Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku’dan (21) 5 Ocak 2020’den bu yana haber alınamıyor. Yurttan ayrıldıktan sonra kaybolan Doku için yapılan geniş kapsamlı aramalardan sonuç alınamamıştı.
Kent Güvenlik Yönetimi Sistemi (KGYS) kameralarında bir minibüse bindiği tespit edilen Doku’nun nerede indiği belirlenememiş, telefonunun en son sinyal verdiği yerin Uzunçayır Baraj Gölü’ndeki Sarı Saltuk Viyadüğü olduğu açıklanmıştı. O dönemde yapılan geniş çaplı aramalarda yüzlerce personel, bot, sonar, dron ve dalgıç görev almış ancak herhangi bir iz bulunamamıştı.
Erkek arkadaşı gözaltına alındı
Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada, kaybolmadan önce Doku ile görüştüğü belirlenen erkek arkadaşı Zeinal A., olaydan yaklaşık iki yıl sonra Alanya’da gözaltına alınmış, ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Zeinal A.’nın babası da kişisel verileri sosyal medyada ifşa ettiği gerekçesiyle yargılanmış ve 2,5 yıl hapis cezası almıştı.
Yeni başsavcı dosyayı raftan indirdi
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 2024 Haziran kararnamesiyle Dersim’e atanan Başsavcı Ebru Cansu, göreve gelir gelmez Gülistan Doku dosyasını yeniden açtı. Cansu’nun talimatıyla özel bir ekip kurularak, Doku’nun kaybolmadan önceki gün ve kaybolduğu güne ait tüm KGYS ve Plaka Tanıma Sistemi (PTS) kayıtları toplandı. Adli tatil olmasına rağmen bu görüntüler incelenmeye başlandı.
Anne Doku: Bir mezarı olsun, artık ağlayayım
Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde yaşayan Doku ailesi, kızlarından gelecek bir haber için bekleyişini sürdürüyor. Anne Bedriye Doku, gözyaşlarıyla adalet çağrısı yaptı:
“Benim kızım üniversiteyi kazandı, çocuklara faydalı olmak istiyordu. 21 yaşında bir öğrenciye ne yaptılar? Ben adalete güveniyorum. Cumhurbaşkanı’na, Adalet Bakanı’na, İçişleri Bakanı’na sesleniyorum: Kızımı bulun. Beş yıl geçti, altıncı yıla girdik. Ben kızımın kemiklerini istiyorum. Bir mezarı olsun, gidip sarılayım. Eski valiler bize ‘intihar etti’ diyordu. Ama dalgıçlar ‘Teyze bu suda yok’ dedi. Kamera kayıtlarının kaybolmasını da kabul etmiyorum.”
