İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Çocuk Hakları Komisyonu, Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü vesilesiyle Beyoğlu’nda bulunan Anzavur Pasajı’nda panel gerçekleştirdi.
Moderatörlüğünü Rabia Tosun’un üstlendiği panelde, Sosyal Hizmet Uzmanı Murat Çelik, Sosyal Hizmet Uzmanı Suzan Oktay Erol, Prof. Dr. Abdullah Karatay, İsig Meclisi Gönüllüsü Dr.Aslı Odman konuşmacı olarak katıldı. Panele çok sayıda insan hakları savunucusu katıldı.
Panelde ilk söz alan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi) Gönüllüsü Dr.Aslı Odman, çocuk işçiliği arttıkça çocuk işçi cinayetleri de oransal olarak arttığını belirtti.
Aslı Odman, “Kağıt üzerinde dört gün iş bir gün okul var. Ancak hiçbir zaman bu şekilde çalışmıyorlar, çocuklar en az 5 gün çalışıyorlar. Aldıkları da çırak maaşı 6 bin TL. Bu sene İSİG Meclisi olarak 12 çocuk işçinin cinayetini isim soy isimleri ile kayda aldık. Kız çocuklarının sayısı çocuk işçi cinayetlerinde daha fazla. Kadınların çalışması, ev içi emek görünmez olduğu için özellikle veri tutamıyoruz. Türkiye’de insanlar şu an her hanede 7-8 kredi kartı ile hayat sürdürülüyor maalesef” diye konuştu.
‘Çocuklar her türlü istismara maruz kalabiliyor’
Ardından söz alan Sosyal Hizmet Uzmanı Murat Çelik, Mesleki Eğitim Merkezi’nde (MESEM) çocuk işçi ve sokak işçiliği kavramlarının ayrımından bahsetti. İkisinin arasında büyük farklar olduğunu kaydeden Çelik, “Sokakta yaşayan çocuk bütün hayatını sokakta yaşar. Ama sokakta çalıştırılan çocuklar ise günün büyük bir çoğunluğunu sokakta geçiriyor olsalar dahi akşam bir şekilde evlerine geri gidiyorlar. Sokakta çalışan çocuk belli bir zaman sokakta yaşayan çocuğa dönüşebiliyor. Çünkü her türlü istismara maruz kalabiliyor, madde bağımlılığına maruz kalabiliyor. Bir süre sonra akşam da eve dönmemeye başlıyor. Böylelikle sokakta çalışan çocuktan, sokakta yaşayan çocuğa dönüşebiliyor” ifadelerini kullandı.
‘Çocuk işçiliği legalize ediliyor’
Sosyal Hizmet Uzmanı Suzan Oktay Erol, “Çocuk çalıştırılırken sokakta bulunursa ailesi Kabahatler Kanunu uyarınca para cezası alıyor, aile bu cezayı ödeyemiyor. Önceden çocuk işçilik yanlış görülürken şuan legalize etme çabası var. Türkiye literatüründe çocuk işçiliğinin nedenleri yoksulluk, göç, yasal düzenlemedeki eksiklikler, işverenlerin kaçak işçi çalıştırması ve toplumsal duyarsızlıklar olarak yorumlanıyor” şeklinde konuştu.
Son olarak söz alan Prof. Dr. Abdullah Karatay, “Çocuk işçiliğine bakışımız aynı zamanda bizim nasıl bir toplumda yaşamak istiyoruz sorusuna ve ayrıştırmasına götürüyor. Hiçbir toplumsal sorun izole bir şekilde tarif edilmiyor. Diğer başka sorunlarla ilişkisi içindedir. Bir insanın sokakta çalışan insanlarla ilişkisi diğer bütün sosyal sorunlarla ilgili tutumuna tahmin etmemizi gerektiren bir zihin işleyişine sahip olduğunu söyleyebiliriz” dedi. (MA)
