Hrant Dink’in öldürülmesinin üzerinden 18 yıl geçti

2007 yılında suikast sonucu hayatını kaybeden Hrant Dink’in aramızdan ayrılışının 18’inci yılı. Bir yandan İstanbul ve çeşitli şehirlerde anma etkinlikleri düzenlenirken, diğer yandan cinayete dair yargı süreci devam ediyor. 7 Şubat’ta kamu görevlilerinin yargılandığı davanın karar duruşması görülecek.

Hrant Dink’in öldürülmesinin üzerinden 18 yıl geçti
Hrant Dink’in öldürülmesinin üzerinden 18 yıl geçti
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 18 Ocak 2025 14:41
  • Güncellenme: 18 Ocak 2025 16:31

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in, tetikçi Ogün Samast tarafından Şişli’de silahla vurularak öldürülmesinin üzerinden 18 yıl geçti. İstanbul’daki anma 19 Ocak’ta Agos gazetesinin bürosu önünde saat 15.00’te yapılacak.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, öldürülmeden önce gazetesinde kaleme aldığı yazılar nedeniyle hedef alındı. İstanbul’da 5 Nisan 1996’da Türkçe-Ermenice ilk sayısıyla yayın hayatına başlayan Agos gazetesini kuran ve genel yayın yönetmenliğini üstlenen Hrant Dink hakkında, 13 Şubat 2004 tarihli yazısı nedeniyle “Türklüğü aşağılamak” suçundan dava açıldı. Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dava sonunda Dink, 7 Ekim 2005’te 6 ay hapisle cezalandırıldı.

Hrant Dink, eleştiriler alan yazıları ve dava sürecinde hakkında yürütülen hedef gösterme kampanyaları nedeniyle yaşadığı endişeyi, Agos’ta kaleme aldığı, “Ruh halimin güvercin tedirginliği” başlıklı son yazısında dile getirdi.

Bu yazıda, “Kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz. Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler. Evet, biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce” ifadelerine yer verdi.

Gazeteci Dink, bu yazının yayımlanmasından sonra, 19 Ocak 2007 günü, Şişli Halaskargazi Caddesi’nde gazetesinin yakınındaki bir bankadan çıkıp yürüdüğü sırada arkasından gelen 17 yaşındaki tetikçi Ogün Samast’ın silahından çıkan kurşunla öldürüldü.

Anma programları

18 Ocak Cumartesi günü saat 15:30’da “Sebat Apartmanı Yansıtması Üzerine” başlıklı söyleşide, bu yıl bina üzerine yansıtmayı hazırlayan sanatçı Memed Erdener konuşmacı olarak katılacak. Aylin Vartanyan’ın moderatör olacağı söyleşi saat 15:30’da başlayacak. Yansıtma, 18 ve 19 Ocak’ta 19:00-23:00 saatleri arası yapılacak.

18 Ocak Cumartesi günü, Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, “Hrant’ın Bıraktığı Yerden” başlıklı bir söyleşi düzenleyecek. 14:30-18:30 saatleri arasında Eğitim Sen Ankara 5 Nolu Üniversiteler Şubesi’nde yapılacak söyleşinin moderatörlüğünü Pınar Ömeroğlu üstlenecek. Mahmut Konuk’un açılış konuşmasını yapacağı söyleşide Denis Dreisbusch, Elifsu Dilek Şen, Huriye Şahin, Murad Uçaner ve Nurten Kırmızıgül konuşmacı olarak yer alacak.

Datça Demokrasi Platformu, 19 Ocak Pazar günü Hrant Dink için anma etkinliği düzenleyecek. Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde saat 18:30’da başlayacak etkinlikte gazetemiz Ermenice sayfaları editörü Pakrat Estukyan konuşmacı olarak yer alacak.

Almanya Köln’de 19 Ocak tarihinde saat 15:00’te KulturForum ve TÜDAY tarafından Hrant Dink için anma etkinliği ve film gösterimi yapılacak. Anma programında Adk’dan Dr. Raffi Kantian, Nor Zartonk’tan Alexis Kalk, senarist Mesut Etem Kavalli konuşmacı olarak yer alacak. TÜDAY’dan Umut Bilgiç’in açılış konuşmasını yapacağı etkinliğin moderatörlüğünü Dr. Talin Kalataş üstlenecek. Programda Hüsamettin Kurultay’ın Ermeni kimliğini arayış mücadelesi anlatan ‘Asadur’ filmi de gösterilecek.

