Gazeteci Eyüp Burç, Pazar Konuğu programında Çimen Can’ın sorularını yanıtladı. 19 Temmuz’un anlamını ve Rojava devriminin Ortadoğu’daki etkilerini değerlendiren Burç, “Ortadoğu’da ulus-devlet modelinin çözüldüğü bir sürecin içindeyiz. Rojava’da Kürt hareketi, devletsiz bir toplumu demokratik bir şekilde nasıl örgütleyeceğini gösterdi” dedi.
‘Ortadoğu’da ulus-devlet modeli parçalanıyor’
19 Temmuz’un önemine değinen Burç, bu tarihin Ortadoğu’da yeni bir düzenin başlangıcı olduğunu söyledi. Ulus-devlet modelinin bölgeye zorla giydirildiğini belirten Burç, “Ortaya çıkan sonuç, Ortadoğu’ya giydirilen bu ulus devlet modelinin parçalandığının göstergesidir. Ortadoğu dünyanın ortası sayılır; batıyla doğunun çarpıştığı, savaştığı ya da uzlaştığı bir mekân. Ulus-devlet modeli artık işlemiyor” ifadelerini kullandı.
‘Rojava deneyimi Baasçılığa karşı bir kırılma’
Burç, Rojava’daki devrimi Baas tipi tekçi Arapçı otoriter rejimlerin çözülmesiyle ortaya çıkan bir deneyim olarak değerlendirdi. Rojava’da gelişen modelin, komünal örgütlenme ve devletsiz toplum fikrine dayandığını söyleyen Burç, “Kadın öncülüğünde örgütlenen bu yapı, devrim niteliğinde” dedi.
‘Kürt hareketi paradigma değiştirdi’
Kürt siyasal hareketinin 20. yüzyılın başında ulus-devlet kurma fırsatını kaçırdığını ve bu modelin artık mümkün olmadığını gören hareketin, demokratik ulus temelinde birlikte yaşam modeline yöneldiğini belirten Burç şöyle devam etti:
“PKK öncülüğünde gelişen bu yeni paradigma, ayrı bir devlet yerine, devletin azaltıldığı, toplumun öne çıktığı bir sistemi inşa etmeyi hedefliyor. Bu devletsiz toplum modeli, Rojava’da pratiğe döküldü.”
‘Kürtler bir laboratuvar kurdu’
Burç, Rojava’da gelişen yapının sadece bölgesel değil, küresel ölçekte tartışıldığını ifade ederek, “Devlet olmadan nasıl idare edilir, birlikte yaşanır, karar alınır? Bu bir laboratuvar gibi. Dünyada birçok doktora tezine konu oldu” dedi.
‘İŞİD bu modeli engellemek için kuruldu’
Burç’a göre IŞİD’in saldırılarının merkezinde Kürtlerin bu yeni modeli yer aldı: “İddia ediyorum, IŞİD bu modelin gelişmesini engellemek için kuruldu. Musul’u aldıktan sonra ilk saldırdığı yer Şengal’di. Suruç, Ankara Gar, Diyarbakır mitingi saldırıları… Hepsinin hedefinde bu model vardı.”
‘Kadın öncülüğünde bir devrim’
Rojava devriminin en dikkat çeken yanlarından birinin kadın merkezli olması olduğunu belirten Burç, “Ortadoğu gibi erkek egemenliğinin sert olduğu bir coğrafyada kadınların öncülüğüyle bir yapı kuruldu. Bu, dünyanın başka hiçbir yerinde görülmeyen bir durum” dedi.
‘Demokrasi neden Ortadoğu’da olmasın?’
Burç, ABD’nin Suriye Temsilcisi Tom Barrack’ın “Ortadoğu’da federasyon olmaz” sözlerini hatırlatarak, “Senin geldiğin yerde oluyor da burada neden olmasın? Bu, tipik oryantalist bir kafa yapısıdır. Tom Barrack Osmanlı pasaportuyla Fransa ve sonra Amerika’ya gitmiş Lübnanlı bir aileden. Birlikte yaşamın anayurdundan gelmiş, federalizmin en iyi yaşandığı Amerika’da eğitimini almış, diyor ki size bunlar gitmez, size diktatör lazım” ifadelerini kullandı.
‘Rojava, oryantalizmin çarptığı duvardır’
Eyüp Burç, Ortadoğu halklarının kendi kendini çoğulcu, eşitlikçi ve çok dilli biçimde yönetebileceğini kanıtladığını belirterek, “Rojava, diktatörlük dışındaki seçeneklerin mümkün olduğunu gösterdi. Rojava oryantalizmin çarptığı duvardır” dedi.