Fatih Erbakan: Bir daha asla AK Parti’yle olmayız

2023 seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyen Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Bir daha asla AK Parti’yle olmayız, sağda üçüncü ittifak daha çok oy alır” açıklamasını yaptı.

Fatih Erbakan: Bir daha asla AK Parti’yle olmayız
Fatih Erbakan: Bir daha asla AK Parti’yle olmayız
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 23 Eylül 2024 09:27

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan genel seçim sürecinde AK Parti ile neden ittifak yaptıklarını açıkladı ve ‘bir daha asla’ ifadelerini kullandı.

T24’ten Cansu Çamlıbel’in sorularını yanıtlayan Erbakan, “2023’te “CHP’ye iktidarı teslim etmeyin” dediler; hem kendileri hem millet kurtulsun diye zeytin dalı uzattık. Seçimden sonra aynı tas aynı hamam devam ettiler, güvenimizi sarstılar. Bundan sonra yola müstakil devam edeceğiz. Bir daha asla AK Parti’yle olmayız, sağda üçüncü ittifak daha çok oy alır, iktidarın uygulamalarını gören imam-hatipli gençler deist, ateist oluyor” diye konuştu.

Erbakan’ın açıklamaları özetle şöyle:

‘Bugün maalesef iktidarın uygulamaları bizim dindar olmayan iktidarlar döneminde eleştirdiğimiz uygulamaların aynısı. Burada bir çarpıklık var. Bu görüntüyü gören genç insanlar İmam Hatip’te okuduğu halde deist olmaya karar veriyor, ateist olabiliyor. Veya başı örtülüyse başını açıyor. Şekilden ibaret bir anlayışla maalesef toplumun önüne çıkılmış, iktidar olunmuş. Ama asıl değerlerimiz, asıl savunduğumuz ilkeler uygulanmıyor, hayata geçirilmiyor. Dolayısıyla da maalesef gençler üzerinde ciddi olumsuz bir etkisi oluyor bu durumun.

‘AK Parti’nin ekonomi politikabı adaletsiz paylaşıma dayalı’

Ekonomi politikası tamamen adaletsiz bir paylaşıma dayalı. Kamu kaynakları ‘itibardan tasarruf olmaz’ adı altında israfa harcanıyor. 2018’de kamunun yıllık hava aracı kiralama bedeli 280 milyon lirayken bu sene 5,5 milyar liraya gelmiş. Beş sene içinde hükümetin hava taşıtı kiralama bedeli 20 misli artmış. İmtiyazlı holdinglere haksız bir kaynak aktarımı yapılıyor. İhaleler kapalı kapılar arkasında pazarlık usulüyle veriliyor. Bakıyorsunuz Türkiye’de yapılan bir tünelin aynısı Kore’de beşte bir maliyetine yapılmış. Bir de üzerine bu imtiyazlı holdinglere vergi muafiyeti sağlanıyor. Beş holdinge 10 senede 128 kez vergi muafiyeti yapılmış. Dünyada kamudan en çok ihale alan sıralamasındaki ilk 10 holdingden 5 tanesi bizdeki bu holdingler. Kaynaklar imtiyazlı holdinglere aktarılıyor, kaynaklar faize gidiyor. Bizim en çok mücadele etmemiz gereken bu ülkenin, bu milletin bir kuruşunun faize gitmemesini sağlamak. Ama bu sene işte bütçeden 1,25 trilyon lira faize veriliyor. Bu ekonomi uygulamasının Millî Görüş’ün rahmetli Erbakan Hoca’mız döneminden beri savunduğu değerlerle hiçbir alakası yok, taban tabana zıt.

Sağ ittifak

Kendi cumhurbaşkanı adayımızla girmeyi önceliyoruz. Ama bir ‘üçüncü yol’ alternatifi Türkiye’de her zaman mümkündür. Seçmenin ‘sağ partiler’ olarak nitelendirdiği partiler ittifak yoluna gidebilir. İYİ Parti var, DEVA var, Gelecek var, Saadet var. Büyük Birlik Partisi de olabilir… Sağ partilerden oluşacak bir ittifak, AK Parti’ye gönülsüz oy verenler için ciddi bir alternatif haline gelir.

2023 seçimleri 

(AKP’ye dönük sert eleştirilerinizi sadece dört milletvekilliği için mi AKP’yi 2023 seçimlerinde rafa kaldırdınız? Siz, Altılı Masa’yı hep ‘benzemezler ittifakı’ diye eleştirdiniz. MHP ile HÜDA-PAR’ı yan yana getiren Cumhur İttifakı da bir başka ‘benzemezler’ ittifakı değil miydi?)

