• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Hakan Fidan Şeybani’yi kabul etti: Suriye için en önemli sorun İsrail

Hakan Fidan Şeybani’yi kabul etti: Suriye için en önemli sorun İsrail

Dışişleri Bakanı Fidan, “DEAŞ ile mücadele kisvesi altında, bölücü bir gündem takip eden SDG’nin artık bu denklemden vazgeçmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Hakan Fidan Şeybani’yi kabul etti: Suriye için en önemli sorun İsrail
Hakan Fidan Şeybani’yi kabul etti: Suriye için en önemli sorun İsrail
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 8 Ekim 2025 17:29
  • Güncellenme: 8 Ekim 2025 19:42

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’deki geçiş hükümetinin Dışişleri Esad Hasan Şeybani’yi Ankara’da kabul etti.

İkili baş başa görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Fidan, Türkiye-Suriye ilişkilerinin düzenli diyalog ve yoğun koordinasyon gerektirdiğini belirterek, bu görüşmelerin süreceği mesajını verdi.

Uluslararası toplumun, IŞİD ile mücadelede yöntem değişikliğine gitmesi gerektiğini olduğunu söyleyen Fidan, Suriye hükümetinin IŞİD’e karşı eşgüdüm halinde operasyonlar gerçekleştirme iradesine sahip olduğunu vurguladı.

Fidan, “Bu iradenin gerekli yetenek ve kapasite ile desteklenmesi konusunda Suriye’ye hep beraber yardımcı olmalıyız. Türkiye, Suriye hükümetinin DEAŞ’la mücadele imkanlarının gelişmesine katkı sağlamayı sürdürecektir. Bu noktada DEAŞ ile mücadele kisvesi altında bölücü bir gündem takip eden SDG’nin artık bu denklemden vazgeçmesi gerekiyor.” ifadesini kullandı.

‘Suriye’nin güvenliği Türkiye’nin güvenliği için önemli’

Fidan, “Her defasında altını çizdiğimiz üzere 911 kilometrekare sınırı paylaştığımız Suriye’nin güvenliği, Türkiye’nin güvenliği bakımından kilit önem taşımaktadır. Suriye’nin güvenliğine kasteden unsurlar, ülkemiz için de bir güvenlik tehdidi oluşturmaktadır.” dedi.

Suriye’nin birliğine bütünlüğüne hizmet edecek bir çözümün ortaya konması gerektiğini söyleyen Fidan, “Suriye’deki ortamdan hiçbir terör örgütünün ne bölgedeki herhangi bir ülkeye, ne de bizim için bir tehdit olmaması önemli.” dedi.

Dışişleri Bakanı Fidan, “Tehdidi geldiği yerde karşılıyoruz, yakından takip ediyoruz. Türkiye’nin içinde bırakmadığımız gibi, Türkiye’nin dışında da, bölgenin kaderine olumsuz etki eden çıbanbaşı olmasını istemiyoruz. Bu noktada bütün taraflar üzerine düşen görevi yapmalı.” değerlendirmesinde bulundu.

Suriye’deki seçimler de ele alındı

Suriye’de 5 Ekim’de yapılan Halk Meclisi seçimlerini de değerlendirdiklerini söyleyen Fidan, “Değerli kardeşim ile bu konuları uzun uzadıya konuştuk. Fikirlerimiz paylaştık. Suriye’nin istikrarsızlık kaynağı olmaktan çıkarılması gerektiğini, terörle mücadele konusunda alınması gereken tedbirlerin şart olduğunu, Suriye’de hiçbir grubun dışlanmaması gerektiğini söylemiştik. Suriye’nin bölgedeki angajmanı her geçen gün artarak güçlenmekte ki bunun en son örneğini sayın Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın Birleşmiş Milletler’deki yaptığı hitap oldu.” dedi.