Kurtuluş Nostalji Kitap Kafe’de, 19 Ocak günü de Nor Zartonk tarafından bir söyleşi düzenleyecek. “Hrant Dink ve Türkiye’de Adalet Arayışı” başlıklı söyleşide Eski HDP Milletvekili avukat Filiz Kerestecioğlu ile yazar Kadir Akın konuşmacı olarak yer alacak. Etkinlik, saat 18:00 başlayacak.

Agos gazetesi, bu hafta çıkan baskısında Hrant Dink davasına işaret ederek, “Hakikatin zaman aşımı olmaz” manşetini kullandı.

Tetikçi Ogün Samast’ın tahliyesi

Mezopotamya Ajansı’nın aktardığın göre, tetikçi Samast, İstanbul’dan Trabzon’a giderken Samsun Otogarı’nda yakalandı. Samsun Emniyeti’ne götürülen Samast ile jandarma görevlileri, “Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez” yazılı Atatürk posteri önünde ve Türk bayrağı ile hatıra fotoğrafı çektirdi. Bu ana ilişkin görüntülerde polislerin “Abine şöyle güzel bir poz ver, hem de gülerek bir poz ver”, “Aslanım benim, aferin Ogün” dedikleri duyulmuştu. Tetikçi olarak bilerek 17 yaşındaki Samast’ın seçildiği anlaşıldı. Öyle ki Samast çocuk olduğu için ağırlaştırılmış müebbet hapis yerine 21 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Samast, 15 Kasım 2023’te şartlı tahliye edildi.

Yargılamalar

Soruşturma sürecinde Dink’in öldürüleceğini dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü ile İstanbul Emniyet Müdürlüğünün bildikleri anlaşıldı. Jandarma İstihbarat’a çalışan Yasin Hayal’in eniştesi Coşkun İğci’nin Dink’in öldürüleceğini Jandarma’ya bildirdiği öğrenildi. Aynı şekilde 17 Kasım 2004 tarihinde Trabzon İstihbarat Şube tarafından “yardımcı istihbarat elemanı” olan Erhan Tuncel’in de 17 Şubat 2006’da Dink’e yönelik eylem yapılacağı bilgisini Trabzon Emniyeti’ne verdiği ortaya çıktı. Ancak ne Trabzon Emniyet Müdürlüğü ne de İstanbul Emniyet Müdürlüğü gerekli önlemleri aldı.

Yine suikast öncesi Trabzon Emniyet Müdürü olan Ramazan Akyürek, Dink’in öldürüleceğine ilişkin istihbaratlara karşın gerekli tedbirleri almadı. Cinayetten sonra ise buna ilişkin kayıtları sildi. Akyürek, bundan dolayı “Başkasını araç olarak kullanmak suretiyle adam öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsine, “resmi belgeyi yok etmek” suçundan 5 yıl 7 ay 15 gün hapsine, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Dönemin İstihbarat Daire C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer de “Başkasını araç olarak kullanmak suretiyle adam öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “resmi belgeyi yok etmek” suçundan da 4 yıl 6 ay hapis cezası aldı.

2004 yılında Trabzon’da McDonalds şubesine el yapımı bomba atarak 6 kişinin yaralanmasına neden olan ancak 11 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan ve Dink suikastın planlayıcısı olduğu ortaya çıkan Yasin Hayal, Dink davasında “tasarlayarak öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, “silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek” dahil çeşitli suçlardan 14 yıl 22 ay 75 gün cezasına çarptırıldı. Azmettirici olan Erhan Tuncel de Hrant Dink cinayetini azmettirmek dahil birçok suçtan toplam 96 yıl 6 ay ağır hapis cezası aldı.

‘İtirazlarımızın hiçbiri dikkate alınmadı’

Hrant Dink davası avukatlarından Hülya Deveci, yaşananlara dair Mezopotamya Ajansı’ndan Ömer İbrahimoğlu’na değerlendirdi. Dink cinayeti sonrası ilk olarak tetikçi Ogün Samast ve azmettirici Yasin Hayal dahil toplamda 19 sivil kişinin yargılandığını ifade eden Hülya Deveci, o dönem ısrarla “örgüt bağlantısının” araştırılmasını talep ettiklerini ancak savcılıkların soruşturmayı derinleştirmediklerinin altını çizdi. Hülya Deveci, 2012 yılına kadar sadece sivillerin yargılandığını ve Ogün Samast dahil 3 kişiye “tasarlayarak insan öldürmek” ve “ruhsatsız silah taşımak” suçlamalarından cezalar verildiğini söyledi. Dosyayı Yargıtay’a taşıdıklarını ve Yargıtay’ın “örgüt bağlantısının araştırılması” yönünde karar verdiğini ifade eden Hülya Deveci, 2014 yılında kamu görevlilerin de dosyaya dahil edildiğini söyledi.

