Hong Kong’da muhalif Demokratik Parti kendini feshetti

Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde demokrasi yanlısı muhalefetin temsilcilerinden Demokratik Partinin (DP) kendini feshettiği bildirildi.

Hong Kong’da muhalif Demokratik Parti kendini feshetti
Foto: Arşiv
Hong Kong’da muhalif Demokratik Parti kendini feshetti
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 14 Aralık 2025 14:50

Yerel basındaki haberlere göre, 120 parti üyesinin katıldığı toplantıda, partinin feshine ilişkin oylama yapıldı.

Üyelerden 117’si partinin feshi lehine oy kullandı. Böylece parti merkez komitesinin nisanda aldığı fesih kararı onanarak kesinleşti.

1994 yılında liberal eğilimli iki muhalif grubun birleşmesiyle kurulan DP, Hong Kong’un önde gelen muhalefet partilerinden biri olarak biliniyordu. Parti, 1995 yılında 60 üyeli Yasama Konseyinde 19 sandalye kazanarak en büyük muhalefet partisi haline gelmişti.

DP’nin feshi ile Hong Kong’un belli başlı demokrasi yanlısı muhalefet partilerinin çoğu kapanmış oldu. Daha önce Sivil Parti (CP) Mart 2024’te, Sosyal Demokratlar Birliği (LSD) ise haziran ayında kendini feshetmişti.

Sosyal konulara odaklı Hong Kong Demokrasi ve Halkın Geçimi Birliği (ADPL), halen kentte demokrasi yanlısı tek parti olarak faaliyetini sürdürüyor.

Pekin yönetiminin telkini olduğu iddiası

Partinin kendini feshetmesinde, diğer siyasal parti ve örgütlenmelerin feshinde olduğu gibi Pekin yönetimini parti yöneticilerine yaptığı telkinlerin etkisinin olduğu iddia ediliyor. Buna göre Çin merkezi yönetimiyle bağlantılı yetkililerin DP liderlerine partinin tarihsel misyonunu tamamladığı, kendini feshetmemesi halinde kapatılacağını ifade ettikleri ileri sürülüyor.

Çin’de 2020’de çıkarılan Ulusal Güvenlik Yasası ile “hükümeti yıkmaya teşebbüs, vatana ihanet ve ulusal güvenliği tehlikeye atan eylemleri” suç haline getirmişti.

İçeriği itibarıyla aslen Hong Kong’daki demokrasi yanlısı protesto hareketini hedef alan yasanın yürürlüğe girmesiyle muhalif gazeteciler, siyasetçiler, iş insanları ve aktivistlerin “ulusal güvenlik” gerekçesiyle yargılanmalarının önü açılmıştı.

Yasa kapsamında 100’den fazla muhalif hakkında soruşturma başlatılırken, demokrasi yanlısı çok sayıda sivil toplum örgütü ve medya kuruluşu baskılar nedeniyle kapılarını kapatmak zorunda kalmıştı.

Bu arada Pekin yönetimi, 2021’de Hong Kong’daki seçim sistemini revize eden yasal değişiklikler getirdi. Değişikliklerle, Hong Kong Yasama Konseyinin genel oyla belirlenen sandalye sayısı azaltılırken adayların başvurularını incelemek ve onaylamakla yetkili bir komite oluşturulmuştu. Komite, “Hong Kong’u vatanseverlerin yönetmesi” ilkesinin gerekçe göstererek muhalif partilerden gelen adaylık başvurularını reddetmişti.

Hong Kong’un statüsü

Hong Kong, 1898’de imzalanan “kira sözleşmesi” ile uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997’de Çin’e devredilmişti.

İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong’a 2047’ye kadar basın, ifade, toplanma, inanç ve serbest akademik çalışma gibi özgürlükleri ile bağımsız idari ve hukuki yapısını koruma hakkı tanınmıştı.

Hong Kong, Çin’e bağlı olmasına rağmen kendisine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin’e bağlı olduğu bu yönetim modeli, “bir ülke, iki sistem” olarak adlandırılıyor.

Pekin yönetiminin son yıllarda Ulusal Güvenlik Yasası ve seçim sisteminde yapılan değişikliklerle bölgenin özerk yönetim yapısını aşındırdığı eleştirileri yapılıyor. (AA)