• Ana Sayfa
  • Dosya
  • İliç maden katliamının yıldönümü: 9 madenci için adalet arayışı sürüyor

İliç maden katliamının yıldönümü: 9 madenci için adalet arayışı sürüyor

İliç’te Çöpler Madeni’nde 9 işçinin ölümüyle sonuçlanan liç kaymasının üzerinden bir yıl geçti. 9 madenci için adalet arayışı sürüyor.

İliç maden katliamının yıldönümü: 9 madenci için adalet arayışı sürüyor
İliç maden katliamının yıldönümü: 9 madenci için adalet arayışı sürüyor
Şerif Karataş
  • Yayınlanma: 13 Şubat 2025 15:37

KANADA-ABD sermayeli maden şirketi SSR ile Türkiye’den Çalık Holdingin ortak olduğu Anagold Madencilik’in Erzincan İliç’te işlettiği Çöpler Altın Madeninde 13 Şubat 2024’te göçük yaşandı.

Saat 14.28’te gerçekleşen göçükte 9 maden işçisi 10 milyon metreküplük toprağın altında kaldı.

Adnan Keklik, Fahrettin Keklik, Kenan Öz, Ramazan Çimen, Uğur Yıldız, Abdurrahman Şahin, Mehmet Kazar, Şaban yılmaz ve Hüseyin Kara yaşamını yitiren madencilerdi.

Uzun süre 10 milyon metreküp çeşitli kimyasallarla yoğrulmuş liç yığının altında kalan işçilerin cansız bedenlerine farklı tarihlerde ulaşıldı. 5 Nisan 2024’de Uğur Yıldız, 19 Nisan 2024’te Adnan Keklik, 4 Mayıs 2024’te Ramazan Çimen ve Kenan Öz, 10 Haziran 2024’te Fahrettin Keklik, Şaban Yılmaz, Hüseyin Kara ve Abdurrahman Şahin’in cansız bedenleri bulundu.

Bakan Yerlikaya İliç’teki katliamın boyutlarını açıkladı

İliç’e giden İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın 14 Şubat 2024’te gece yarısı 03.00’te yaptığı açıklama katliamın boyutlarını ortaya koyuyordu: “Maden ocağında çıkarılan cevherin konumlandırıldığı yığın liç alanında yamaç üzerinde önce kayma ve sonra çok hızlı akma şeklinde çok hızlı bir kütle hareketi meydana gelmiştir.  Hareket yaklaşık 200 metre yüksekliğe sahip bir yamaç boyunca oldu. Kayan kütlenin toplam hacminin şimdilik hesaplarda 10 milyon metreküp olduğu, bu kütlenin de yaklaşık 800 metre kadar hareket ettiği ve hareket hızının ortalama saniyede 10 metre olduğu öngörülüyor.”

CHP: Kapasite artışı ile felaketlere kapı aralandı

14 Şubat 2024’te İliç’e giden CHP heyetinin başında yer alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekilli Deniz Yavuzyılmaz, maden sahanın olduğu alana dikkat çekti: “Burada ki altın maden sahası ‘Madencilik nerede yapılmamalı’ sorusunun yanıtıdır.”

Yavuzyılmaz, maden kapasitesinin iki kez artırıldığına vurgu yaptı: “Nihai ÇED raporlarını imzalayan, ÇED olumlu kararı veren ve ÇED olumlu belgesini imzalayan kişi dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’dur. Bu kapasite artışıyla birlikte de felaketlere kapı aralanmıştır.”

CHP heyetinde yer alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer madendeki koşulları görünce yaşanan iş cinayetlerinin son olmayacağına dikkat çekti: “Burada yaşanan iş kazası ne ilk ne de denetimlerin olmadığı, bilimsellikten uzak, dünyada örnekleri olmasına rağmen çok kar ve vahşi madencilik hırsıyla, bir yönetim anlayışıyla belli ki son iş kazası olmayacak.”

Hatimoğulları: Denetimleri tek başına iktidar yapmamalı

DEM Parti heyeti, Eş Genel başkanlarından Tülay Hatimoğulları Başkanlığında 14 Şubat 20024’te iliç’e gitti. Ancak heyetin göçük alanına girişine izin verilmedi. Açıklama yapan Tülay Hatimoğulları, yaşananın cinayet olduğunu söyledi. Maden ocağının kapatılmasını isteyen Hatimoğulları, “Gelişigüzel ruhsat verilmiş diğer maden ocakları da derhal denetlenmeli, usulsüz olanlar derhal kapatılmalıdır. Bu denetim tek başına iktidar tarafından yapılmamalıdır; ilgili meslek odaları ve bağımsız uzman birimleri tarafından yapılacak denetimle gerçekleştirilmelidir. Aksi takdirde bu ve benzeri acı olayları daha fazla yaşayacağız” uyarısında bulundu.

Bayraktar: Sorumlular yargı önünde hesap verecekler

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile birlikte 15 Şubat 2024’te İliç’te ortak açıklama yaptı. Bayraktar, “Milletimizin hiçbir endişesi olmasın. Buradaki işletmeci şirketin yönetim düzeyinde özellikle bir zaafiyet içerisinde olduğunu görüyoruz. Hala söz konusu yabancı şirketin temsilcileri burada değiller. Bu konuya arama kurtarma sürecini bitirdikten sonra yoğun bir şekilde bakacağız” ifadelerini kullandı.

