Geçtiğimiz günlerde aralarında siyasetçiler, parlamenterler ve yerel yöneticilerin de bulunduğu bir Avrupa heyeti, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim Bölgesi’ni ziyaret ederek çeşitli temaslarda bulunmuştu.
Heyette yer alan Paris Belediyesi Meclis Üyesi ve Fransa’nın önde gelen insan hakları savunucularından Geneviève Garrigos, bölgeye dair izlenimlerini bir haber sitesine değerlendirdi.
‘Savaş halkın içinde hissediliyor’
Tişrîn Barajı’ndaki durumu da hatırlatan Geneviève Garrigos, “Tişrîn Barajı’na giderek, oradaki direnişe destek veren sivil insanlarla konuşma fırsatımız oldu. Görüşmeyi planladığımız bazı kişiler ağır şekilde yaralandığı için ameliyata alınmak zorunda kalmıştı. Sadece savunma yapan güçlere dönük bir saldırı yok; sürekli olarak belirli yerler bombalanıyor, siviller insansız hava araçları ile hedef alınıyor. Ziyaretimiz boyunca farklı bölgelerde insanların hayatını kaybettiğine dair haberler aldık. Yani, Şam’da iktidar değişmiş olsa da Rojava’da savaş halkın içinde hissediliyor. Sadece bizim gördüğümüz olaylar değil, halkın ruh halinde de bu savaş halinin devam ettiği açıkça hissediliyor. İnsanlar korkularında haklılar; çünkü her an bir insansız hava aracının saldırısına uğrama riskiyle karşı karşıyalar” diye belirtti.
‘Sivillerin bombalanması bir savaş suçudur’
Geneviève Garrigos, “Sivillerin ve Tişrîn Barajı’nın hedef alınması ve en önemlisi sivillerin bombalanması bir savaş suçudur. Yani sadece 2018’deki Efrîn’de yaşananlardan ibaret değil. Bu saldırılar hiç durmadı. Efrîn’i terk etmek zorundan kalan insanlarla konuştuk. 2018’den beri istedikleri tek şey, evlerine dönebilmektir. Bu halka dönük yapılan hiçbir suç unutulmamalı. Adalet yerini bulmalı” diye konuştu.
‘Özerk Yönetim kadını merkezine koyan sistemi hayata geçirmeye çalışıyor’
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin bütün saldırı ve tehditlere rağmen demokratik konfederalizm modelini savunmaya ve tam anlamıyla hayata geçirmeye çalıştığını belirten Geneviève Garrigos, “Özerk Yönetim bir taraftan bölgeye dönük tehditlere karşı savaşırken, diğer yandan kadını merkezine koyan demokratik konfederal sistemi hayata geçirmeye ve onu savunmaya çalışıyor. Özerk Yönetim kendi bölgesinde inşa etmiş olduğu demokratik sistemle Şam’daki iktidara Suriye’nin geleceği açısından güçlü bir mesaj veriyor. Şam’daki yeni hükümet, Rojava’yı ve onun modelini dikkate almalı” dedi.
Geneviève Garrigos sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uluslararası toplumun Rojava’yı korumak gibi bir sorumluğu var. Rojava ziyaretinde bizler için en dokunaklı olan şeylerden biri, IŞİD’e karşı verilen mücadele ve bedeldi. Yeni Suriye’nin inşası tartışılırken, uluslararası güçler Rojava’yı asla yüzüstü bırakmamalı. Rojavayı korumak ve sahiplenmek hepimiz için bir sorumluluk ve ahlaki bir görevdir” dedi.