İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik gerçekleştirilen operasyon sonrası, Silivri’de tutuklu bulunan bir dizi isim, çeşitli cezaevlerine sevk edildi. Yapılan sevk işlemleri sonucunda Murat Ongun ve Hüseyin Köksal Çorlu Cezaevi’ne, Murat Kapki, Nihat Sütlaş, Adem Soytekin ve Tuncay Yılmaz Tekirdağ Cezaevi’ne, Fatih Keleş, Necati Özkan ve Serdal Taşkın ise Kocaeli’ne gönderildi.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“İBB soruşturmasında tutuklananlardan Murat Ongun ve Hüseyin Köksal Çorlu, Murat Kapki, Nihat Sütlaş, Adem Soytekin ve Tuncay Yılmaz Tekirdağ, Fatih Keleş, Necati Özkan ve Serdal Taşkın Kocaeli cezaevine naklediliyorlar. ‘Ne kadar dağıtırsan o kadar iyi’ diye talimat var anlaşılan!”
‘Savunma hakkı ihlalidir’
Tutuklanan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın avukatı Hüseyin Ersöz de konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
“Aralarında Murat Ongun ve Necati Özkan’ın da olduğu bazı isimlerin başka cezaevlerine sevk edileceği kesinleşti. Bu akşam Adalet Bakanlığı’ndan gelen yazı üzerine sevk işlemleri konusunda bilgilendirildikleri, saat 21’de sağlık kontrollerinden geçirildikleri ve sabah gerçekleşecek sevk işlemleri için eşyalarını toplamalarının istendiği bilgisi teyit edildi. Bu önümüzdeki günlerde başka sevk işlemlerinin olabileceğinin de iz düşümü olabilir. Ama birkez daha ifade etmek gerekiyor ki tutukluların, yargılamaların yapılacağı illerden uzak şehirlerdeki cezaevlerine sevk edilmelerinin savunma hakkı ihlali olduğu konusu, hukukçular arasında mutabık kalınan bir görüş aynı zamanda.”
İmamoğlu’ndan tepki
Edinilen bilgiye göre, İmamoğlu görüş kabinindeyken, o esnada diğer kabinde olan arkadaşlarına dönerek “Bizi eksiltebileceklerini sanıyorlar ama milyon milyon çoğalıyoruz” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu: “Hırs, İntikam ve Yalan”
İmamoğlu, sosyal medya hesabı aracılığıyla ise şu açıklamayı yaptı:
“İftiracı arayışları, Yalancı şahit zorlamaları, Gizli tanık kurguları, 23 yıllık iş yaşamımdan tanıdığım insanların zorla ifadeye çağırılıp korkutulması, Gazetecilerin tutuklanması, Şafak baskınları, el koymalar, kayyumlar… ‘Turbun Büyüğü’ yetmeyince ‘Dananın Kuyruğu’ yalanı vs.
Şimdi de gece yarısı aldığım bilgiye göre aynı hapiste bulunduğum 10’a yakın arkadaşımın sabaha karşı başka cezaevlerine nakledilmesi!
Bu hırs, bu intikam, bu yalan dolan, bu düşman hukuku nedir?
Allah aşkına bu kadar mı çürüttüler ülkenin göz bebeği kurumlarını ! Yüce Türk Yargısına sesleniyorum.
Bu ülkede adil yargı ortamını bir avuç insan bu denli çürütebilir mi? Adeta dilini yutmuş yargımızın hakimlerine savcılarına kurumlarına sesleniyorum.
Yeter artık Allah rızası için ağzınızı açıp bir söz söyleyin. Gerçekten olan Millete ve Devlete oluyor. Hala farkında değil misiniz?”