Abdullah Öcalan ile 2 Aralık’ta gerçekleştirdiği görüşme sonrası siyasi partileri ziyaretlerini sürdüren DEM Parti İmralı Heyeti, bugün Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile bir araya geldi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti’nde yer alan Pervin Buldan, Mithat Sancar ve Asrın Hukuk Bürosu üyesi Faik Özgür Erol ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu görüşmesi başladı.
Davutoğlu, Gelecek Partisi Genel Merkezi’ne gelen DEM Parti İmralı Heyeti üyelerini kapıda karşıldı.

Heyet ardından görüşmenin yapılacağı salona geçti. Görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenlendi.
Sancar: Yeni bir aşamada olduğumuzu kabul etmemiz gerekiyor
Açıklamada konuşan Sancar şunları söyledi:
“Heyetimiz adına Sayın Genel Başkana ve heyetine kabulleri için teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. Önemli bir görüşme gerçekleştirdik. Amacımız hem bilgilendirme yapmak hem de istişarelerde bulunmaktır. Sürecin önemi ve hassasiyeti hepimizin malumudur. Bu konuda tecrübeleri de geniş ve derindir Sayın Davutoğlu’nun ve heyetinin. Bu ziyarette, özellikle geldiğimiz aşamanın ve bundan sonraki işleyişin ana hatlarını, bazı ayrıntılarını konuştuk. Artık yeni bir aşamada olduğumuzu kabul etmemiz gerekiyor. 2 Aralık’ta İmralı’da yaptığımız görüşmeyle ilgili bilgilendirmede bulunduk. Daha önce yaptığımız siyasi parti ziyaretleriyle ilgili de bilgi aktardık. Bundan sonra görüşmelerimiz devam edecek. CHP’yle, Sayın Özgür Özel’le bir görüşme yapacaktık ama Gülşah Hanım’ın vefatı dolayısıyla ertelendi. Bu vesileyle Gülşah Hanım’a bir kez daha Allah’tan rahmet diliyoruz. Başta Özgür Özel olmak üzere bütün camiaya da başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Görüşmeyi daha sonra ileri bir tarihte gerçekleştireceğiz. “
‘Yeni aşamanın ihtiyaçları da hassasiyetleri de fazla’
“Yeni aşamanın ihtiyaçları da önemli, hassasiyetleri de fazla. Yeni aşamanın ana konusu hukuki zemindir, yasal düzenlemelerdir. Yasal düzenlemeleri biz “Barış Hukuku” başlığı altında ifade etmeyi uygun görüyoruz. Barış yasası bir bütün olarak barış hukukudur. Şimdi gündemimizde olan konudur. Bu gündemle ilgili hem Sayın Genel Başkan ve heyetinin görüşlerini dinledik hem de hazırlıklar konusunda değerlendirmelerimizi paylaştık. Siyasi mutabakat bu süreçlerde sağlıklı yürümenin en önemli şartlarından biridir. Hatta en önemli şartıdır diyebilirim. Ama siyasi mutabakatın aynı zamanda toplumsal mutabakata da dayanması ve toplumsal mutabakatı büyütmesi gerekiyor. O kadar büyük bir dönüşüm vaat eden, o kadar büyük bir dönüşüm potansiyeli olan bir süreçte; hem Kürt barışına hem Türkiye’nin tümünün barışına hem Ortadoğu barışına hem de küresel dengelere etki açısından büyük potansiyel taşıyan bu süreçte siyasal mutabakat ve toplumsal uzlaşı hayati önemdedir. Bunu sağlamanın yolu da istişarelerdir, kamuoyunu bilgilendirmektir ve mümkün olan en geniş şekilde şeffaf yürümektir. Bizler de bu ziyaretlerimizle bunu gerçekleştirmek istiyoruz. Sayın Davutoğlu sürecin başından beri hem Gelecek Partisi hem de Yeni Yol Grubu olarak ciddi katkılar sunuyor. Önemli değerlendirmeler yapıyorlar. Uyarılar ve eleştiriler de dile getiriyorlar. Bütün bunlar çok değerli. Sadece destek değil, uyarı ve eleştiri niteliğindeki beyanlar ve görüşler de son derece değerli. Bunların hiçbirini birbirinden farklı tutmaya ya da birini değersizleştirip diğerini öne çıkarmaya yönelen bir yaklaşımı doğru bulmayız. Eleştiriler olacaktır, itirazlar olacaktır, uyarılar olacaktır. Bunları birleştirdiğimizde süreci birlikte mutabakatla yürütme imkanlarını büyütmüş olacağız. Ben tekrar Sayın Davutoğlu ve heyetine teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Bundan sonra da ellerinden gelen her türlü desteği, eleştiri ve uyarılarıyla birlikte dile getireceklerini, yerine getireceklerini ifade ettiler. Bugüne kadarki emekleri ve bundan sonraki katkıları için de teşekkürlerimizi şimdiden sunmak istiyorum.”
