• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Gülistan Koçyiğit: Halkımızın barışa olan özlemi çok diri

Gülistan Koçyiğit: Halkımızın barışa olan özlemi çok diri

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Kürt sorununda çözümünden siyasi partilerin birinci dereceden sorumlu olduğunu belirterek, “Burada sorumluluk sadece bizim değil, Meclis elini taşın altına koymalıdır” dedi.

Gülistan Koçyiğit: Halkımızın barışa olan özlemi çok diri
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 10 Şubat 2025 15:22
  • Güncellenme: 10 Şubat 2025 16:11

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Meclis Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te güncel gelişmelere dair düzenlediği basın toplantısında konuştu.

Gülistan Kılıç Koçyiğit, 6 Şubat’a Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ilde de etkisini gösteren depreme işaret etti.

AK Parti iktidarı boyunca meydana gelen doğa olaylarının felakete dönüştüğünü ifade eden Gülistan Kılıç Koçyiğit, şöyle devam etti:

“Ne yaşamak nedir biliyorlar, ne önlem almak nedir biliyorlar. Ne yapı denetimlerinin şeffaf ve güvenilir olmasına dair bir adım atıyorlar ne de bütün bu sorunlar, felaketler açığa çıktığında sorumluluk almayı, utanmayı, toplumda özür dilemeyi, özeleştiri vermeyi ve istifa etmeyi biliyorlar. Tam bir pişkinlik haliyle karşı karşıyayız.

‘Türkiye ithalata bağımlı, üretmeyen bir ülke oldu’

Dış ticaret açığıyla ilgili verileri paylaşan Koçyiğit, “Sizin de izninizle paylaşmak istiyorum.” diyerek şunları kaydetti:

“Ocak ayında ihracat yıllık yüzde 5.8 artışla 21.2 milyar dolar olmuş. Ticaret Bakanı bunu rekor bir ay olarak ifade etmiş. Peki, ithalat ne kadar artmış? Yüzde 10.2 artışla 28,8 milyar dolar seviyesine gelmiş. Bugün Türkiye patatesten tutalım soğana kadar, canlı hayvan her şeye kadar ithalata bağımlı bir ülke oldu. Üretimden düşen, çiftçinin üretmediği, sanayicinin üretmedi, küçük esnafın dükkanı kapattığı bir ülke gerçeği yarattılar. Tarımda üretimi yapmak için kullanılan yakıttan her başlığa kadar ithalata bağımlı bir ülke yarattılar. Üretmeyen sadece tüketen beton ekonomisiyle büyümeye çalışan bir Türkiye gerçeğini bizzat AKP iktidarı yarattı. Bugün kalkmışlar ihracat rakamlarının düştüğünden övünüyorlar. Oysa Ocak’ta dış ticaret açığı geçen yıla göre 24.2 artışla 7.7 milyar dolar olmuş. Hakikat bu. Bakın AKP 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefi koymuş, peki gerçek ne? Gerçek 255 milyar. Yani orada da karavana. Bu anlamıyla hedefini tutturamayan hiçbir realatisi olmayan bir ekonomi yönetimi ile karşı karşıyayız.”

‘Hedefi koyan siz, tutturmayan siz’

Güncellenen enflasyon hedeflerini yakalamakta zorlandıklarını kaydeden Koçyiğit, şöyle dedi:

“Merkez Bankası 2025 enflasyon rakamını revize etti. Yüzde 21’den yüzde 24’e çıkardı. Güncellenen enflasyon hedeflerini yakalamakta zorlanıyoruz. Neredeyse her toplantıda hedeflerini yeniliyorlar. Bu niye önemli emekli maaşından asgari ücrete kadar hedeflenen enflasyon üzerinden zam yapılması tartışıldı. Bugün revize ettiniz yüzde 24’e çıkardınız. Peki işçinin emeklinin asgari ücretlinin maaşını da revize edecek misiniz. Bu hedefi koyan siz, tutturmayan sizsiniz. Bedelini kim ödüyor; İşçi emekçi yoksul ödüyor.”

