• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Hayatın tozuyla toprağını üstünden silkeledikten sonra
Hayatın tozuyla toprağını üstünden silkeledikten sonra
Ercüment Akdeniz 12 Eylül 2025

Hayatın tozuyla toprağını üstünden silkeledikten sonra

Tren istasyonu da olmasa hani, kuş uçmaz kervan geçmez bir yerin adıdır Sarı-Özek bozkırı. İki hörgüçlü devesi Karanar’ın üzerinde ve altı kişilik cenaze alayının en önündedir Yedigey. Mezarlık otuz kilometre uzaklıktadır. Çalışma arkadaşı, demiryol işçisi, can dostu Kazangap’ı yıkayıp kefenlemiş, yola çıkarmıştır. İçinde fırtınalar, belleğinde anılarla yol alır Yedigey. Cengiz Aytmatov o anılardan birini şöyle anlatır:

“Çocukluğunda, rüzgârlı havalarda sık sık Aral kıyısına gelir, birbirini doğurarak ve birbirini kovalayarak gelen köpüklü dalgalara uzun uzun bakardı. Dalgaların kabarıp meydana gelişleri ve sonra yok oluşları bir canlı varlık olan denizden doğup ölmelerine benzeyen bir hareketti…” (1)

Bu anı ve anlatımda ölümü anlama ve anlatma gayreti vardır. Denizden doğup denizden ölmelerle akıp giden bir harekettir ona atfedilen. Bir son ya da bitiş değildir ölüm. Durgun ve donuk değildir. Yaşam ve ölüm bir bütündür, akışkandır. Birbirini doğuran ve birbirini kovalayan köpüklü dalgalardan biridir insan. Yaşam ve ölüm devinim içindedir, öncenin ve sonranın bütünü olan zamanın akışkan bir halkasıdır.

***

Kasvetli, yağmurlu ve hapishaneyi gri bulutların kapladığı şu sonbahar gününde geldi haber. Metin Günaydın’ın hayata gözlerini kapadığı haber. Cerrahpaşa Hastanesi’nin taşınan yeni kampüsünde, konteyner odasının penceresinde görmüştüm son kez. İlik nakli için mucize bir haber bekliyorduk. Ağzında maskesiyle, Batman’dan gelen ablası ona refakat ediyordu. Enfeksiyon riski nedeniyle içeri giremiyorduk. Bunun son görüş olduğunu nerden bilebilirdim?

Ben tutuklandıktan sonra aldığım en iyi haber, Metin’e uygun iliğin bulunmuş olmasıydı. Şans yaver gitmiş, nakil başarıyla gerçekleşmişti. Ne var ki enfeksiyon her şeyi alt üst etti. Bu defa gelen en kötü haberdi…

Neşeli, disiplinli, öğrenci ve velilerin mumla aradığı bir öğretmendi Metin. Entelektüel birikimi sohbetlerimize güç verirdi. Hele de edebiyat, hele de şiir ve roman sohbetleri. Çok okurdu Metin. Ve hep üretirdi.

Hastane ve tedavi sürecinin zorlu sancılı dönemlerinde şarkı sözleri yazmış, bunları bestelemişti. Bilgisayar desteği alarak her birini seslendirmişti. Basbayağı bir albüm çalışmasıydı ortaya çıkan. Şarkılardan birkaçını bana göndermişti. Dışardayken dinlemiş, çok beğenmiştim.

Müzisyen Rewşan, Metin’in aynı okuldan öğretmen arkadaşıdır. Rewşan acaba Metin’in şarkılarını repertuarına alır mı? Alsa ne güzel olur. 

***

Bir buluşma şansımız olsaydı eğer; Metin’le “Cennetin Doğusu” romanını konuşmak isterdim. Yazar Steinbeck romanın orta yerinde söze girer ve şunları söyler:

“Erdem ve Kötülük ilk bilincimizin atkısıyla çözgüsüydü, son bilincimizin de kumaşı olacak; üstelik kira, ırmak ve dağlara, iktisat ve terbiyeyle dayatabileceğimiz bütün değişikliklere rağmen. Bundan başka hikâye yoktur. Her adam, hayatının tozuyla toprağını üstünden silkeledikten sonra geriye sadece en zor ve en açık sorular kalacaktır: İyi miydi, kötü müydü ? İyi mi yaptın, kötü mü?” (2)

Bu en zor ve açık seçik sorulara benim verebildiğim yanıt şudur: O iyi bir

adamdı; “çok iyi” ya da “pek iyi” gibi ek sıfatlara karnı tok olan sade bir iyilik. “İyi”nin içini doldurmak kolay değildir çünkü. Metin, az bulunur iyi insanlardandı. İçinde coştuğu köpüklü dalgalar iyilikler dünyasının ışığıdır.

***

Cengiz Aytmatov’un acılı kahramanı Yedigey kadar şanslı değilim. Cenaze alayında, törende olamamak kahır. Silivri’nin kuşlarına sığındım o yüzden. Veda selamını onların ayaklarına bağladım: Martıların, serçelerin, leyleklerin, kırlangıçların ve sığırcık kuşlarının ayağına. Umarım Metin’e ulaşır.

Metin’in emektar eşi, vefalı aile dostumuz İlknur’a, çocuklarına ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. Onu tanımış olmak, onunla yaşayan herkes için, hepimiz için büyük bir şans.

Teşekkürler benim güzel kardeşim…

1 – Gün olur Asra Bedel – Cengiz Aytmatov

2 – Cennetin Doğusu – John Steinbeck

* ilketv.com.tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar İlke TV’nin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.