Halk TV davasında 5 gazeteciye beraat kararı

Halk TV’den 5 gazetecinin yargılandığı ‘bilirkişi’ davasının ilk duruşması Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görüldü. Mahkeme 5 gazeteci hakkında beraat kararı verirken, tutuklu olan Suat Toktaş tahliye edildi.

Halk TV davasında 5 gazeteciye beraat kararı
Halk TV davasında 5 gazeteciye beraat kararı
Eylül Deniz Yaşar
  • Yayınlanma: 4 Mart 2025 15:35
  • Güncellenme: 4 Mart 2025 16:30

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun düzenlediği basın toplantısında gündeme getirdiği bir bilirkişi ile ilgili TV haberini yayınlayan Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Sorumlu Müdür Serhan Asker, Programlar Koordinatörü Kürşad Oğuz, Programcı Barış Pehlivan ve sunucu Seda Selek hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü.

Savcı mütalaasında gazetecilere ceza istedi. Mahkeme beraat kararı verdi. Tutuklu olan Suat Toktaş tahliye edilirken, tüm gazeteciler beraat etti.

Ali Gökçek: Gazetecilik suç değildir 

CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek Halk TV davasında beraat kararını İlke TV’ye değerlendirdi:
“Gazetecilik bir suç değildir dediler. Suat bey Silivri Cezaevi’deyken de kendisini ziyaret ettiğimizde söylediği şeyleri bugün savunmasında söyledi. Gazeteciliğin suç olmadığını söyleri. Dün Beykoz’daydık, bugün Çağlayan’dayız.Hem muhalifler hem muhalif belediyeler üzerindeki yargı baskısına karşı direnmeye devam edeceğiz.”

Duruşmaya yoğun ilgi

Yoğun ilgi nedeniyle salona giremeyenler olurken, avukatlar duruşmanın konferans salonunda yapılmasını istedi.

Ancak salonda devam kararı alan mahkeme başkanı, kimlik tespitleri ve savunmalarla yargılamayı başlattı.

İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın tutuklu sanığı Suat Toktaş duruşma salonuna getirilirken, ilk savunmayı Seda Selek yaptı.

Haberin yayına verilmesi konusunda söz sahibi olmadığımı belirten Selek, “Bu durum ortadayken, gözaltına alınmam ve aleyhime ağır adli kontrol tedbirlerine hükmedilmesi sonrasında hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği açıktır. Buna karşın hakkımda iddianame düzenlenmesinin ne anlama geldiğinin takdirini kamuoyuna bırakıyorum” dedi.

Selek ayrıca “Sonuç olarak, şahsıma atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Bu suçları işleme kastıyla hareket etmediğim açık olup, beraatımı ve hakkımdaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını talep ediyorum.” diye konuştu.

‘Zaten yazılmış bir rapordu’

Kürşat Oğuz, Barış Pehlivan’ın, bilirkişi S.B. İle telefon konuşmasına şahit olunca tamamen gazetecilik refleksiyle konuşmayı kayıt altına aldığını ifade etti. “Bu kaydı yayınlamasak bile haberi yapılacaktı ama söylediği hiçbir şeyi atlamamak için kayıt yaptım. Hiçbir şekilde üzerinde oynamadan kaydı Suat Toktaş’a gönderdim. Suat Toktaş da yine gazetecilik refleksiyle kaydı yayınladı” diyen Oğuz, “Bilirkişiyi etkileme suçlaması da gerçeği yansıtmıyor çünkü zaten yazılmış bir rapordu” ifadelerini de kullandı.

‘İddiaları sormak istedim’

Oğuz ve avukatından sonra Barış Pehlivan savunmasına başladı. İddianamede bilirkişiyle yapılan görüşmenin tutanağının yer almadığını belirten Pehlivan, “Bir siyasetçinin, bir bilirkişi hakkında böylesi iddialarda bulunması bu topraklarda yaşamış herkesin dikkatini çekmelidir. Benim de bir gazeteci olarak, o siyasetçinin iddialarını ciddiye almak ve bu çarpıcı tezlerini muhatabına sormak gibi bir görevim var. Ekrem İmamoğlu’nun basın toplantısı bitti. Ben de ilgili bilirkişiye hakkındaki iddiaları sormak istedim. Bunun için kendisine ulaştım ve sorularımı sordum” diye konuştu.

Pehlivan ve avukatının savunmasından sonra mahkeme duruşmaya ara verdi.

