• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Hasret bitti: Ercüment Akdeniz 8 ay sonra İlke TV stüdyosunda

Hasret bitti: Ercüment Akdeniz 8 ay sonra İlke TV stüdyosunda

247 gün tutukluluğun ardından İlke TV ekranlarına dönen gazeteci Ercüment Akdeniz, Güncel Yorum programında Ahmet Ayva ve Banu Güven’in sorularını yanıtladı. Akdeniz, cezaevindeki gazetecileri anarken, “Hakikatin haberini yapmak zahmetli bir iş” dedi.

Hasret bitti: Ercüment Akdeniz 8 ay sonra İlke TV stüdyosunda
  • Yayınlanma: 24 Ekim 2025 11:26
  • Güncellenme: 24 Ekim 2025 11:34

Gazeteci Ercüment Akdeniz, 8 aylık tutukluluğunun ardından ilk kez İlke TV stüdyosunda izleyici karşısına çıktı. Güncel Yorum programında Ahmet Ayva ve Banu Güven’in sorularını yanıtlayan Akdeniz, cezaevi günlerini, içerideki gazetecilerin durumunu ve Türkiye’de basın özgürlüğünün geldiği noktayı değerlendirdi.

Akdeniz, konuşmasına duygusal bir anekdotla başladı:

“Tabii üzülüyor insan bir yandan. Cezaevinden çıkarken geride bıraktığınız arkadaşlar var. Tutuklu gazeteciler var. Bunlardan biri de Furkan Karabay. Marmara Kapalı Cezaevi’nde kalıyorduk. Zaman zaman avukat görüşünde karşılaşıyorduk ama konuşmamıza izin verilmiyordu. O da orada öyküler yazıyordu, ben de yazıyordum.”

Cezaevi koşullarının gazeteciler için zorlayıcı olduğuna dikkat çeken Akdeniz, “Furkan güvenlik açısından problemli bir yerdeydi. Bir gazeteci için çok sıkıntılı bir ortam ama aynı zamanda malzemenin de çok olduğu bir yerdi. O, oradan hep haberler ve öyküler çıkarmaya çalışıyordu” dedi.

Türkiye’deki tutuklu gazetecilere ve siyasetçilere değinen Akdeniz, “Haksız, hukuksuz biçimde cezaevinde yüzlerce insan var. Ben de siyasilerin bulunduğu bir koğuştaydım. Cezaevi sosyolojisini anlamak bakımından çok öğretici bir dönemdi” ifadelerini kullandı.

Akdeniz, 8 ay boyunca dış dünyayla sınırlı temas kurduğunu, bu süreçte gelişmeleri cezaevi içinden farklı bir gözle takip ettiğini belirtti:

“Bu 8 ayda çok şey yaşandı. Sosyal medya ve telefondan uzak kaldığım bir dönemdi ama bazı gelişmeleri daha sarih değerlendirme imkânı buldum. İçeride hem adli hem siyasi mahkumlarla sohbet etmek, Türkiye’nin gidişatını onların gözünden görmek öğretici oldu.”

Gazetecinin konuşmasında en çok dikkat çeken bölüm ise meslektaşlarına dair endişesiydi:

“Geride Furkan kaldı, başka gazeteci arkadaşlar kaldı. Fatih Altaylı hâlâ tutuklu. Hüseyin Aykol’un beyin kanaması geçirdiğini duydum, bu haber beni sarstı. Tele1 operasyonu var, Merdan Yanardağ’ı almışlar. Hakikate ulaşmak, hakikatin haberini yapmak kolay bir iş değil; zahmetli, meşakkatli bir iş.”

Ayrıntılar geliyor…