Bayrampaşa’da Kürtçe müzik dinledikleri gerekçesiyle müdahaleye maruz kalan ve 29 haftalık hamileyken darp edilerek sezaryene alınan Zeynep Yaman, kamuoyuna servis edilen 31 saniyelik videoya İLKE TV aracılığıyla yanıt verdi.
Kamuoyuna servis edilen görüntülerde, polis memurunun hamile kadına “Herhangi bir kötü muamelede bulunmadığı”, aksine “Hastane talebiniz varsa ambulans çağıralım” dediği ve “Hamileliğiniz nedeniyle sigara içmeyin” şeklinde uyarıda bulunduğu aktarılmıştı.
Videoda, bir polis memurunun Zeynep Yaman’a “Sizi hastaneye götürelim mi?” diye sorduğu, Yaman’ın ise “Yok kardeşim” dediği görülüyor.
Ancak dikkatli izlenince Zeynep Yaman’ın cümlesinin “Yok, benim kardeşlerime bir şey olsun…” diyerek başladığı ve bu kısmın altyazıda yer almadığı fark ediliyor.
Aynı görüntüde, polis memurunun “Hamile olduğunu söylüyorsun” demesi üzerine Zeynep Yaman’ın, “Ben çok kötüyüm, benim suyum geldi’ diye cevap verdiği, polis ‘ambulans çağıralım mı?” diye sorduğunda ise Zeynep Yaman’ın “Gitsem beni buraya geri getirecek misiniz?” diye sorduğu duyuluyor. Polis memurunun bu soruya “Bilmiyorum” yanıtı verdiği, ardından Yaman’ın “Ben biraz yürüyeyim” dediği anlar yer alıyor.
Bayrampaşa’da yüksek sesle müzik dinleyen bir aracın sürücüsü polis tarafından uyarılmış müziğin kısılmaması üzerine polis memuru plaka kaydı yaparken araçtan inen 5-6 kişi memura saldırmıştı. Olay sonrası sosyal medyada çıkan “hamile kadına müdahale” ve “Kürtçe müzik… pic.twitter.com/f18TIODO5t
— Asayiş Berkemal (@asayisberkemal0) July 15, 2025
Videodaki iddialarla ilgili Zeynep Yaman’la konuştuk. Videodan haberi olmadığını söyledi. Ardından birlikte izledik. Şaşkınlıkla izlediği görüntüler için “Olayın karakoldaki ilk anı, o esnada video mu çekmişler?” dedi. Kendisinden habersiz çekilen bu kısa video ile kamuoyunun yanlış yönlendirildiğini belirten Zeynep Yaman, olayın tamamını yansıtmadığını ve şiddetin olayının üzerinin örtülmeye çalışıldığını söyledi.
Zeynep Yaman, videoda yer almayan çok sayıda kayıt ve tanık olduğunu hatırlatarak, “Beni gizlice videoya almışlar. Suçlu olanlar kendini aklamaya çalışıyor. Ama gerçek videolar, doktor raporları, her şey ortada. Sen kendin bile gittin, kızımın doktoruyla konuştun, sana anlattılar. Bana o tekme atılmasaydı, bebeğim bu halde olmazdı” dedi.
‘Suyum karakolda geldi, ambulans istedim’
Zeynep Yaman olay anını şöyle anlattı:
“İlk olayın olduğu yerde bayılmışım. Beni kardeşim ve gelinim arabaya soktu. Ayıldığımda kardeşimin üstünde 15 polis vardı. Yanlarına gittim, ‘Hamileyim, size yalvarıyorum’ dedim. O ilk anda bir polis beni itti, biri de karnıma yumrukla vurdu. Onun benim karnıma vurduğu zaman zaten ben orada bir şey olduğunu hissettim. Kardeşlerime bir şey olacak korkusuyla sesimi çıkaramıyordum. Orada bir şey söylesem olay daha da büyüyecekti. Sonra onları götürdüler. Ben ve 14 yaşındaki kız kardeşimi bıraktılar.