Hülya Deveci, “Kamu görevlilerin hem şüpheli hem tanık olarak ifadeleri alınmaya başlandı. Bununla birlikte 2016 yılında açılan Türkiye’nin herhalde en çok kamu görevlisinin yargılandığı dosyaya dönüşen dava oldu. Sivillerin dışında bu dava 2021 Mart ayında karara bağlandı. Birçok kamu görevlisi de ceza aldı. Fakat bizim sorumlu olduğunu düşündüğümüz bir kısım kamu görevlisi hakkında ise berat ya da düşme kararları oluşturuldu. Biz tabi ki hem istinaf hem Yargıtay itirazlarımızı sunduk. Fakat bu itirazlarımızın hiçbiri dikkate alınmadı. Ve Yargıtay bazı sanıklar açısından aleyhte olarak dosyayı bozdu. Şu an 7 Şubat’ta karara bağlanacak olan dosya tanığı bu kamu görevlilerinin yargılandığı ana dava dosyasıdır” dedi.

‘Kamuoyu desteğiyle gerçeğe ulaşabiliriz’

Cinayetin maddi gerçeğinin ortaya çıkacağını söyleyen Hülya Deveci, bunda kamuoyunun desteğinin büyük olduğunu söyledi.

Hülya Deveci, “Bir takım engellere, daraltmalara rağmen ısrarla bu dosyanın sürmesinin en büyük sebebi Hrant Dink’in cenazesine yüz binlerce insanın katılmış olması ve halen devam eden kamuoyu sahiplenmesiydi. Her yıl anmaların ciddi bir kalabalık şekilde sürmesinin sonucu olarak bu dosyaları da takip edebiliyoruz. Bir dönem devlet bir yandan ‘bu işi çözdük’ diyor fakat kendi içindeki dengeler nedeniyle bu cinayetin kim tarafından işlendiğini tam olarak ortaya koyamıyor. Siyasi dengeler farklılaştığında bu cinayeti ya birinin ya diğerinin üstüne yıkarak bu işten aklanmaya çalışıyorlar. Fakat “bu ya da o” seçimiyle hareket edildiği sürece bu cinayet çözülemeyecek. FETÖ de olabilir, Ergenekon da olabilir. Önce bu koruma refleksinden çıkıp gerçekle yüzleşmeyi göze alıp soruşturma ve kovuşturmaların önünü açarak gerçeğe ulaşabiliriz” ifadelerini kullandı.

‘7 Şubat’ta kamu görevlilerinin karar duruşması var’

Ogün Samast’ın serbest bırakılmasına da değinen Hülya Deveci, Samast’a verilen cezanın adil olmadığını vurguladı. Samast’ın 15 yılda infazını tamamladığını, cezaevi içerisinde suç işlediği için 16 yıl 10 ay yattığını ve “örgüt üyeliğinden” ceza almadığını belirten Hülya Deveci, Samast’a ilişkin “örgüt üyeliği” davasının zaman aşımından düştüğünü ifade etti. Samast’ın “iyi halli” ile koşullu salıverildiğini vurgulayan Hülya Deveci, Samast’ın içeride suç işlemesine rağmen serbest bırakıldığını ancak çoğu politik tutsağın hiç suç işlememesine rağmen serbest bırakılmadıklarının altını çizdi. Hülya Deveci, “7 Şubat’ta kamu görevlilerinin yargılandığı dosyanın karar duruşması var. Orada şu an toplam 15 sanık var. Bir kısım kamu görevlisi hakkında ‘Anayasa’yı ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlamasıyla ceza talep edildi. Bu dosyada karar verilmekle bu cinayet çözümlendi denilip kapatılacağını düşünmüyoruz. Çünkü bu cinayete dair 7 Şubat’taki karar eksik bir karar olacak. Bu davaya duyarlılık çağrısı yapıyoruz” dedi.