17 Şubat 2024’te Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı madenin çevre izinlerini ve lisansını iptal etti. Siyanür sızıntısı iddiaları ise kesin bir dille yalanlandı. Ayrıca bakanlık 10 milyon metreküp büyüklüğündeki liç yığınını kaldırmak için 400 bin kamyona ihtiyaç olduğunu söyledi.

‘Hem iş cinayeti hem de çevre katliamı yaşandı’

15 Şubat 2024’te İliç’e giden TMMOB, TTB ve KESK’in bulunduğu heyetin de göçük alanına girişi yasaklandı.

TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül, siyanürle altın aramanın kamusal bir yararı olmadığı gibi, sağlık ve çevreye olumsuz etkilerine dikkat çekti.  İki kez kapasite artışına itiraz ettiklerini hatırlatan Gül, “Birlik olarak ve odalarımızla birlikte dava açtık. Kapasite artışının yanlış, işletmenin mevcut potansiyelinin büyük bir tehdit olduğunu, kapasite artırımıyla birlikte bu tehdidin astronomik ölçülerde büyük felaketlere yol açacak niteliklere sahip olduğu dolayısıyla kapasite artışlarına özellikle itiraz ettik” dedi.

Gül, “Bugün iki tane faciayla yüz yüzeyiz. Birisi iş cinayeti. 9 tane emekçi kardeşimiz toprak altında. Zehirli kimyasallarla yıkanmış toprağın altında hayat mücadelesi veriyor. Diğeri de ülkemizin görmüş olduğu en büyük çevre katliamlarından birisi. İki facia ülkemizi oldukça kötü noktalara götürecek” ifadelerini kullandı.

Heyette yer alan ve o dönem KESK Eş Genel Başkanı olan Ahmet Karagöz, göçük alanına alınmamalarına tepki gösterdi: “İllerimize gelirken ‘önce vatan’ deniliyor. Ama ‘önce vatan’ olmadığı, su kaynaklarımızın, insanlarımızın sağlıkları olmadığı, önce uluslararası/ulusal şirketlerin paralarının, sermayenin korunduğunu burada çıplak gözle gördük.”

‘Yaşananların sorumlusu siyasal iktidar’

Farklı kentlerde yapılan eylemlerde İliç’teki çevre katliamına ve iş cinayetlerine tepki gösterildi.

15 Şubat 2024’te İstanbul’da Kadıköy’de bir araya gelen DİSK, KESK, TMMOB, TTB, siyasi parti ve örgütler, İliç’teki maden felaketinde iktidarın sorumluluğunu söyledi.

Meclis İliç Komisyonu hazırlanan raporu hâlâ Meclis’e sunmadı

Felaketi araştırmak için 14 Şubat 2024’te Meclis Araştırması Komisyonu kuruldu. Üç ay görev süresi olan komisyon seçimi ise ancak 17 Nisan 2024’te oldu. Komisyona 10 Ak Partili, 5 CHP’li, 2 DEM Partili, 2 MHP’li, 2 İyi Partili ve 1 Saadet Partili üye seçildi. Meclis Araştırma Komisyonu 6 Mayıs 2024’te İliç’e gitti. Komisyon başkanı Ak Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, yapacakları incelemelerin ardından göçük ile ilgili rapor hazırlayacaklarını söyledi. Meclis komisyonu İliç raporu 5 Ekim 2024 tarihinde Meclis başkanlığına sunulacağını söyledi. Rapor hâlâ meclis başkanlığına sunulmadı.

Araştırma Komisyonun da yer alan CHP’li Deniz Yavuzyılmaz, rapor için 4 kez Meclis Başkanlığı’na başvurdu. Yavuzyılmaz, son başvurusunu felaketin yıldönümünden bir gün önce 12 Şubat 2024’te yaptı.

Şirket işçileri attı, işçiler aileleriyle eylem yaptı

22 Ağustos 2024 tarihinde Erzincan İliç Çöpler Altın Madenini işleten Anagold 187 işçiye e-posta ile pazarlık seçeneği de sunarak fesih bildirimi yaptı.  Karara tepki gösteren işçilerin yaptığı eyleme bu kez aileleri de katıldı.

İliç’teki katliamla ile ilgili hukuki süreçte, bilirkişi ön raporunda Anagold tali kusurlu gösterdi.

Bilirkişi raporunda şirkete izni veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Murat Kurum’un asli kusurlu olduğu belirtildi. Bilirkişi değiştirildi, Kurum’un “kusursuz” olduğu tespit edildi.

5’i tutuklu 43 sanık 17 Mart’ta ilk kez hâkim karşısına çıkacak

İliç Cumhuriyet Başsavcılığı göçük ile ilgili 5’i tutuklu 43 sanık hakkında “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” ve “çevreyi taksirle kirletmek” suçlarından iddianame hazırlandı.  İddianame Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi kabul etti.

İlk defa hakim karşısına çıkacak 43 sanıktan 12’si asli, 31’i tali kusurlu olarak yargılanacak. Sanıklar için 2 yıldan 15’er yıla kadar hapis istenen iddianamenin ilk duruşması 17 Mart’ta görülecek.