İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) Diyarbakır’da 21–22 Haziran tarihlerinde düzenlediği “Barışa Giden Yol: Hafıza ve Adalet” başlıklı konferansın sonuç bildirgesi yayımlandı.
Bildirgede, cezasızlık politikaları, güvenlikçi yaklaşımlar ve sivil toplumun süreçten dışlanması gibi barışın önündeki temel engellere dikkat çekildi.
Hak savunucuları, akademisyenler, mağdur yakınları ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı konferansta, geçmişte yaşanan faili meçhul cinayetler, zorla kaybetmeler, köy boşaltmaları ve sokağa çıkma yasakları gibi ağır insan hakları ihlalleri doğrudan tanıklıklarla gündeme taşındı.
Konferansın açılış konuşmalarını yapan İHD Eş Genel Başkanları Eren Keskin ve Hüseyin Küçükbalaban, barışın ancak adalet ve yüzleşmeyle sağlanabileceğini vurguladı. Etkinliğe ayrıca Uğur Kaymaz ve Eren Bülbül’ün anneleri tarafından gönderilen mesajlar da dikkat çekti.
Sivil toplumun dışlanmasına tepki
Konferansın ikinci gününde sivil toplumun barış sürecindeki rolü tartışıldı. Kadın örgütleri, hukukçular, ekoloji ve LGBTİ+ alanında çalışan yapıların deneyimlerini paylaştığı oturumlarda, barış sürecine kapsayıcı katılımın önemi vurgulandı. Katılımcılar, sivil toplumun sadece gözlemci değil, aktif bir özne olarak sürece dahil edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
‘Barış için cesaretle sorumluluk alınmalı’
Toplantının sonunda yayımlanan sonuç bildirgesinde, toplumsal barışın inşası için yüzleşme, adalet ve eşit yurttaşlık temelinde politika üretilmesi gerektiği belirtildi.
Bildirgede ayrıca 12 maddelik öneri de çıktı:
- Diyalog ortamlarını güçlendirecek, tüm toplumsal kesimleri kapsayan buluşmalar düzenlenmeli.
- Hasta ve politik tutuklular serbest bırakılmalı; ceza hukukundaki eşitsizlikler giderilmeli.
- PKK’nin elindeki kamu görevlileri serbest bırakılmalı.
- AİHM ve AYM kararları eksiksiz uygulanmalı, adil yargılanma sağlanmalı.
- Sivil toplum sürecin aktif bileşeni olmalı.
- Bağımsız hakikat komisyonları kurulmalı, tanıklıklar belgelenmeli.
- Köylerine dönemeyen yurttaşlar için geri dönüş koşulları oluşturulmalı.
- KHK ile ihraç edilen kamu emekçileri görevlerine iade edilmeli.
- Kadınların barış süreçlerine eşit katılımı güvence altına alınmalı.
- Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi hafıza müzesine dönüştürülmeli.
- Anadil ve kültürel haklar anayasal güvence altına alınmalı.
- Kayyım uygulamalarına son verilmeli, seçilmişler görevlerine iade edilmeli.
İnsan Hakları Derneği, bildirgesinde tüm toplumsal ve siyasi aktörleri “barış için cesaretle sorumluluk almaya” davet etti.