• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Hamit Bozarslan: Demokratikleşme ve Kürt meselesinin çözümü birlikle ilerlemeli

Hamit Bozarslan: Demokratikleşme ve Kürt meselesinin çözümü birlikle ilerlemeli

Ortadoğu’daki gelişmeleri değerlendiren Prof. Dr. Hamit Bozarslan, “Türkiye demokratikleşmeden Kürt sorununun çözülmesi mümkün değil” dedi.

Hamit Bozarslan: Demokratikleşme ve Kürt meselesinin çözümü birlikle ilerlemeli
Hamit Bozarslan: Demokratikleşme ve Kürt meselesinin çözümü birlikle ilerlemeli
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 8 Mart 2025 10:53
  • Güncellenme: 8 Mart 2025 11:02

Prof. Dr. Hamit Bozarslan, Mezopotamya Ajansı’na verdiği röportajda, Türkiye’nin Ortadoğu’da hegemonik bir güç olma arayışının uzun yıllardır sürdüğünü, ancak bu hedefin gerçekleşmediğini belirtti.

MA’dan Mehmet Aslan’ın sorularını cevaplayan Bozarslan, “Türkiye’nin Ortadoğu’da nüfuzu var, ancak Lübnan, Irak ve Suriye’de istediği etkiyi yaratamıyor. HTŞ rejimi son derece zayıf bir yapı. Esad rejimi, HTŞ’nin gücü nedeniyle değil, İran ve Rusya’nın zayıflaması nedeniyle çöktü. İsrail ise Türkiye’nin bölgedeki etkisini azaltmak için Rusya’nın Suriye’de kalmasını istiyor” dedi.

Bozarslan, Türkiye’nin bölgedeki güç mücadelesinde özellikle Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile gerilim yaşadığını, ancak ekonomik çıkarlar nedeniyle bu ülkelerle ilişkilerini koparamadığını vurguladı.

Kürt sorunu ve demokratikleşme

Türkiye’de Kürt sorununun çözümünün ancak demokratikleşmeyle mümkün olduğunu vurgulayan Bozarslan, şu değerlendirmede bulundu:

“Demokratikleşmeyen bir Türkiye’de sadece Kürt meselesini çözebilmek imkansızdır. Bu nedenle demokratikleşme ile Kürt meselesinin çözülmesi paralel ilerlemelidir. Ancak şu anki rejimin böyle bir adım atmaya niyeti olduğunu pek görmüyorum.”

Bozarslan, Abdullah Öcalan’ın çağrısının Kürt sorununu demokratik yollarla çözme perspektifini içerdiğini, ancak Türkiye’de bu çağrıyı karşılayacak bir siyasal ortamın henüz oluşmadığını belirtti.

“Öcalan, Kürt sorununun yüz yıllık bir mesele olduğunu ve sadece PKK ile başlamadığını vurguladı. Türk devleti, Kürtlerin tanınmasını kabul etmeden sorunun çözülmesi mümkün değil” dedi.

Ortadoğu’da yeni dengeler

Ortadoğu’da devlet dışı aktörlerin etkisinin arttığını belirten Bozarslan, Suriye’nin merkeziyetçi bir yönetim modeline dönmesinin imkansız olduğunu ifade etti.

Bozarslan, “Suriye’nin istikrar kazanması için çoğulculuğa dayalı bir adem-i merkeziyetçi yönetim modeli şart. Dürziler ve Kürtler için özerklik kaçınılmaz hale geldi. Türkiye bunu kabul eder mi bilinmez, ancak HTŞ bile Kürtlerle yeni bir savaş istemediğini defalarca dile getirdi” dedi.

Bozarslan, İran’da da rejimin meşruiyetini kaybettiğini ve içeride büyük bir muhalefetle karşı karşıya olduğunu belirterek, “İran’da Kürtler ve Beluciler direniş gösteriyor. İran rejimi çökebilir, ancak sonrası büyük bir belirsizlik taşıyor” dedi.

ABD ve Avrupa’nın tavrı

PKK’nin ateşkes kararını değerlendiren Bozarslan, uluslararası toplumun Kürt meselesine yaklaşımında değişiklikler yaşandığını ifade etti.

“PKK’nin silahlı mücadeleyi sona erdirme yönündeki adımları önemli. Avrupa ve ABD’de Kürt sorununun siyasi yollarla çözülmesine yönelik bir beklenti var. Öcalan’ın çağrısı birçok ülkede yankı buldu. Gelecekte PKK’nin terör listesinden çıkarılması da gündeme gelebilir” dedi.

Bozarslan, Kürt hareketinin içinde bulunduğu sürecin, sadece Türkiye açısından değil, tüm Ortadoğu’nun demokratikleşmesi açısından kritik bir eşik olduğunu vurguladı.