ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada, Fransa’nın kararını eleştirdi.
Rubio, açıklamasında, “Amerika Birleşik Devletleri, (Fransa Cumhurbaşkanı) Emmanuel Macron’un, BM Genel Kurulu’nda Filistin devletini tanıma planını şiddetle reddediyor.” ifadesini kullandı.
Söz konusu kararın “Hamas’ın propagandasına hizmet ettiğini” belirten Rubio, ayrıca bu kararın “7 Ekim’de hayatını kaybedenlerin yüzüne atılmış bir tokat” niteliğinde olduğunu söyledi.
Ürdün ile Suudi Arabistan memnuniyetle karşıladı
Ürdün Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Macron’un Filistin’i tanıma niyetini açıklamasının memnuniyetle karşılandığı ifade edildi.
Bu adımın, iki devletli çözümün somutlaştırılması ve işgalin sona erdirilmesi yönünde doğru bir adım olacağı ifade edilen açıklamada, bunun, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve bağımsız, egemen devletlerini kendi toprakları üzerinde kurma hakkını inkar etmeye yönelik çabalara karşı önemli bir adım olduğu vurgulandı.
Fransa’nın açıklamasının 4 Haziran 1967 sınırları temelinde ve başkenti Doğu Kudüs olan egemen Filistin devletinin tanınmasını hedefleyen uluslararası çabalarla uyumlu olduğu belirtilen açıklamada, Ürdün’ün Filistin halkının özgürlük, işgalin sona erdirilmesi, kendi kaderini tayin etme ve bağımsız devletlerini kendi toprakları üzerinde kurma hakkını destekleme konusundaki tutumunun sürdüğü kaydedildi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı da kararı memnuniyetle karşıladı.Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bu “tarihi” kararın, uluslararası toplumun Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini kurma hakkı konusundaki mutabakatını ortaya koyduğu belirtildi.
Uluslararası kararların uygulanmasına katkı sağlayacak ve uluslararası hukuka bağlılığı güçlendirecek adımların atılmasının önemine vurgu yapılan açıklamada, henüz tanımamış olan diğer ülkelere de bu “olumlu” adımı izlemeleri, barışı ve Filistin halkının haklarını destekleyen ciddi tutumlar sergilemeleri yönünde çağrı yapıldı.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasına karar verdiklerini ve eylülde resmi bir açıklama yapacağını bildirmişti.
Gözler şimdi İngiltere ve Almanya’ya çevrilecek. İngiltere Başbakanı Starmer, şimdiye kadarki en net açıklamasında, “Gazze’de yaşanan acı ve açlık tarif edilemez ve savunulamaz” dedi ve devlet kurmanın “Filistin halkının vazgeçilmez hakkı” olduğunu söyledi.
Macron’dan ‘Filistin devletini tanıyacağız’ açıklaması
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, X hesabından yaptığı paylaşımda, “Orta Doğu’da adil ve kalıcı bir barışa yönelik tarihsel taahhüdüne sadık kalarak, Fransa’nın Filistin devletini tanımasına karar verdim.” ifadelerini kullanmıştı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a yazdığı mektuba da yer verdiği paylaşımında Macron, bölgede şu an için aciliyet arz eden şeyin “Gazze’deki savaşın sona ermesi ve sivil halkın kurtarılması” olduğunu belirtmişti.
Fransa ve Suudi Arabistan 28-30 Temmuz’da Filistin sorununun barışçıl ve iki devletli çözümünün ele alınacağı “Uluslararası Filistin Konferansı”na eş başkanlık edecek.
Kaç ülke tanıyor?
7 Ekim 2023’ten bu yana sekiz ülke Filistin devletini tanıdı.
Toplamda ise bugüne kadar 147 ülke Filistin devletini tanıdı. Haziran 2024’te, Avrupa Birliği üyesi Ermenistan ve Slovenya, bu tutumu resmileştiren ülkeler oldu. Geçtiğimiz ay ise esas olarak iki devletli çözüm temelinde barış sürecini yeniden başlatma amacıyla İspanya, İrlanda ve Norveç de bu listeye eklendi.
Avrupa Birliği’nde (AB) bu konuda derin ayrışma devam ediyor. 2014’teki İsveç kararından önce, Filistin devletini tanıyan az sayıdaki AB ülkesi (çoğunlukla eski Sovyet bloğu ülkeleri), bunu Birliğe katılmadan önce yapmıştı.
27 AB üye ülkesinden 11’i, İspanya, Romanya, İsveç, İrlanda ve Bulgaristan da dahil olmak üzere Filistin devletini tanıyor.
Fransa ve İngiltere dahil Avrupa ülkeleri, Filistin Yönetimi ile diplomatik ilişkilerini sürdürüyor ancak henüz Filistin’i devletini bu şekilde tanımayı seçmemişlerdi. Kasım 2012’de Filistin, BM’ye üye olmayan gözlemci devlet olarak kabul edilmişi.
Bu statü, Filistin’e çoğu toplantıya katılma ve belgelerine bakma hakkı verse de oy kullanma, karar önerme veya BM ofislerine başvurma hakkı tanımıyor.
