MESEM uygulamasını ve çocuk ölümlerini protesto için MEB tarafından düzenlenen seminerde protesto düzenleyen 16’sı tutuklu 17 TİP’li genç hakkında 9 yıl 11 ay 7’şer güne kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) uygulamasını ve bu kapsamda yaşanan çocuk ölümlerini protesto ettikleri gerekçesiyle Türkiye İşçi Partili (TİP) 16’sı tutuklu 17 genç hakkında kamu davası açıldığını duyurdu.
Başsavcılık açıklamasında, 2 Aralık 2025’te Bahçelievler’deki Pullman Otel’de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen bir seminer sırasında yaklaşık 30 kişilik bir grubun konferans salonuna girerek pankart açtığı ve slogan attığı, güvenlik görevlilerine direndikleri, yaralanmaya ve maddi hasara neden oldukları öne sürüldü.
İddianamede, 17 kişi hakkında “görevi yaptırmamak için direnme” suçundan 1’er yıldan 6’şar yıla, “zincirleme şekilde silahla kasten basit yaralama” suçundan ise 11 ay 7’şer günden 3 yıl 11 ay 7’şer güne kadar hapis cezası istendi. Hazırlanan iddianame değerlendirilmek için Bakırköy 33. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.
TİP’ten tepki: ‘Çocuklar ölmesin’ demek suç haline getirildi
Tutuklamalara tepki gösteren TİP’ten yapılan açıklamada ise hukuki bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı savunuldu.
Açıklamada, MESEM kapsamında bir yıl içinde 85, son olarak 86 çocuğun hayatını kaybettiği hatırlatılarak, “Çocuklar ölmesin” demenin suç haline getirildiği ifade edildi. Açıklamada, “Devletin denetiminde çalışmaya gönderilen çocuklar hayatını kaybederken sessiz kalmayan 16 arkadaşımız cezaevinde. Tek suçları bu” denildi.
Bakan Tekin: Mesleki eğitim ile çocuk işçiliği ayırıyoruz
Tartışmalar sürerken, 14 Aralık’ta (dün) Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu’nda MESEM’e yönelik eleştirilere yanıt verdi. Tekin, mesleki eğitim ile çocuk işçiliğinin “kesin çizgilerle” birbirinden ayrıldığını savunarak, hiçbir çocuğun ucuz iş gücü olarak görülmediğini söyledi.
MESEM’in köklerinin 1977’ye dayanan çıraklık eğitimine uzandığını belirten Tekin, programın örgün eğitimin bir parçası olduğunu ve 14 yaşını doldurmuş öğrencilerin sigortalı, sözleşmeli ve denetimli şekilde eğitim aldığını ifade etti. Uygulamanın Anayasa, ulusal mevzuat ve uluslararası sözleşmeler çerçevesinde yürütüldüğünü vurgulayan Tekin, iş sağlığı ve güvenliğinin temel öncelik olduğunu dile getirdi.
Tekin, 2024-2025 eğitim öğretim yılı itibarıyla 253 bin işletmenin denetlendiğini, mevzuata aykırı bulunan 23 bin 252 işletmeyle sözleşmenin feshedildiğini açıkladı. Her öğrencinin bulunduğu işletmenin koordinatör öğretmenler tarafından düzenli olarak takip edildiğini belirten Tekin, “Hiçbir evladımızın hayatını riske atmadan süreci yönetiyoruz” dedi.