‘Suriye için en önemli sorun İsrail’

Bakan Fidan, görüşmede İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarını da ele aldıklarını belirterek,

“İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırıları, Suriye’nin karşı karşı olduğu en önemli sorunlardan birini teşkil etmektedir. İsrail’in bu hukuksuz eylemlerini bugünkü görüşmemizde ele aldık ve Suriye’nin güneyinde güvenliğin teshisisine yönelik çabaları değerlendirdik. Suriye’de huzur ve güvenliğin temini ancak ülkenin toprak bütünlüğü, birliği ve egemenliğine saygı gösterilmesiyle gerçek olacaktır. Türkiye olarak bu çabalara destek vermeyi sürdüreceğiz. “

‘Suriye artık işbirliğine açık yönetim tarafından yönetiliyor’

Fidan, uluslararası topluma da çağrıda bulunarak, “Uluslararası toplumun üyeleri Suriye hükümetinden beklentilerini her fırsatta dile getirmekteler. Suriye halkının da uluslarası toplumdan beklentileri var. Bu da İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına karşı çıkılması. Suriye’de artık uluslararası toplum ile işbirliğine açık bir yönetim iş başında bulunmaktadır. Nasıl ki Suriye uluslararası toplumların kendisinden talep ettiği ödevleri yerine getiriyor ise uluslararası toplumlar da Suriye’ye karşı ödevlerini yerine getirmeli, tüm yaptırımları kaldırmalıdır.” dedi.

Gazze’de ateşkes gündemi

Bakan Fidan, İsrail ile Hamas arasında Mısır’da dolaylı görüşmelerin sürdüğünü aktararak, “Bugün inşallah olumlu tablo çıkması halinde hedeflenen 4 husus var. Bugün uzlaşmaya varılırsa bir ateşkes ilan edilecek.” diye konuştu.

Şeybani: İsrail hala güvenliğimizi tehdit ediyor

SDG ile toprak bütünlüğü esasını vurgulayan bir dizi diyalog gerçekleştirdiklerini belirten Şeybani, “Suriye devleti ve kurumları içerisine katılması için tek ülke, tek ordu ve tek toprak esasına dayanarak bir diyalog olması içindi. Bölünmeye yönelik her türlü girişime karşı olduğumuzu da ifade ettik.” diye konuştu.

Şeybani, İsrail’in Suriye’ye saldırılarına da işaret ederek “İsrail tehditleri hala güvenliğimizi tehdit ediyor ve topraklarımızda yeni bölgeleri ihlal ediyor. 1974 Anlaşması’nı ihlal ediyor.” ifadelerini kullandı.

Şeybani, “Buradan uluslararası toplumu ve Suriye’yi destekleyen ülkeleri Suriye hükümetini bu bağlamda da desteklemeye ve bu 1974 Anlaşması’nın yeniden tesis edilmesi için Suriye hükümetine destek olmaya davet ediyoruz.” dedi.

SDG ile Şam yönetimi arasında ateşkes tartışması

Suriye’nin kuzeyi ile Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerine yönelik Şam yönetimine bağlı grupların saldırısı tansiyonu yükseltmişti. Şam’da ABD ve Fransa’nın öncülük ettiği uluslararası gözlemcilerin katılımıyla gerçekleşen görüşmede Kuzey ve Doğu Özerk Yönetim’i Suriye Demokratik Güçleri Genel Komutanı Mazlum Abdi, Özerk Yönetim Diş İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı Îlham Ahmed ve YPJ Komutanı Rohilat Efrîn, Şam yönetimini ise Suriye geçici hükümeti başkanı Ahmed el Şara, Dışişleri Bakanı Esad el Şeybani ve Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra temsil etmişti.

Görüşmede Halep’te genel ve acil ateşkesin uygulanması ile Suriye anayasasının tüm bileşenlerinin katılımıyla değiştirilmesi konusunda mutabık kaldıklarını açıklamıştı. Türkiye sık sık SDG’ye 10 Mart mutabakatına uyması konusunda açıklamalar yapıyor. Kuzey ve Doğu Suriye Yönetimi ise Şam yönetimini 10 Mart mutabakıtına uymamakla eleştirirken, Türkiye’nin de tutumunu eleştiriyor.