalandırılabilecektir.”

Platform, “Genel ahlak”, “özendirmek”, “teşvik etmek” gibi muğlak kavramların yasaya girmesinin kadınlar ve LGBTİ+’lar başta olmak üzere tüm yurttaşların özgürlüklerini tehdit ettiğini belirterek, “Kime göre ahlak?” sorusunu yöneltti. Açıklamada, İran’da Jina Mahsa Emini’nin rejimin belirlediği örtünme biçimine uymadığı için öldürüldüğü hatırlatıldı ve “Subjektif kavramların ceza kanununda yer alması son derece tehlikelidir” denildi.

Cinsiyet değişikliği hakkına sınırlama

EŞİK’e göre, taslak Türk Medeni Kanunu ve Ceza Kanunu’nda cinsiyet değiştirme sürecini fiilen imkânsız hale getiriyor. Yaş sınırının 18’den 25’e çıkarılması, üreme yeteneği şartının yeniden getirilmesi ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelere zorunluluk getirilmesi “baskı ve eziyetin habercisi” olarak değerlendirildi.

EŞİK, ayrıca cinsiyet değişikliğine dair tıbbi müdahalelere 3 ila 7 yıl hapis cezası öngören düzenlemenin, “insan haklarına ve Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı” olduğunu vurguladı.

Çocuklara ağır cezalar

Taslakta 15-18 yaş arasındaki çocukların cezalarının artırılmasının, çocukları yetişkin gibi yargılamanın önünü açtığını belirten EŞİK, “Bu yaklaşım çocukluk kavramını ortadan kaldırır, erken yaşta evlilikleri meşrulaştırmanın kapısını aralar” dedi. Platform, devletin çocukları suça sürükleyen sosyal koşullarla mücadele etmediğini, buna karşın “suçun cezasını çocuklara çektirmek istediğini” ifade etti.

‘Toplum mühendisliği belgesi’

EŞİK açıklamasında, taslağın yalnızca kadınların ve LGBTİ+’ların değil, her yurttaşın hak ve özgürlüklerini tehdit ettiğini vurgulayarak şu çağrıyı yaptı:
“Devlet ahlak bekçiliği değil görevini yapsın. Bu taslağın yasalaşmasına izin vermeyin. Muhalefet partileri Meclis’e geldiğinde oylamaya katılmasın. Sayısal çoğunluğunu kullanan iktidarın demokratik yasa yapıyormuş gibi görünmesine ortak olmayın.”

EŞİK, 11. Yargı Paketi’nin yasalaşması halinde Türkiye’nin hem Anayasa’yı hem de CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası yükümlülükleri ihlal edeceğini belirterek, tüm yurttaşları bu düzenlemeye karşı ses çıkarmaya çağırdı.