Güneş Sistemi’nin dış sınırlarında yeni bir gezegen keşfedildi. Ammonit adı verilen gezegen, Plüton’un ötesindeki uzayın derinliklerinde gizleniyor.
Hawaii’deki Subaru Teleskobu’nu kullanan araştırmacılar, 2023 KQ14 adlı küçük bir gök cismi tespit etti. Bu cisim, “sednoid” olarak bilinen nadir bir gök cismi sınıfına ait.
Sednoidler, Güneş Sistemi’nin dışında, Kuiper Kuşağı’ndaki buzul kayalara veya Plüton gibi cüce gezegenlere benzer yapıda olan cisimler. Şu ana kadar Güneş Sistemi’nde yalnızca dört sednoid keşfedildi.
2023 KQ14, Dünya’nın Güneş’e olan uzaklığının 71 katı mesafede yer alıyor. Bilim insanları, bu cismin diğer sednoidlere benzer şekilde 4.5 milyar yıl boyunca uzun ve eliptik bir yörünge izlediğini belirtiyor.
Ancak zamanla yörüngesinin değişmesi, Güneş Sistemi’nin dış bölgelerinde uzayın sanılandan çok daha karmaşık bir yapıda olduğunu gösteriyor.
Bu keşif, uzun süredir astronomların araştırdığı dokuzuncu gezegenin varlığını sorgulatıyor. Ammonit’in yörüngesi, NASA’nın Planet X olarak adlandırdığı Gezegen Dokuz teorisiyle örtüşmüyor. Bilim insanları eğer bu gizemli gezegen varsa, sanılandan çok daha uzakta olması gerektiğini belirtti.
Ulusal Astronomi Gözlemevi’nden Dr. Yukun Huang, “Güneş Sistemi’nde bir zamanlar var olan bir gezegen, sonradan dışarı atılmış olabilir. Bu da bugün gördüğümüz sıra dışı yörüngeleri açıklayabilir” dedi.
Gezegen bilimci Fumi Yoshida, Ammonit’in Neptün’ün yerçekiminden bile uzakta keşfedildiğini belirterek, “Bu bölgede uzun yörüngelere ve büyük perihelion mesafelerine sahip gök cisimlerinin varlığı, 2023 KQ14’ün oluştuğu antik çağda olağanüstü bir şeyin meydana geldiğine işaret etmektedir” ifadelerini kullandı.
Bilim insanları, Ammonit’i Güneş Sistemi’nin erken dönemlerinden kalan bir “uzay fosili” olarak nitelendiriyor. Bu keşif, “FOSSIL” (Dış Güneş Sistemi’nin Oluşumu: Buzul Miras) adlı bir araştırma projesi kapsamında yapıldı. Projenin amacı, Güneş Sistemi’nin dış kısımlarının oluşumuna dair ipuçları veren bu tür buzul cisimleri bulmak.
Astronomlar uzun süredir, Plüton’un ötesinde, Güneş’ten 65 milyar km uzakta olabilecek dev bir gezegenin izini sürüyordu. NASA Araşıtırmacıları “Galaksimizdeki diğer sistemler içerisinde Dünya’dan büyük ancak Neptün’den küçük süper Dünyalar keşfetmiştik. Güneş Sistemimizde ise daha önce böyle bir cisimle karşılaşmadık. Gezegen Dokuz bu açığı kapatarak Güneş Sistemimizin daha normal gözükmesini sağlayabilirdi” açıklamasında bulundu.
Bu gezegenin varlığı, Kuiper Kuşağı’ndaki cisimlerin neden 20 derece eğik yörüngelere sahip olduğunu açıklayabilirdi. Ayrıca, Plüton gibi cüce gezegenlerin neden aynı yönde hareket ettiği de böylece anlaşılabilirdi.
Ancak Ammonit’in keşfi, bu teoriyi zora soktu. Eğer Gezegen Dokuz varsa sanılandan çok daha uzakta olmalı. Hatta belki de milyarlarca yıl önce Güneş Sistemi’nden atılmış olabilir.
Yoshida, “FOSSIL ekibi olarak buna benzer daha fazla keşif yapıp, Güneş Sistemi’nin tarihine dair eksik parçaları tamamlamak istiyoruz” diyerek heyecanını dile getirdi.
Bilim insanları, bu keşif ile Güneş Sistemi’nin sınırları hakkındaki bilgilerimizi yeniden gözden geçirmemiz gerektiğine işaret ediyor.