‘Yargılanan gazeteciliktir’

Aradan sonra duruşma tutuklu gazeteci Suat Toktaş savunmasına başladı. “Burada 5 kişi sanık olarak yargılanıyor ama olay 3 kişi arasında geçiyor. Seda Selek ve Serhan Asker bu davanın dışında kalmalıdır” diyerek savunmasına başlayan Toktaş,  “Arkadaşlarım gözaltına alındığında kanalda işimin başındaydım. Sonra bana savcılıktan çağrı geldi, yine kanaldaydım. Delil karartabilir, kaçabilir deniyor. Kaçacak olsam o arada kaçardım. Biz bu ülkenin sevdalısıyız, kovsalar da gitmeyiz.” dedi.  “Yargılanan gazeteciliktir” diyen Toktaş, “Türkiye’de gazetecilik unutuldu, fonksiyonları unutuldu” diye belirtti.  Toktaş savunmasında son olarak, “Siyasal çatışma ortamlarında gazetecilik zordur. Görüşleri birbirinden ayrıştırır, çatıştırır. Şu an bu zehirlenmiş siyaset ortamında yaptığımız şeyin gazetecilik olduğunu anlatmaya çalışıyoruz” dedi. Toktaş’ın ardından avukatının savunmasına geçildi.

Duruşmayı gazetecilerin avukatları, meslektaşları, basın örgütü temsilcilerinin yanı sıra aralarında CHP Genel Başkan Yardımcıları Burhanettin Bulut, Gökan Zeybek, Gökçe Gökçen ile milletvekilleri Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, Utku Çakırözer, TİP Milletvekili Ahmet Şık’ın da bulunduğu çok sayıda siyasetçi izliyor.

Yoğun güvenlik önlemi

Duruşma nedeniyle adliye önünde de geniş bir alan polis bariyerleriyle çevrildi. Polis geniş güvenlik önlemi aldı.

Sadece habercilik yaptığını vurgulayarak haberin sorumluluğunu üstlenen Suat Toktaş 34 gündür tutuklu. Suat Toktaş ile arkadaşları hakkında hazırlanan iddianamede, toplam 24 yıldan 55 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Saraçhane’de düzenlediği “Turpun Büyüğü” başlıklı basın toplantısında bir bilirkişinin kritik ve tartışmalı soruşturmalarda görevlendirildiğini belirtmişti.  Kamuoyu gündeminde ön sıralara çıkan o bilirkişiyle yaptıkları telefon görüşmesinin kaydını yayınlayan Halk TV’den 5 gazeteci hakkında soruşturma başlatılmıştı. Savcılık ve hakimlikte, haberin sorumluluğunu üstlenen ve sadece gazetecilik yaptığını belirten Halk TV Genel Yayın yönetmeni Suat Toktaş tutuklanırken, 4 gazeteci hakkında adli kontrol hükümleri uygulanmıştı.

İddianamedeki suçlamalar

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca düzenlenip Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Sorumlu Müdür Serhan Asker, Programlar Koordinatörü Kürşad Oğuz, Programcı Barış Pehlivan ve sunucu Seda Selek için değişik hapis cezaları istendi.

Barış Pehlivan ile Kürşad Oğuz’a “kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, yargı görevini yapanı etkileme, kayda alınan konuşmaların basın, yayın yoluyla yayınlanması” suçlamalarıyla 6 yıldan 14 yıla kadar, Toktaş, Seda Selek ve Serhan Asker hakkında ise “kayda alınan konuşmaların basın, yayın yoluyla yayınlanması, yargı görevini yapanı etkileme” suçlamasıyla 4 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası istendi. Gazeteciler hakkında ayrıca siyasi yasak istendi.

Tutukluluğun devamı talep edildi 

Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, gazetecilerin atılı suçlardan cezalandırılmasını talep etti. Delillerin henüz toplanmamış olması gerekçesiyle de Suat Toktaş’ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Mütalaaya ilişkin konuşan Toktaş, “Bu kadar kolay değil, ben mesleğe 30 yılımı verdim. Sadece işini yapan biriyim, gider yine yatarım, sorun değil. Üç adımlık bir yerde kalıyorum. O kadar kolay mı tutukluluğun devamını istemek. Bu kutuplaşma ortamında burası Halk TV vereyim cezayı, yok veremezsiniz” dedi.

Avukat Hüseyin Ersöz, “Bu soruşturma ve yargılama başından beri gazetecilerin baskı altına alınması, özgür gazeteciliğin yapılmaması içindir. Toplanmayan delil varsa savcı tevsi tahkikat talebinde bulunmalıdır. 3 Mart tarihinde dosyaya sunduğumuz dilekçeleri tekrar ederiz. Savcının mütalaası iddianamenin tekrarıdır. Sanık savunmaları devam ederken savcının dışarı çıkıp geldiğini de söyleyeyim. Beraat kararı verilmesini ve adli kontrol hükümlerinin de kaldırılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.