Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, İlke TV’de Medya Zamanı programına telefonla bağlanarak Denizcan Abay ve Banu Güven’in sorularını yanıtladı.
Özgür Özel’in CHP İstanbul İl Başkanlığı binasına alınmadığı yönündeki iddiaları kesin bir dille reddeden Günaydın, şunları söyledi:
“Hangi güç Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nı il binasına almazmış oluyor? Böyle saçmalık olur mu? Böyle bir şey yok yani. Özgür bey şuan Ankara’da. saat 12 gibi İstanbul’a inecek. Taksim’de Atatürk Anıtı’na çelenk koyacak, sonra Ankara’ya yeniden dönecek ve parti meclis toplantısı yapacak. Dolayısıyla henüz İstanbul’da değil. Böyle alınmama sözleri son derece can sıkıcı ve korkunç. Öyle bir şey olamaz.”
Binaya giriş için liste hazırlandığına dair söylentileri de değerlendiren Günaydın, “Şöyle bir iddia var; 30 kişinin ismi var sadece o binaya girebilecek isimler. Onun dışında gelenlerin alınamayacağı belirtiliyor. Bunların içinde vekillerin de olduğu iddia ediliyor. Bunu ben de duydum. Dün geceden arkadaşlar söyledi, bir polis dile getirmiş. Biz kayyım mayyum tanımıyoruz. Kayyımın böyle bir liste verdiğine de inanmıyoruz. Böyle bir liste verilirse de bunu uygulayacak kolluk kuvveti olmamalı, olursa da onu da tanımayız” dedi.
İl binasına sadece belirlenen 30 kişi girebilir iddiası
Günaydın, mahkeme kararını ve kayyım uygulamasını da sert sözlerle eleştirdi:
“Hani 45. Asliye Hukuk Mahkemesi görevini ve etkisini aşarak bir karar vermiş. Bu karar aşılacak. ‘Ben kayyum değilim’ demenin anlamı yok, kayyımsın kardeşim. Sen kayyımsın. Utanıyorsun herhalde. Utanman da normal. Allah daha çok utanma duygusu versin. Ama sen kayyımsın. Nasıl bir liste yapabilirsin ve o listeyi kolluk kuvvetleri nasıl uygular? Milletvekillerinin girişine çıkışına kim engel olabilir? Ben birazdan il binasına gireceğim, bana engel olacaklar öyle mi yani? Akla aykırı, her şeye aykırı.”
Milletvekillerinin engellenmediğini ama vatandaşların binaya yaklaşamadığını söyleyen Günaydın, şu ifadeleri kullandı:
“Giden bütün milletvekillerimiz içeri girdiler. Milletvekillerimize yönelik bir engelleme bana gelmedi. Vatandaşlara önemli engelleme var. Vatandaş aracıyla da yürüyerek de binaya yanaşamıyor. Yani binaya girememe değil, yanaşamama durumu var. Milletvekilleri o labirent bariyerleri aşarak binaya girmeyi başarıyorlar.
‘Gürsel Tekin bireysel hareket etmiyor’
Programda Günaydın’a, Gürsel Tekin’in tavırları da soruldu. Günaydın, Tekin’in bireysel iradesiyle hareket etmediğini belirtti:
“Gürsel Tekin’i tanırız, biliriz. Bu hallere düşmesinden büyük üzüntü duyuyorum. Bu partide genel sekreterlik yapmış bir insan. Ben onun bütün bunları bireysel iradesiyle yaptığını düşünmüyorum. Gürsel Tekin bulunmuş ve burada kullanılıyor. Çünkü diyor ki, ‘Polisle oraya gelmem.’ Benim bildiğim Gürsel Tekin’in polisle il binasına girme hevesi olmaması lazım. Fakat yarım saat sonra başka bir yerden duyuyorsunuz ki 5 bin polisle beraber geliyor. Önce ‘bugün gelmeyeceğim’ diyor, sonra ‘açıklama yapıp gideceğim’ diyor, ardından biber gazları eşliğinde il binasına girmeye kalkıyor. Bu tablo bize şunu gösteriyor: ya her yarım saat fikir değiştiren bir portre var ya da iradesi yok, bir şeyler yaptırılan bir aktöre dönüşmüş. Ben ikinci ihtimali daha gerçek görüyorum.”
Günaydın, yaşananların CHP içi kavga değil, iktidar kaynaklı bir plan olduğunu dile getirdi:
“Ortada CHP içinde bir kavga yok. Ortada iktidara yürüyen bir CHP’yi karıştırmaya gayret eden bir iktidar yargısı var. Hukuk devleti yerine polis devleti ikame edilmiş durumda. Sen kayyumsun, seni il başkanı olarak kimse atamadı. Ayrıca iki yıl önceki kongreyi iptal etmek ne demek? Bu, Türkiye’de hiçbir partinin güvenliğinin kalmaması anlamına gelir.”
‘CHP’nin seçim başarısı hedef alınıyor’
CHP’nin son seçim başarılarının hedef alınmasına yol açtığını vurgulayan Günaydın, “Eğer CHP yüzde 20’lerde kalmaya devam etseydi, birkaç belediyeyle devam etseydi, bugün bunlar yaşanmazdı. Ama CHP 430 belediye kazandı, Türkiye nüfusunun yüzde 75’inin yaşadığı yerleri aldı, birinci parti oldu. Erdoğan’a 8-9 puan fark attı. Bugün CHP’nin başına gelenler, ‘Ben bu düzeni değiştireceğim’ dediği içindir. CHP yurttaşlarla yürek birliği kurduğu için hedef alınmaktadır” ifadelerini kullandı.
CHP’nin İstanbul İl Kongresi’ne de değinen Günaydın, “CHP 24 Eylül’de İstanbul İl Kongresi’ni yapma kararı aldı. Kendine güveniyorsan, aday ol, il başkanı seçil. Ama mahkeme ve polisin gücüyle ‘ben burada oturacağım’ demek demokrasiye aykırıdır” dedi.
Partinin kurumsal yetkisine dikkat çeken Günaydın, şu bilgiyi paylaştı:
“CHP’nin MYK’sı dün akşam karar aldı. Maslak’taki binayı artık il binası olarak kullanmayacağız. Bahçelievler ilçe binasını il binası yaptık ve bunu Yargıtay’a bildirdik. Cumhurbaşkanı Genel Başkanı İstanbul’a geldiğinde burayı çalışma ofisi olarak kullanacak. Bu saatten sonra kayyumun hukuki olduğunu varsaysak bile, orası artık il binası değil. O halde 5 bin polisle orada ne işiniz var? Hukuken hiçbir anlamı yok.”