Pervin Buldan: Öneri ve eleştiri alma yöntemlerini dikkatle yürütmeye çalışacağız
Pervin Buldan da şunları söyledi:
“Çok verimli bir görüşme olduğunun altını çizmek istiyorum. Sayın Davutoğlu’nun geçmiş dönemdeki tecrübelerinden yararlanmak elbette ki önemli. Çok kıymetli bir görüşme oldu. Biz, geldiğimiz aşamayı kendisiyle paylaştık. Bundan sonraki ikinci aşamada katkı ve desteklerini istedik. İkinci aşama derken elbette ki yasal bir zeminden bahsediyoruz. Daha önce ifade ettiğimiz barış zemininden, barış yasalarından bahsediyoruz. O yüzden verecekleri her türlü katkının önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu ziyaretlerimiz elbette ki sürecek. Mithat Hoca ifade etti; grubu bulunan bütün siyasi partileri ziyaret ediyoruz ve ziyaretlerin sonunda Sayın Cumhurbaşkanıyla da bir görüşme gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Daha sonra bir ada ziyaretimiz elbette ki olacak. Ayda bir gerçekleşen İmralı ziyaretinde, artık gelinen aşamanın hangi noktada olduğunu kendisiyle paylaşacağız. Bunların önemli olduğunu ben de belirtmek istiyorum. Bundan sonraki süreç içerisinde istişarelerimiz, diyaloğumuz devam edecek. Birlikte tartışma, öneri alma, eleştiri alma yöntemlerini dikkatle yürütmeye çalışacağız. Ben de bir kez daha Sayın Başkana ve heyetine teşekkür ediyorum. “
Davutoğlu: Sürecin en kısa sürede tamamlanması Ortadoğu dengeleri açısından zaruri
Davutoğlu da şunları söyledi:
“Ben de heyete bir kez daha teşekkür ediyorum. Gerçekten kritik bir aşamadayız. Geçtiğimiz ay Kuzey Irak’taydım, oradan da bölgenin nabzını tutmaya çalıştım. Bu kritik aşamada hepimize düşen görevler var. Üç ayaklı bir süreci çok dikkatli, özenli ve iyi planlanmış bir süreç yönetimiyle yürütmemiz gerekiyor. Birisi Türkiye içinde gelinen aşama. Meclisimizde oluşan komisyon görevini büyük ölçüde ifa etti. Şimdi Sayın Meclis Başkanına ve ilgili komisyondaki yetkililere düşen görev, partilerin kendi raporlarını bu hafta içinde sunmayı tamamlamasından sonra raporu en kısa sürede ve bütün partilerin görüşlerini muhtevi bir şekilde hazırlayıp kamuoyunun bilgisine sunmaktır. Bu son derece önemli. Sonra da yasal süreçle ilgili, hukuki zeminle ilgili ne yapılması gerekiyorsa en kısa sürede yapılması zorunludur. Çünkü belki doğası gereği bazı dikkatler gözetildi ama bu sürecin yavaş işlediği kanaatindeyim. Sürecin en kısa sürede tamamlanması, olabilecek provokasyonların önüne geçebilmek açısından da Ortadoğu dengeleri açısından da zaruri. Ümit ederiz ki bu siyasal mutabakat en güçlü şekilde temin edilir. Sayın Mithat Sancar hocamızın, Sayın Pervin Buldan’ın hanımefendinin zikrettiği husus önemli. Siyasal ve kültürel mutabakat atbaşı gitmek zorunda. Siyasal mutabakat ihmal edilirse, diğer muhalefet partileri ve grupları ihmal edilirse toplumsal mutabakatı sağlamak da zorlaşır. Görüşmemizde bu konuda samimi kanaatlerimizi kendilerine ifade edip her zaman da sürece pozitif katkı yapmaya devam edeceğimizi söyledik.”
