Financial Times (FT) 2011 yılında El Kaide Lideri Usame bin Ladin’i öldüren ABD Donanması’nın özel komando birimi olan Seal Team 6’nın, olası Çin işgaline karşı Tayvan’a yardım etmek için eğitim aldığını iddia etti. FT, Seal Team 6’nın Washington’un yaklaşık 250 km güneydoğusundaki Virginia Beach’teki Dam Neck’te bir yıldan fazla bir süredir bu ‘özel görev’ için eğitim aldığını yazdı.
FT, söz konusu eğitimlerin dönemin ABD Hint-Pasifik Komutanı Phil Davidson’ın 2021’de Çin’in altı yıl içinde Tayvan’a saldırabileceği uyarısında bulunmasından bu yana artarak devam ettiğini aktardı.
Haberde, ABD yetkililerinin Çin ile çatışmanın ‘ne yakın ne de kaçınılmaz’ olduğunu belirttikleri ve Çin ordusunun 2027’ye kadar Tayvan’ı işgal etmek için hızla modernleştiğini vurguladıkları ifade edildi. ABD ordusunun da bu gelişmeler karşısında hazırlıklarını hızlandırdığı belirtildi.
Seal Team 6
Delta Force ile birlikte ABD ordusunun en elit birimi olan Seal Team 6, Özel Operasyonlar Komutanlığı’nın bir parçası olan Müşterek Özel Operasyonlar Komutanlığı’na bağlı.
Pentagon’un son yıllarda Tayvan ordusuna eğitim vermek için gönderdiği özel kuvvetlerden farklı olarak Seal Team 6’nın faaliyet ve görevleri son derece gizli. Seal Team 6 hakkında nadiren konuşan Özel Operasyonlar Komutanlığı, Tayvan planlamasıyla ilgili soruları Pentagon’a yönlendirdi ancak Pentagon ayrıntılar hakkında yorum yapmadı.
ABD ordusunda Çin’e özel hazırlıklar
CIA direktörü Bill Burns geçen hafta Financial Times’a verdiği demeçte bütçelerinin yüzde 20’sinin Çin’e ayrıldığını ve bunun üç yıl içinde yüzde 200’lük bir artış anlamına geldiğini belirtti.
Müşterek Özel Operasyonlar Komutanlığı üzerine Relentless Strike adlı kitabı yazan The High Side adlı online ulusal güvenlik sitesini yöneten Sean Naylor da FT’ye yaptığı açıklamada “Seal Team 6’nın Tayvan’la ilgili olası görevler için planlama yapması sürpriz olmamalı. Pentagon’un son birkaç yıldır büyük güç rekabetine odaklanmaya başlamasıyla birlikte, ülkenin en seçkin terörle mücadele birimlerinin bile bu arenada rol araması kaçınılmazdı, çünkü bu yol uygunluk, görev ve paraya götürüyor.” dedi.
Çin-Tayvan gerilimi ve ABD’nin yaklaşımı
FT’ye, görüşmelerini anlatan ABD’li ve Çinli yetkililere göre Tayvan, ABD-Çin ilişkilerindeki en hassas konu ve ada üzerindeki gerilimler, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi arasında geçtiğimiz yıl yapılan ‘arka kapı’ görüşmelerinin kritik bir parçası oldu.
Çin, Tayvan ile barışçıl bir şekilde ‘yeniden birleşme’ konusunda kararlı olduğunu belirtiyor, ancak güç kullanımını ihtimalini de dışlamıyor. Çin Devlet Bakanı Xi geçen yıl Avrupalı bir yetkiliye Washington’un Çin’i savaşa sürüklemeye çalıştığına inandığını söyledi.
Washington, Tayvan’ı silahlandırmaya devam etse de ABD uzun zamandır Tayvan’ı savunup savunmayacağını belirgin olarak ifade etmediği bir ‘stratejik belirsizlik’ politikasına sahip. Başkan Joe Biden ise çeşitli vesilelerle ABD’nin Tayvan’ı savunacağını söyledi.
ABD Hint-Pasifik Kuvvetler Komutanı Amiral Samuel Paparo, geçtiğimiz günlerde Çin’in saldırması halinde ABD ordusunun Tayvan Boğazı’nı ‘insansız bir cehenneme’ çevireceğini söyledi. Paparo, Çin ordusunun Tayvan’ı Çin’den ayıran boğaz boyunca bir işgal başlatmasını zorlaştırmak için insansız denizaltılar, gemiler ve insansız hava araçlarını içeren bir yığınak yapacaklarını belirtti.
ABD resmi olarak Pekin’i Çin’in tek hükümeti olarak tanımasına ve ‘tek Çin’ politikasını kabul etmesine rağmen, fiilen bu politikayı uygulamıyor ve Çin’in Tayvan’la birleşmesine karşı çıkıyor.
Resmi adı Çin Cumhuriyeti olan Tayvan, aralarında ABD’nin olmadığı 13 ülke tarafından tanınıyor. ABD, Kanada, Rusya, Türkiye ve çoğu Avrupa Birliği devletinin olduğu 56 devlette Tayvan ‘yarı resmi’ olarak kültür bürolarıyla temsil ediliyor.
