• Ana Sayfa
  • Manşet
  • İHD’den ifade özgürlüğü çağrısı: Bu ülkede 102 yıldır konuşmamız istenmiyor

İHD’den ifade özgürlüğü çağrısı: Bu ülkede 102 yıldır konuşmamız istenmiyor

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, gazetecilere yönelik baskılar ve TELE1’e kayyım atanmasına karşı “İfade ve basın özgürlüğü istiyoruz” başlığıyla basın açıklaması yaptı. Eren Keskin, “Cumhuriyetin 102 yılı boyunca gazeteciler susturuldu, çünkü bu coğrafyada bazı konuların konuşulması yasaklandı” dedi.

İHD’den ifade özgürlüğü çağrısı: Bu ülkede 102 yıldır konuşmamız istenmiyor
Foto: Erdoğan Alayumat
  • Yayınlanma: 28 Ekim 2025 14:13
  • Güncellenme: 28 Ekim 2025 15:13

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, gazetecilere yönelik artan baskılar, TELE1’e kayyum atanması ve gazeteci Hakan Tosun’un öldürülmesi sonrası “İfade ve Basın Özgürlüğü İstiyoruz” başlıklı bir basın açıklaması yaptı.

İHD, yaptığı duyuruda, “Basın ve ifade özgürlüğü her demokratik toplumun temel insan haklarından biridir. Ancak son dönemde bu hakkın kullanımı yargı eliyle sistematik biçimde baskı altına alınmak istenmektedir. Gazeteci Hakan Tosun’un öldürülmesi, Merdan Yanardağ’ın tutuklanması ve TELE1 televizyonuna kayyum atanması, yalnızca basına değil, topluma yöneltilmiş bir gözdağıdır” ifadelerini kullandı.

Açıklamada tüm basın emekçileri ve insan hakları savunucuları, “İfade ve basın özgürlüğüne yönelik baskılara karşı yapılacak eyleme katılmaya” davet edildi.

“Bu coğrafyada 102 yıldır konuşmamız istenmiyor”

İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, açıklamada yaptığı konuşmada Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana süren sistematik baskılara dikkat çekti:

“29 Ekim 1923’ten bu yana 102 yıl geçti. Bu coğrafyada basın, çeşitli gerekçelerle 102 yıldır baskı altında. Çünkü bu cumhuriyetin temel ilkeleri ve resmi ideolojisi bazı konuların konuşulmasını yasaklıyor. Aslında bütün bu yasakların temelinde bu var: Konuşmamızı istemiyorlar.”

Keskin, devletin kırmızı çizgilerinin eleştiri ve tartışmayı engellediğini vurgulayarak, “Gazeteciler bu yüzden öldürülüyor, bu yüzden tutuklanıyor, bu yüzden basın organlarına el konuluyor” dedi.

“Tutuklu gazeteci arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Ama biliyoruz ki ne Hakan, ne Cihan, ne Ape Musa geri gelmeyecek. Onlar adına da bu mücadeleyi sürdüreceğiz.”

Keskin, düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılana kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtti.

‘Hakan’ı kim öldürdü? Sonuna kadar gerçeğin peşindeyiz’

Foto: Erdoğan Alayumat

Gazeteci Hakan Tosun’un yakını Mehmet Dönmez, basın açıklamasında yaptığı konuşmada adalet çağrısı yaptı. Dönmez şunları söyledi:

“Kaybolduğu gün Hakan nerede diye aramaya başlamıştık. Daha sonra Hakan’ı hastanede kafasından vurulmuş halde bulduk. Şimdi yine soruyoruz: Hakan’ı kim öldürdü? Hakan’ı öldüren neden neydi? Bunun arkasındaki gerçekliği arıyoruz. Sonuna kadar da arayacağız.

Bu ülkede gazeteciler yeni öldürülmüyor. Uğur Mumcu’dan Musa Anter’e, Hrant Dink’ten bugüne kadar sayamayacağımız kadar çok gazeteci öldürüldü. Eğer bu gerçeklerin ortaya çıkmasını kim istemiyorsa, öldürenler de odur. Hakan bağımsız bir gazeteciydi. Kimseye satılmazdı. Doğanın, yaşamın, suyun, havanın, kurdun, kuşun hakkını savunan bir insandı.

Üç failden ikisi tutuklu, biri tanık olarak dışarıda. Kim koruyor bunu? Deliller karartılıyor, insanlar tehdit ediliyor. Biz bu karanlığı durdurmak zorundayız. Gerçeklerin üzerini örtmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz. Hakan’ın ve diğer basın emekçilerinin adalet mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz.”