Fotoğraflarla Hrant Dink anması

Öldürülmesinin 18’inci yılında Hrant Dink için vurulduğu yer olan Sebat Apartmanı önünde yapılan kitlesel anmadan kareler ve bu karelerin içini dolduran insanların duyguları…

Fotoğraflarla Hrant Dink anması
Fotoğraflarla Hrant Dink anması
Eylül Deniz Yaşar
  • Yayınlanma: 19 Ocak 2025 21:18
  • Güncellenme: 20 Ocak 2025 02:33

Hrant Dink’in dostları ve sevenleri bu sene de dövizleriyle Sebat Apartmanı önünde buluştu.

Hrant Dink’in vurulduğu yer karanfillerle donatılırken “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz” yazısı siyah perde üzerine asıldı.

Ve Sebat Apartmanı… Bu sene “Hafıza Hakikat Hayat Hasret” yazılı pankart üzerindeki Hrant Dink fotoğrafı sevenlerini karşıladı.

ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni duygularını şöyle tarif etti:

“Çok ağır bir duyguyla buradayız. Büyük acılarımız var. Hrant arkadaşımız, yoldaşımız vurulduğu yerde katledildiği yerde yatmaya devam ediyor.  Çünkü onun katillerinden, cinayeti örgütleyen anlayıştan hesap soramadık. Ve 18. yılında hala bu acımızla baş başayız. Hem onunla beraberiz, hem de öfkeliyiz. Büyük öfkemiz var. Yani yüreklerimiz yaralı… Herhalde onu oradan kaldırana kadar, katillerinden hesap sorana kadar bu acımız dinmeyecek. Hrant Dink büyük bir değerimizdi, bu coğrafyanın kadim bir kültürüydü, ERmeni halkının çok kıymetli, yiğit bir evladıydı. Bu coğrafyanın bütün halklarının kadim bir evladıydı. Onun katledilmesi sadece kendisinin değil, bu coğrafyadaki bütün halkların cinayetidir. Ne zaman ki biz bunu böyle anlatabilirsek, bu coğrafyadaki bütün halkları buraya doldurabilirsek o zaman herhalde onun da ruhu şad olacaktır.  Bir kez daha Ahparig Hrant diyoruz, daime seninleyiz, daima bizimlesin diyoruz.” 

Hrant’ı anmaya gelenler dövizlerini üç dilde taşıdı: Ermenice, Kürtçe ve Türkçe…

Ermenice “hafıza” anlamına gelen bu döviz de onlardan biriydi…

 

Kürtçe “hakikat” anlamına gelen dövizi ile anmaya katılan Hatun Esen adalet ve barış özlemini şöyle anlattı:

“Hrant’ın arkadaşı olarak ciddi anlamda çok üzgün, üzgün olduğum kadar öfkeli ve isyandayım.  Sürekli ötekileştirilenlerin yaşamlarının zulüm altından geçtiği bir ülkede yaşıyoruz. Hrant gibi, Kürtler gibi, Aleviler gibi, Ermeniler gibi…. Oysa biz bu ülkeyi güzelleştirmek için, sevgiyle sarmalamak için her şeyi yapıyoruz. Eğer 1915’te yaşananlara bütün insanlık karşı çıkıp önleyebilseydi ya da yüzleşebilseydi 1938’de biz Dersim’i yaşamazdık; Sivas’ı, Maraş’ı, pek çok katliamı yaşamazdık. Şu an halklar olarak o kadar barışa susadık, o kadar barışı özlüyoruz ki. Buzullar içinde kırmızı gülün açması gibi biz halklar olarak barışı özlüyoruz. Dostlarımızı, arkadaşlarımız katleden tetikçilere en ağır cezaların verilmesini istiyoruz. Artık yasalar bizim için de işlesin. Artık biz burada sürekli adalet, hukuk diye haykırmayalım. Bu ülkede eğer barışı istiyorsak bütün halkları sarmalamamız gerekir. Tekrar Hrant’a saygıyla…”

 

“Hafıza” yazılı döviziyle anmaya katılan Zuhal Kaygısız duygularını şöyle ifade etti:

“Öncelikle anısına ve mücadelesine saygıyla başlıyorum Hrant’ın. Bu coğrafyadaki varlığı tartışmasız muhteşemdi. Bu kadar mert, dürüst, açık yüreklilikle köklerine sarılan bir insanın kendini var etme hakkını elinden aldılar. Var olduğumuz yerden bizi koparmaya çalışan bir sisteme karşı bu kadar barışçıl, bu kadar Türkiyeli olmayı savunan bu kadar dünya güzeli bir insanı elimizden aldılar. Dolayısıyla hepimiz Hrant’ız. Hrant hep içimizde olacak; varlığı, duyguları, düşünceleri bizim zaten ışığımızdı. Ama bu coğrafyada yaşayan, bizlerle yaşayan bir kadim halk olarak Ermeni halkının varlığını Her daim, her yerde gördüğümüz gibi Hrant ile birlikte bir daha sembolleştirdik. Bu barışı Hrant için de savunacağız, diğer halklar için de savunacağız. Bu zenginliğimizi elimizden alamayacaklar.”

Yazar ve insan hakları savunucu Cemil Aksu da anmaya katılanlar arasındaydı. Aksu duygularını şöyle ifade etti:

“Türkiye’de Hrant’ın ölümü ve sonrasında yaşadığımız ölümler çok ağır bir sürecin işaretleriydi. Hrant’ın öldürülmesinden birkaç saat sonra buradaydım. Sonrasındaki günlerde de buradaydık. Göz göre göre geldi… Toplumun her kesimi Hrant’ın öldürüleceğini gördü, hissettiği ve bildiği halde bu ölümü engelleyemedik. Dolayısıyla katillerden biriyiz aslında hepimiz, ben öyle hissediyorum. Çünkü bu kadar göz göre göre gelen bir ölümü engelleyemedik… Biz engelleyebilirdik, engellemenin bir yolunu bulmalıydık. Engelleyemediğimiz için de halen öldürülmeye devam ediyoruz. Roboski’de, Suruç’ta, Ankara’da, her gün sokaklarda kadınların ölümünde… Dolayısıyla buradaki bu cenazeyi kaldıramadık biz, onun ağırlığıyla ben her zaman buraya geliyorum.”

Anma sonunda narlar ve kırmızı karanfiller Hrant Dink’in vurulduğu yere bırakıldı. 

Yakılan mumlara dualar eşlik etti.