ABD Başkanı Donald Trump’ın Grönland’ın ABD’nin bir parçası olması gerektiği sözlerinin ardından, Grönland’ın bağlı olduğu Danimarka’nın Başbakanı Mette Frederiksen, üç diğer İskandinav lider ile birlikte ‘sade bir yemek masasında’ birlik ve dayanışma mesajı verdi.
ABD Başkanı Trump’ın satın almakta ısrar ettiği Grönland’la ilgili 4 ülkenin başbakanı acil toplandı.
Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen mevkidaşları İsveç Başbakanı Ulf Kristerson, Norveç Başbakanı Jonas Gar Stere ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ‘ı evinde ağırladı.
Mette Frederiksen sosyal medya hesabından yayınladığı fotoğraf ve mesajında Grönland adını anmadan ancak atıfta bulunarak şunları söyledi:
*Bu akşam daha önce Başbakanlık’ta yaptığım görüşmenin ardından Finlandiya, Norveç ve İsveç’ten gelen İskandinav meslektaşlarımı evimde akşam yemeğinde ağırladım. Bugünkü toplantımızda savunma ve güvenlik alanında bölgesel işbirliğimizi ele aldık. Durumun ciddiyetini paylaşıyoruz.”
*Danimarka’nın yalnız olmadığını unutmamalıyız. Ortak değerleri paylaştığımız birçok yakın müttefikimiz var. ” diyen Frederiksen, “Önümüzde duran yeni ve daha öngörülemez gerçeklik karşısında, yakın ve iyi ittifaklarla dostluklar gittikçe daha fazla önem kazanıyor” ifadelerini kullandı.
Ne olmuştu?
ABD Başkanı Donald Trump, daha önceki açıklamalarında ABD’nin ulusal ve ekonomik çıkarları için Grönland’ı satın almak istediğini söylemişti. ABD Kongresindeki Cumhuriyetçiler, Donald Trump’a “Grönland’ı Danimarka’dan satın alabilmek için yetki veren” bir tasarıyı Temsilciler Meclisine sunmuştu.
Trump, 23 Aralık 2024’te Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, Grönland’ın ülkesinin kontrolünde bulunması gerektiğine ilişkin söylemini yineleyerek, Ada’nın mülkiyeti ve kontrolüne sahip olmanın ‘mutlak zorunluluk’ olduğunu savunmuştu.
ABD Başkanı Donald Trump’ın bu sözleri, Grönlandlı yetkilileri başta olmak üzere birçok kesimin tepkisini çekmişti. Grönland Başbakanı Mute Bourup Egede, “Grönland, Grönland halkına aittir. Biz satılık değiliz ve asla satılık olmayacağız. Uzun süredir devam eden özgürlük mücadelemizi kaybetmeyeceğiz” ifadelerini kullanmıştı.