• Ana Sayfa
  • Manşet
  • İmamoğlu’nun diploma davasında ikinci duruşma: Hakim salonu terketti

İmamoğlu’nun diploma davasında ikinci duruşma: Hakim salonu terketti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, lisans diplomasının sahte olduğu iddiasıyla açılan davada ikinci kez hakim karşısına çıkıyor. Duruşma salonunun son anda değiştirilmesinin ardından mahkeme kapısında arbedeye varan gerginlikler yaşanıyor.

İmamoğlu’nun diploma davasında ikinci duruşma: Hakim salonu terketti
İmamoğlu’nun diploma davasında ikinci duruşma: Hakim salonu terketti
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 20 Ekim 2025 12:14

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu’nun iptal edilen lisans diplomasına ilişkin davada bugün ikinci duruşma başladı.

Duruşma İstanbul Adliyesi’ndeki 59. Asliye Ceza Mahkemesi salonunun yetersiz kalması nedeniyle Silivri’deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesinde bulunan 1 No’lu duruşma salonunda görüleceği duyurulmuştu. Ancak duruşma daha sonra 50 kişilik küçük bir salona alındı.

Bunun üzerine duruşmayı takip etmeye gelen avukatlar ve CHP’lilerden bazıları binaya giremedi ve duruşma salonunun önünde gerginlik yaşandı. Adliye dışında avukat ve gazetecilerin bekleyişi sürerken, duruşma salonunun bulunduğu binanın kapısı jandarma erleri tarafından kitlendi.

Salon değişikliği talebi kabul edilmediği takdirde, İmamoğlu’nun avukatları duruşmaya katılmayacaklarını bildirdi.

T24’ten Can Öztürk’ün haberine göre, yaşanan gerginlik üzerine Hakim salonu terketti.

12 Eylül’deki ilk duruşmada hakim tarafından iddianame özetlenmişti. Dava ara kararla 20 Ekim Pazartesi gününe ertelenmişti.

Avukatı duruşmaya katılamayacak

23 Mart’tan beri Silivri Cezaevi’nde tutuklu olan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki ‘sahte diploma davası’nda mahkeme, tutuklu avukat Mehmet Pehlivan’ın duruşmaya uzaktan bağlanabilmesine yönelik kararından döndü. İmamoğlu’nun tutuklu avukatı Pehlivan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) bağlantısıyla duruşmaya katılamayacak.

Diplomanın iptal süreci

Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının sahte olduğu iddiasıyla CİMER’e 18 Eylül 2024’te başvuruda bulunuldu.

Bu ihbar üzerine 1 Ekim 2024’te savcılığa şikayet dilekçesi sunuldu.

Söz konusu şikayetin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu’nun 1994 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden aldığı lisans diplomasının sahte olduğuna dair iddialar ve haberler üzerine şubat ayında soruşturma başlattı.

Soruşturma “resmi belgede sahtecilik” iddiasıyla başlatılırken, 24 Şubat 2025 tarihinde İstanbul Üniversitesi’ne resmi yazı gönderildi.

5 Mart 2025’te İmamoğlu’nun ifadesi alındı ve İstanbul Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve savcılıkla iş birliği yaparak konuyu incelemeye aldığını açıkladı.

18 Mart 2025’te İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu 61’inci toplantısında, İmamoğlu dahil 28 kişinin diplomalarının “yokluk” ve “açık hata” iddiasıyla iptal edilmesine karar verdi.

Üniversite, toplam 38 kişinin yatay geçişlerinin incelendiğini, 10 kişinin kaydının silindiğini ve 28 kişinin diplomalarının iptal edildiğini duyurdu.

Bu gelişme üzerine 8 Temmuz 2025’te İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi, İmamoğlu’nun “resmi belgede sahtecilik” iddiasıyla yargılanacağı iddianameyi kabul etti.

İddianamenin kabul edilmesi sonrası İstanbul 5. İdare Mahkemesi İmamoğlu’nun yürütmenin durdurulması talebini temmuz ayı sonlarında reddetti.

İmamoğlu’nun diploma bilgileri 5 Ağustos’ta İstanbul Üniversitesi’nin veri tabanından silindi ve e-Devlet’te de görünmez hale geldi.

Diploma iddianamesinde neler yer alıyor?
Soruşturmanın ardından 8 Temmuz 2025’te kabul edilen iddianamede, İmamoğlu’nun “resmi belgede sahtecilik” suçuna iştirak ettiği, “hileli bir şekilde aldığı evrakı yüksek lisans amacıyla İstanbul Üniversitesi’ne, askerlik hizmeti amacıyla Milli Savunma Bakanlığı’na ve Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) sunarak kullandığı” iddialarına yer verildi.

İddianamede, bu nedenle “resmi belgede sahtecilik” suçunun zincirleme şekilde işlendiği öne sürüldü.

İmamoğlu’nun “zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik” suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilen iddianamede, ayrıca işlemiş olduğu “kasıtlı suç” nedeniyle hapis cezasına mahkum edilmesi halinde belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi de istendi.