Biz de arkalarından karakola gittik. Orada silah sesi duyduk. ‘Ah dedim Barış’ı öldürdüler.’ Biz Çevik Kuvvet’in oradaydık. Suyumun geldiğini söyledim. Kadın polis geldi ‘sen hamile misin’ dedi. Ben de ‘Evet, ambulans çağırın, çok kötüyüm’ dedim. Ondan sonra başka polis geldi o sırada işte beni videoya çekmiş, ben görmedim. ‘Beni geri getirecek misiniz kardeşlerimin yanına’ diye sordum, cevap alamadım. Sancım vardı yürümeye çalıştım.
Ben korkudan ne yaşandığımı hatırlamıyorum. Kardeşlerim çok dayak yediler ya diyorum ki belki bebeğim iyidir, sadece aklımda kardeşlerim var onları düşünüyorum. Zaten karakolda darp olayı bundan sonra oldu. Eşimi gördüm, orada yerlerdeydiler. Yanlarına gittim, biber gazı sıkıyorlardı yüzlerimize. Beni yere düşürdüler, karnıma tekme geldi. Atan polisin yüzünü gördüm ve ben o polisi zaten teşhis ettim.”
Bebeğin sağlık durumu
Bebeğinin sağlık durumuyla ilgili Zeynep Yaman, şunları söyledi:
“Doktor, ablama ‘Büyük ihtimalle karına vurduğu darbeden dolayı bebek eşinden ayrılmış’ demiş. Zaten ben buraya geldiğim zaman, bebeğimin kalp atışları yavaşlamıştı. Doktor bana, ‘Senin dediğin, erken doğum alacağız; almazsak sen ölürsün’ dedi. İlk başta istemediğimi söyledim çünkü bebeğim çok küçük, yaşamazdı. Ama eşinden ayrılmıştı bebek. Sonra uyandığımda yoğun bakımdaydım. Ben hastaneye doğuma girerken, o kadar biber gazı yemiştim ki gözlerimi açamıyordum. Bir de telefonuma baktım, sosyal medyada herkes bebeğimin öldüğünü yazmış. Bana haber verilmiyor sandım. Bugün gittim, onu gördüm çok şükür. Çok küçüktü. Şu an psikolojim alt üst, sütüm gelmiyor, ilaç kullanacağım.”
‘Bu bize Kürt olduğumuz için yapıldı’
“Bir kadına şiddet uygulayan herkes bu kadar dayak yedi mi? Bir çocuğa istismarda bulunan bu kadar sürüklendi mi? Bizi çocuklarımızın önünde dövdüler. Sorun ne biliyor musunuz? Kürt olmamız. O gün Kürtçe müzik dinliyorduk. 15 Temmuz darbe günü sokaklardaydım. Keşke ben o gün dışarıda olmasaydım.”
“İstanbul Valisi benim çocuğumu göz önünde bulundurmuyor. Şu an o videoları yaymaları… Görünen köy kılavuz istemiyor ki. Vurduklarınız ortada zaten, videolar ortada. Neyi savunmasını yapıyorsunuz kendinize? Madem o kadar kendinizi savunmak istiyorsunuz, kendi kapınızın önündeki görüntüleri ortaya koyun. O kadar zor değil, hepsi sizin kapınızın önünde oldu. Haklıysanız, beni, eşimi, kardeşimi orada nasıl dövdüğünüzü gösteren o kameraları ortaya koyun.”
Baba Mehmet Yaman: Sizin çocuğunuz ekmek yiyor, benimki yoğun bakımda
Zeynep Yaman’ın eşi Mehmet Yaman’la da konuştuk. İlk müdahale sırasında olay yerinde olmadığını, karakola bilgi almak için gittiğinde darp edilerek ters kelepçeyle gözaltına alındığını söyledi:
“Zeynep beni aradı, ağlıyordu. ‘Bizi dövdüler, kardeşlerimi öldürdüler’ dedi. Hemen Bayrampaşa Karakolu’na koştum. Eşimin ve kayınçolarımın darp edildiğini öğrenmek için bilgi almaya çalıştım ama güvenlik beni içeri almadı, polisler ise iterek dışarı attı. ‘Eşim içerideymiş hamile’ dedim ama kimse dinlemedi. Zeynep o esnada karakolda tutulmuyormuş, kardeşleri tutuluyormuş. ”
Karakol önünde artan kalabalıkla birlikte polisin dağıtmak için biber gazı sıkmaya başladığını belirten Mehmet Yaman, şöyle dedi:
“Küfür ediyorlar, tekme tokat dövmeye başladılar. O zaman eşim karakolun önüne geldi. Onu orada gördüm. Yanıma geldi hemen. Dedim eşim hamiledir karışmayın, itişmeyin dedim. Bağırıyorum artık. Avazım çıktığı kadar bağırdım ‘eşim hamile’ diye. Ama ha bire itiyorlar. Zeynep yere düştü. Gözümün önünde. Üstüne bastılar, kimse durmadı. Sonra beni de darp ettiler. Ters kelepçeyle gözaltına alındım. Ayağında botla kafamı ezdiler. Hayvan muamelesi yaptılar. Ambulansın geldiğini gördüm. Bir tane Komiser vardı. Allah var, bak o adam iyiydi. O da Diyarbakırlıydı. Dedi ‘gel yiğenim’. Beni, eşimi yanına götürdü. Gittim gördüm ambulansa koyduk. Ondan sonra eşimden haber alamadım.”
