Haklı fesih yoluyla işten ayrıldıklarını duyuran 28 işçi, içeride kalan tüm yasal haklarını almak için hukuki ve fiili mücadele başlattıklarını açıkladı.
Depo önünde “Depo işçisi köle değildir, hakkımızı ver!” yazılı döviz açıldı.
İşçiler tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bizler, Esenyurt’ta bulunan HepsiJet deposunda çalışan işçiler olarak, uzun süredir insan onuruna aykırı koşullarda çalıştırılıyoruz. İş güvenliği ihlalleri, zorunlu fazla mesailer, gaspedilen izin hakları, sistematik mobbing ve temel ihtiyaçların dahi karşılanmadığı bir ortamla karşı karşıyayız. Bu koşullar, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir yıkım halini almış durumda. Yaşanan sorunlara karşı Ekmek ve Onur İşçi Derneği ile bir araya gelerek çözüm arayışına, taban örgütlenmesi çalışmalarına başladık. Daha önce de depoda haksız yere işten çıkarılan arkadaşlarımızın direnişi bize ilham oldu. Ancak örgütlenme hakkımıza yönelen baskılar, daha önce şikayetlerini dile getiren işçilerin tek tek ya işten çıkarılması ya da yıldırma politikalarıyla istifaya zorlanması, çalışma şartlarının tahammül edilemeyen noktaya gelmesi bu süreci haklı sebeplerimizle iş sözleşmemizi feshetmemize getirdi.
Bizleri bu noktaya getiren ağır ihlaller şunlardır: Haftalık izin haklarımızın yok sayılması, fazla mesailerimiz, resmî tatillerde ve hafta sonlarında çalışmamıza rağmen ücretlerimiz ödenmemesi, SGK primlerimizin eksik yatırılması, maaşlarımızdan haksız kesintiler yapılması, hastalık halinde rapor alanların prim ücretleri kesilerek hastalanmaya dahi tahammül edilmemesi, meslek hastalığı ve iş kazaları olacak şekilde iş güvenliği önlemleri alınmadan çalıştırılmamız, İSG kıyafetlerinin kullanılmış verilmesi, işçi onurunu zedeleyen üst arama uygulamaları, Devamlı olarak aksayan hijyen koşulları, mola sürelerinde keyfi kesintiler yapılması, su dahi verilmemesi ve dinlenme alanlarının olmaması, kışın ısıtıcı, yazın soğutucu olmaksızın aşırı sıcak-soğukta çalışmaya zorlanmamız.
“Haklarımızı alana kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz”
Bu sürecin, yalnızca bizim değil, Esenyurt bölgesinde sistematik hale gelen sendikasızlaştırma politikalarının ve işçileri günlükçü konumda tutarak haklarını budama çabasının bir parçası olduğunun bilincindeyiz. Bizim bu adımımız, içeride kalan çalışma arkadaşlarımızın da daha iyi koşullarda çalışabilmesi ve işçilerin onuruna yönelik saldırıların son bulmasına yönelik bir dayanışma çağrısıdır. Buradan tüm kamuoyuna, sendikalara, siyasi partilere, basın emekçilerine ve emekten yana olan herkese sesleniyoruz: Bu kölelik düzenine sessiz kalmayın. Sendika düşmanlığına, güvencesizliğe, hak gasplarına karşı omuz verin.
Tüm bu hukuksuzluklar defalarca yetkililere bildirilmiş, ancak insan kaynakları ve yönetim tarafından çalışanlar azarlanarak, görmezden gelinerek ya da baskı altına alınarak susturulmaya çalışılmıştır. Tüm bu koşullar karşısında ses çıkaranların susturulmaya çalışıldığı bir ortamda, biz 20 işçi olarak haklı fesih hakkımızı kullandık. Bu karar, yalnızca bir çekilme değil; ekmek ve haysiyet mücadelemizin bir devamıdır. Bu vesileyle içeride biriken tüm haklarımızı derhal almak üzere hukuki ve fiili mücadele sürecini başlattığımızı ilan ediyoruz. Geri adım atmayacağız, haklarımızı alana kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.” (ANKA)