Bizim ittifaktan biz çıktık, diğerleri devam ediyorlar ama gelişmeler ne getirir bilmiyoruz. Tabii orada şu var. 14 Mayıs’a gittiğimiz günlerde görüşüne değer verdiğimiz insanlardan ve halkımızdan bize “Sizin kritik bir oyunuz var. Sizin desteğinizle CHP iktidarının gerçekleşmesi durumunda, sizin elinizle yıllar sonra yeniden CHP’li bir Cumhurbaşkanı Türkiye’de iş başına gelecek. Bu insanlar sizin babanızın öğrencileri. Birçoğu Milli Gençlik Vakfı’nda yetişmiş. Erbakan Hoca ile belki sizden çok anısı olan insanlar. Sonuçta 15-20 sene öncesine kadar hep beraberdik. Siz eleştirdiğiniz konularda taleplerinizi ortaya koysanız, bir mutabakat sağlanması halinde AK Parti yöneticileri de yanlışlardan kurtulmuş olsa hem de milletin faydasına bir iş yapılmış olsa. CHP’ye iktidarı teslim etmek yerine, babanızın eski dava arkadaşlarının yanlışlardan dönmelerine vesile olun. Sizin iktidara gelmeniz çok zaman alabilir” dediler. Biz de yaptığımız istişarelerin sonunda ekonomi, dış politika, sosyal politikalar alanındaki kırmızı çizgilerimizle ilgili hususları bu mutabakat metnine yazdık. Tabiri caizse onlara bir zeytin dalı uzattık… (Bugün) Böyle bir tabloda da bizim tabii onlara daha fazla destek olmamız mümkün değildi. O nedenle şimdi müstakil olarak yola devam ediyoruz.

‘Erken seçim olmalı’

2026 yılının ilkbaharında veya 2025’in sonbaharında bir erken seçim olabilir. Bir, bir buçuk sene içerisinde bir erken seçimde bir değişim olmasının Türkiye’nin faydasına olacaktır. Milletin de beklentisi bu yönde.

Ceyhan’dan İsrail’e petrol sevkiyatı kesilmeli 

(İsrail İstatistik Enstitüsünün resmi dış ticaret istatistiklerine göre Türkiye’den haziran ayında yaklaşık 60, 2024 Temmuz ayında ise yaklaşık 70 milyon dolarlık ithalat yapılmış. Sizde de benzer bilgiler var mı?)

Evet, İsrail İstatistik Enstitüsü diyor ki; “Bize Türkiye’den bu kadar milyon dolarlık ürün halen gelmeye devam ediyor.” Bunun da Yunanistan üzerinden yapıldığı ifade ediliyor. Hatta gemi Yunanistan’a da gitmiyor. Sadece sanki Yunanistan’a gidiyormuş gibi evrak düzenleniyor ama gemi aslında İsrail’e gidiyor. Bir diğer veri de Filistin’le Türkiye’nin ticaret hacminin bir senede 12 misline çıkmış olması. Bu hayatın olağan akışına aykırı bir durum. Dünyada hiçbir ülkeyle hiçbir dönemde bir senenin içerisinde ticaret hacminiz 12 misli artmaz. Yüzde 10 artar, yüzde 50 artar ama yüzde 1200’lük bir artış hiçbir zaman olmaz. Kaldı ki böyle katliama maruz kalan, göz açamayacak durumda olan Filistin’in böyle bir ticaret açılımı içinde olması mümkün değil. Dış basında Türk ürünlerinin Filistin’de kurulan birtakım şirketler üzerinden İsrail’e gönderildiğini yazıyor. Aynı ölçüde önemli bir diğer konu da Azerbaycan petrolünün Bakü’den Ceyhan’a Ceyhan’dan İsrail’e gönderilmesi. Kim olursa olsun üçüncü ülkelerin bizim üzerimizden İsrail’e petrol sağlamasına müsaade etmememiz lazım. Bu iddialar çok ciddi ama açık, net, somut bir delile dayalı bir açıklama maalesef göremiyoruz. Konunun üzerini kapatıyorlar, duymazdan geliyorlar. Samimiyetlerinden açıkça şüphe duyuyorum çünkü 31 Mart öncesinde çok kötü bir sınav verdiler. Şimdi de haklı olarak şüphelerimiz çok üst seviyede.”

Röportajın tamamı