• Ana Sayfa
  • Manşet
  • İlham Ahmed: Sınırlara yüklediğimiz derin anlamlar kaldırılmalı

İlham Ahmed: Sınırlara yüklediğimiz derin anlamlar kaldırılmalı

Duhok’ta düzenlenen 6’ncı Ortadoğu Barış ve Güvenlik Forumu’nda konuşan İlham Ahmed, Kürt sorununun 100 yıldır çözülemediğini belirterek, kadınların dahil edilmediği bir barışın da kalıcı olmayacağını vurguladı.

İlham Ahmed: Sınırlara yüklediğimiz derin anlamlar kaldırılmalı
İlham Ahmed: Sınırlara yüklediğimiz derin anlamlar kaldırılmalı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 19 Kasım 2025 12:06
  • Güncellenme: 19 Kasım 2025 12:46

Irak Kürdistan Bölgesi’nin Duhok kentinde, Duhok Kürdistan Amerikan Üniversitesi öncülüğünde düzenlenen 6’ncı Ortadoğu Barış ve Güvenlik Forumunda, Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı İlham Ehmed konuşma yaptı. Türkiye, Ortadoğu ve dünyanın birçok ülkesinden yüzlerce siyasi temsilci, diplomat ve akademisyen katıldı.

Burada konuşan İlham Ahmed, Suriye’deki durumu değerlendirdi. İlham Ahmed, “Kürt sorunu 100 yıldır çözülemedi, Kürtler hala haklarına sahip değil. Suriye’de rejim başından beri bu tutumu sürdürüyor. Yönetim yetkinin yalnızca kendi elinde olacağını söylüyor ve bu durum sorunların kaynağıdır. Şam süreci tersine çeviriyor bu nedenle biz diyaloğa yanaşamıyoruz” dedi.

İlham Ahmed, barış sürecinde kadınların rolüne de dikkat çekerek, “Kadınların içinde yer almadığı bir barış kalıcı olamaz. Barış için iletişim ve eğitim çalışmaları çok önemlidir” ifadelerini kullandı. Merkezi bir sistemde tüm hakların görmezden gelindiğini vurgulayan Îlham Ahmed, “Tek dil ve tek renk anlayışıyla yönetilen bir Suriye’de sorunlar çözülemez. Öncelikle zihniyet değişmeli ve Suriye halklarının hakları gözetilmelidir” diye konuştu.

İlham Ahmed’in konuşmasının tamamı şöyle:

Barış, Ortadoğu’nun en önemli meselesidir. Bu sorun nereden çıkıyor; birincisi zihniyet. Zihniyet barış ve diyalog üretebilir, yerine silah da kullanabilir. Bu özellikle Suriye’de olmak üzere Ortadoğu’nun genelindeki temel problem. Diğeri, bu zihniyetin ortaya çıkardığı ulus problemi. Bu Kürt sorununun 100 yıldır çözülememesine neden oldu. Kürtler hala haklarından mahrum. Suriye içinde hem siyasi haklar hem de ulusal haklar çiğnendi. Baas rejimi döneminde de bu vardı. Şimdi de Suriye’de yaşayan tüm halkların kültürel ve uluslal haklarından mahrum olması hala sorun. Aynı zamanda kadın sorunu. Bu sorun toplumun içinde huzurun önüne geçiyor. Hükümetin politikası tek taraflı bir politika. Bunun için de eğer Suriye’de bir istikar sağlanamadıysa sebepleri bunlardır. Merkezi sistem, otoriter, tek dilli tek renkli bir sistem uygulandığında tüm diğer renkler yok sayılıyor.”

‘Çözüm için zihniyet değişmeli’

“Bütün bunlar çatışma ve savaş sebebi oluyor. Çözüm için zihniyet değişmeli. Suriye’deki tüm kesimleri kucaklayacak, kabul edecek bir akıl gerekiyor. Bunun için demokratik bir anayasa gerekiyor. Suriye yönetiminde tek merkez tüm Suriye’yi yönetemez. Bütün bunlar çatışmalara sebep yaratır. Suriye bunca yıldan sonra çok fazla savaş yaşadı, kan döküldü.”

‘Birbirini anlamak için empati kurmak gerekiyor’

“Bunca yıldan sonra birbirini anlamak empati kurmak gerekiyor. Bir Kürt kendini bir Arapın yerine, bir Arap da kendini bir Kürtün yerine koyup düşünebilmeli. Kürtün ne istediğini bir Arap anlamalı ve onu nasıl razı edebileceğine dair kafa yormalı. Aynı şey diğer taraf için de geçerli. Otoriter zihniyet diyor ki her şey benim elimde olacak. Eğer bir ulus kendi dilini konuşurken bir Arap’ın “O benim hakkımı yiyor” diye düşünmesi ya da bir Müslüman kendi ibadetini yapan başka bir inanç mensubuna “bu benim hakkımı yiyor” diye bakarsa buradan çatışma doğar. Ortadoğu’daki bütün sorunun buradan çıktığını düşünüyorum.”

‘Bu sistemden kurtulmak için çok büyük mücadele istiyor’

“Bu sistem Sykes-Picot ile oluştu. Baas rejimi bunun bir sonucuydu. Yıllarca kendi sistemini dayattı, yaşattı. Şimdi bu sistemden kurtulmak çok büyük mücadele istiyor.”

‘Kadınlar olmadan kalıcı barış olmaz’

“Diyalogun devam etmesine neden olup vakit kaybetttiren zihniyettir. Suriye’nin yeni bir savaşa ihtiyacı yok. Barışa ihtiyacı var.

İçinde kadınlar olmalı, sembolik katılımlar önemli değil, kadınlar bakış açılarıyla fikirleriyle yönetimde olmalı. Kadınlar olmadan kalıcı barış olmaz. Yine silahlar konuşur, ölümler olur. Bu yüzden kadınlar karar mekanizmalarında yer almalı. Basına da çok büyük rol düşüyor. Basın, kalıcı barışın sağlanması için olumlu bir rol üstlenmeli.”

‘Sınırlara yüklediğimiz derin anlamlar kaldırılmalı’

“Çocukların eğitimi önemli. Çocukları barış ve adalet kültürüyle eğitirseniz o toplum ilerde savaşa girmek istemez. Sınırlar böyle kalabilir ancak üzerine yüklediğimiz derin anlamlar kaldırılmalı. Ne güzel olur rahatlıkla Türkiye’ye gidip gelebilirsek, ortak menfaatlerimiz olursa, barış olursa, Kürtlerin hakkı garantiye alınırsa ve birlikte yaşarsak ne güzel olur. Ne güzel olur Suriye ve Irak arasında iyi bir yaşam, barışçıl ilişkiler olursa. Sınırlar böyle kalabilir ancak onlara yüklediğimiz anlam değişmeli.”