Şair, yazar ve düşün insanı Fadıl Öztürk, 1 Mayıs 2025’te İzmir’de tedavi gördüğü Ege Üniversitesi Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Uzun süredir akciğer kanseriyle mücadele eden Öztürk, 2 Mayıs’ta Balçova Cemevi’nde düzenlenen törenin ardından Bayındır ilçesi Gaziler köyünde toprağa verildi.
1955 yılında Dersim’de doğan Öztürk’ün politik yaşamı 1970’li yıllarda başladı. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra Devrimci Yol (Dev-Yol) davası kapsamında yargılanarak müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Cezaevinde yaklaşık 10 yıl kaldı. Bu süreçte şiirle bağını güçlendiren Öztürk, açlık grevleri ve tek tip elbise dayatmasına karşı direnişle de anıldı. Cezaevinde yazdığı “Suyu Uyandırın Sesim Olsun” adlı şiir dosyası Enver Gökçe Şiir Ödülü’ne layık görüldü.
Tahliyesinin ardından edebi ve politik üretimini sürdüren Öztürk, Piya Kolektifi ve Munzur Aydınlar Platformu gibi oluşumlarda aktif yer aldı. Yazıları çeşitli dergilerde yayımlandı. 2018 yılında Artı Gerçek gazetesindeki yazıları nedeniyle gözaltına alınan Öztürk, hakkında açılan davada 1 yıl 10 ay hapis cezası aldı.
‘Şiirleri adil ve eşit yaşama yönelikti’
Fadıl Öztürk’ün yakın dostu şair Hıdır Işık, Öztürk’ü bir mücadele arkadaşı olarak tanımladı. “Hayatını adil ve insanca yaşanılır bir dünyanın devrimine adadı,” diyen Işık, onun hem yaşamında hem şiirinde toplumsal adaletin izlerinin bulunduğunu söyledi. Işık, Öztürk’ün ezilen halkların sesi olduğunu ve edebiyatta kendine özgü diliyle kalıcı bir iz bıraktığını ifade etti.
‘Şiir ve devrimin orta yerindeydi’
Şair ve yazar Özgün Enver Bulut da Öztürk’ü çocukluk kahramanı olarak tanımlayarak, “El Salvadorlu devrimci Roque Dalton’un ‘Ben şiirden geçerek devrime geldim’ sözünü Fadıl Öztürk için söyleyebiliriz. Onun derdi, ezilen insanların sesi olmak, yoksulların ve unutulmuşların hikayesini anlatmaktı,” dedi.
Yazıları ve kitaplarıyla iz bıraktı
Öztürk’ün kaleme aldığı kitaplar arasında Suyu Uyandırın Sesim Olsun, Esmer Bir Acı, Benden Adam Olmaz, Saatli Muhalif Takvimi ve Ağacını Yakan Kibrit Çöpüdür İnsan öne çıkıyor. Bazı şiirleri bestelenerek şarkı hâline getirildi.
