• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı Başkanı: Toplumsal yüzleşme olmadan barış mümkün değil

Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı Başkanı: Toplumsal yüzleşme olmadan barış mümkün değil

Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez, Meclis’teki Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na ilişkin açıklamasında, sürecin hukuki ve anayasal zemine oturması gerektiğini söyledi. Geçmez, Alevilerin taleplerini sıralayarak “devletin de adım atması şart” dedi.

Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı Başkanı: Toplumsal yüzleşme olmadan barış mümkün değil
Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı Başkanı: Toplumsal yüzleşme olmadan barış mümkün değil
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 23 Ağustos 2025 11:36

Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu çalışmalarını sürdürüyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), farklı toplumsal kesimlerin sürece katılımını sağlamak amacıyla çeşitli kurumların komisyonda dinlenmesini önerdi. Bu öneriler arasında Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı da yer aldı.

Vakfın Genel Başkanı Ercan Geçmez, komisyonun çalışmaları ve Kürt sorununun çözümüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Demokratik çözümün toplumsal uzlaşıdan geçtiğini vurgulayan Geçmez, sürece katkı sunmaya hazır olduklarını belirtti.

‘Toplumsal yüzleşme’ vurgusu

Geçmez, Alevilerin komisyona davet edilmesinin önemli olduğunu ifade ederek, Alevilerin her zaman nefret diline karşı çıktığını hatırlattı. “Türk-İslam sentezi üzerinden bir ‘barış’ Türkiye’ye barışı getirmez” diyen Geçmez, hakikat komisyonlarının kurulması gerektiğini belirtti. “Toplumsal yüzleşme hukuki ve anayasal zemin üzerine oturtulmalı. Aksi halde barış yerine yeniden nefret dili doğabilir” dedi.

‘Devlet adım atmalı’

Alevilerin komisyona ilişkin taleplerini sıralayan Geçmez, kalıcı çözüm için farklı toplumsal kesimlerin dinlenmesi gerektiğini söyledi. “Sembolik olarak silah yakılması kıymetliydi. Fakat artık devletin de adım atması lazım” diyen Geçmez, şu önerilerde bulundu:

  • Korucu ailelerinin bir kısmının silahsızlandırılması,

  • Zorla göç ettirilen ailelerin kendi yerleşim yerlerine döndürülmesi,

  • Madımak’ın utanç müzesine dönüştürülmesi,

  • Cemevlerinin ibadethane olarak ilan edilmesi,

  • Çorum, Sivas, Maraş, Malatya, Suruç ve Roboski gibi davaların yeniden açılması,

  • İnsanlığa karşı suçlarda zaman aşımının olmayacağı yönünde beyan verilmesi,

  • Katillerin affedilmeyeceğinin açıkça ifade edilmesi,

  • İsim değiştirilen bazı yerleşimlerin iade edilmesi.

Geçmez, “Bu talepler, barış için toplumsal bir zemin hazırlar. Böyle bir zeminle birlikte barış gerçek anlamda Türkiye’ye yerleşebilir” dedi.

‘Birlik ve barış’

Geçmez, en kötü barışın en iyi savaştan daha iyi olduğunu belirterek, “İnsan hayatı kıymetlidir. Dilleri yasaklayıp sonra ‘hadi barışalım’ derseniz, bu barış değil, kendi lehine kullanmaktır” diye konuştu.

Komisyonda sadece Kürtler ve Alevilerin değil, Romanların, Abdalların ve tüm toplulukların sorunlarının konuşulması gerektiğini söyleyen Geçmez, “Türkiye insanı savaştan artık yılmış durumda. Bu savaştan nemalanan, zenginleşen siyasetçilerin bir an önce siyasetten uzaklaştırılması gerekir. Barış, aynı zamanda bunu da getirebilir” ifadelerini kullandı. (MA)