Mehmet Yaman da kamuoyuna sunulan videonun olayın tamamını göstermediğini söyledi:
“O videonun kasıtlı olduğunu düşünüyorum. Bir tane video yapmışlar yalandan. Kesilmiş biçilmiş, istedikleri yeri paylaştıkları bir video. Bu kadar insanı darp etmişsiniz, çocuklarımızın önünde bizi dövmüşsünüz. Neden diğer videoları yayınlamıyorsunuz? Neden o kameraları açıklamıyorsunuz? Çünkü o zaman gerçek ortaya çıkacak.
Sizin çocuğunuz o makamlardan ekmek yiyor, benim çocuğum yoğun bakımda. Vicdanınız rahat mı? Bu mu Türkiye’deki adalet? Bir Kürt müziğiyle başlayan şeyi, bir aileyi katletmeye kadar götürüyorsunuz. Bu nasıl bir barış?”
Ne olmuştu?
Bayrampaşa’da piknikten dönen aynı aileden 10 kişi, araçlarında Kürtçe müzik dinledikleri gerekçesiyle polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı. Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) olay anına ait görüntüleri sosyal medyada paylaşarak, gözaltında bir çocuk ve hamile bir kadının da bulunduğunu açıkladı. Hamile kadının, karnına aldığı tekme nedeniyle acil sezaryenle doğum yaptığı, bebeğin kafasında darbe tespit edildiği ve kuvözde tedavi altında olduğu bildirildi.
Olayda toplam 13 kişi gözaltına alındı; 3’ü aileyle bağlantısı olmayan kişiler ifadeleri alınıp serbest bırakılırken, aileden 14 yaşındaki çocuk, hamile kadın ve annesi serbest bırakıldı. Diğer 7 kişi ise mevcutlu olarak adliyeye sevk edildi.
Adliyeye sevk edilen 7 kişiden 3’ü tutuklama talebiyle sevk edildikleri mahkemeden adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
ÖHD avukatı Berivan Bekçi, polisin aileyi araçta cep telefonuyla kayıt altına almasıyla başlayan tartışmanın ardından, polislerin hakaret, silah teşhiri ve fiziksel müdahalede bulunduğunu belirtti.
Gözaltı sürecinde darp edilenlerin kıyafetlerinin yırtıldığı, vücutlarında morluklar, kırık ve şişlikler bulunduğu, polislerin havaya ateş açtığı iddiaları da yer aldı. ÖHD, suç işleyen polisler hakkında derhal soruşturma açılması ve açığa alınmalarını talep ederken, sürecin takipçisi olacaklarını duyurdu.
DEM Parti İstanbul İl Örgütü, adliye önündeki açıklamasında, “Kürtçeye karşı hazımsızlığa geçit vermeyeceğiz” diyerek, “Yargılamanın sonucunda beraat ettirmiş olsanız bile biz bunu kabul etmeyeceğimizi duyuruyoruz” ifadelerini kullandı.
Bebeğin durumu
Yoğun bakım ünitesi doktoru, bebeğin henüz akciğerleri gelişmediği için entübe durumda olduğunu belirtti. Darbeye bağlı bir durum olup olmadığını söylemek için henüz erken olduğunu, bu konuda bazı tetkiklerin ilerleyen zamanlarda yapılacağını ifade etti.
Kürtçe müzik gözaltısı: Acil sezaryene alınan anne yoğun bakımdan çıktı, bebek entübe