‘Halkımızın barışa olan özlemi çok diri’

Kürt sorununun çözümü ve barışa dair gerçekleştirdikleri halk buluşmalarına değinen Koçyiğit, “Bu meseleyi konuşmak üzere 42 merkezde halkımızla bir araya geldik, tartıştık. Bildiklerimizi halkımıza anlattık. Buluşmalarımızda halkımızın barışa olan özlemini çok diri olduğunu ifade etmemiz gerekiyor. Biz onlara söylediğimiz her şeyi büyük bir ilgi ve merakla dinleyip kafalarındaki her bir soruyu bizlere sordular. Bundan sonra sürece dair bütün gelişmeleri yeniden ilk elden en küçük ilçeden en büyük kent merkezine halkımızla bir araya gelip onlarla tartışmaya devam edeceğiz.” dedi.

‘Demokrasinin ilk şartı barış’

İnsanların isyan aşamasında olduğunu belirten Koçyiğit, “İtiraf ediyorlar; çünkü sofralarındaki ekmeğin savaş nedeniyle çalındığını çok iyi biliyorlar. Bu anlamıyla da bir an önce bu sorunun bitmesi toplumsal refahın ve barışın olduğu bir iklimin yaratılması gerektiğini herkes söylüyor. Barış olmadan demokrasi olmaz. Bunu hem buluşmalarımızda hem de toplantılarımızda herkes ifade etti. Demokrasinin ilk şartının barış olduğunu, barışın Kürt sorunun demokratik çözümünden geçtiğini ifade etmemiz gerekiyor. Bunu dilimiz döndüğünce anlatmaya devam ediyoruz.” ifadesini kullandı.

‘Hem kayyım hem barış nasıl olacak?’

“Hem kayyım hem barış süreci nasıl olacak?” diye soran Koçyiğit, kayyım uygulamalarına rağmen halkın sürece inancı olduğunu ve Abdullah Öcalan’ın gerçekleştireceği sürecin arkasında durduğunu, oradan gelecek çağrıyı dört gözle beklediklerini ekledi.

Koçyiğit, “Onurlu bir barış tüm Türkiye halklarına emekçilere kadınlar yoksullara ülkeni gerçek sahiplerine kazandıracaktır. İşte biz de bütün Türkiye haklarının kazanacağı o tarihi sürece emek vermeye halkımızla örmeye çalışıyor.” dedi.

‘Meclis elini taşın altına koymalı’

Çözüm süreci için Meclis’in önemine vurgu yapan Koçyiğit, şöyle dedi:

“Burada sorumluluk sadece bizim değil; barışın toplumsallaşması, çözüm sürecinin desteklenmesi de Meclis’in birinci derecede adres olduğunu, Meclis’in hızla inisiyatif alması gerektiği çağrısını bir kez daha buradan yapmak istiyorum. Sürekli bu çağrıyı yapıyoruz. Çünkü burası bu ülkede yaşayan halkların iradesinin tecelli ettiği bir mekan. Meclis burada rolünü oynamalı ve elini taşın altına koymalıdır.”

Basın özgürlüğüne ilişkin konuşmasını sürdüren Koçyiğit, “Bugün her yerde muhalif olan gazetecilerin gözaltına alınması, tutuklanması, televizyon kanallarının hedef göstermesine” varan bir sürecin olduğunu kaydederek şunları söyledi:

“Basın özgürlüğünün en temel haklardan biri. Halkın haber alma hakkını sağlayan biricik önemde olduğunun altını çizmemiz gerekiyor. Sadece bu da değil. BirGün gazetesinde çalışan gazeteci arkadaşlar gözaltına alındılar ve denetimli serbestlikle bırakıldılar. Hali hazırda Halk Tv genel yayın yönetmeni Suat Toptaş cezaevinde. Özgür basında en son Öznur Değer, cezaevinde. Yani bu anlamda her gün gazetecilere yönelik hal ihlallerini duyuyoruz.” (MA)