‘Suriye’de barış sağlanmadan Türkiye’deki barış sürecinin kırılganlığı devam edebilir’
“İkinci önemli ayak tabii Kuzey Irak’ta silahsızlanma ayağı. Bu daha çok devlet kurumlarının, Genelkurmayımızın, Dışişlerimizin yürüteceği bir süreçtir. Ama o süreç ne kadar hızlı işlerse Türkiye’deki hukuki zemin de o kadar hızlı işler. Birini tamamlayıp diğerini yapalım derseniz iki taraf açısından da sürecin tarafları açısından da doğru sonuç doğurmaz. Ümit ederim o süreç de kısa sürede tamamlanır. Üçüncü ve bence en kritik ayak Suriye ayağıdır. Suriye’deki gelişmeler çok kaygı vericidir. Birkaç gün önce DEAŞ’ın Amerikan askerlerine yönelik saldırısı bir alarm niteliği taşımalı hepimiz için. Ortadoğu’da tekrar DEAŞ benzeri terör örgütlerinin boy gösterme ve belki de bunların başka bazı istihbarat unsurlarınca desteklenme ihtimaline karşı bizim bu süreci süratle tamamlamamız, özellikle İsrail kaynaklı provokasyonlara çok dikkat etmemiz lazım. Onun için de Suriye konusunda da 10 Mart Mutabakatı çerçevesinde Suriye’nin toprak bütünlüğünü teminat altına alan ama oradaki Kürt kardeşlerimizin demokratik haklarını da gözeten bir formülün mutlaka hayata geçirilmesi lazım. Türkiye’nin de bu konuda izleyici, gözleyici değil; fiilen müdahale edici -müdahaleden kastım askeri müdahale değil- katkıda bulunucu, tarafları bir araya getirici bir rolü olmalı. Suriye’nin içinde barışı sağlarsak Türkiye’de de sağlarız. Irak tecrübesini hepimizin çok iyi hatırlaması lazım. Irak’a ta 91’de yapılan müdahale sonrasında nasıl olumsuz sonuçlar çıktığı Türkiye içindeki barış çabalarına karşı. Şimdi de Suriye’de iç barış sağlanmadan Türkiye’deki barış sürecinin kırılganlığı devam edebilir. Dolayısıyla Türkiye içindeki yasal düzenleme süratle yapılmalı. Kuzey Irak’taki silahsızlanma süreci hızlanmalı, bir an önce tamamlanmalı ve Türkiye bütün Suriye’deki Türk, Türkmen, Arap, Kürt, Dürzi, Sünni, Alevi herkesi kuşatan bir ulusal uzlaşı çalışmasına destek vermeli ve Suriye’de iç barış sağlanmalı.
Hepimizin hedefi, ideali hem Türkiye içinde demokratik bir düzende her tür terör ve şiddet faaliyetinin sona ermesi hem Ortadoğu bölgesindeki provokatif ortama karşı Türkiye’nin barış kurucu bir rol üstlenmesi. Türkiye içindeki yasal düzenlemelerde de benzer durumda olan diğer hukuk mağdurlarının da göz önüne alınması sürecin toplumda güven kazanmasına katkı yapar diye düşünüyorum.”
MHP’nin raporuna ilk yorum
Bir gazetecinin MHP’nin süreç komisyonuna sunduğu rapora dair “Özellikle ana dili konusunda ve vatandaşlık tanımı ile ilgili çok keskin bir tutumu vardı. Buna ilişkin değerlendirmeniz nedir” sorusuna Mithat Sancar yanıt verdi. Sancar, “Farklı yaklaşımların olması anlaşılır, doğal karşılanmalı ama ortak noktaları bulmak için hangi yöntemlerin etkili olacağı daha da önemli. Karşılıklı diyalog, müzakere ile ortak noktaları bulabileceğimize ve bu süreci başarıyla yürüteceğimize ve başarılı bir sonuca ulaştıracağımıza inancımızı koruyoruz” dedi.
İmralı heyeti dün Adalet Bakanlığı ve AK Parti’den de görüşme için randevu talep etmişti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile bugün yapılması planlanan görüşme ise Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın yaşamını yitirmesi sebebiyle ileri bir tarihe ertelenmişti.
Heyet geçen hafta DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmüştü. Bahçeli ile görüşme sonrası Pervin Buldan, “İkinci aşamada yasal zemin gerekli. Bu yasal düzenleme elbette bir barış yasası olmalıdır” demişti. Bahçeli de “Pervin Hanım’ın her cümlesine imzamı atıyorum” diye konuşmuştu.
DEM Parti, yasal düzenlemelere dair önerilerini içeren 99 sayfalık raporunu süreç komisyonuna geçen hafta teslim etmişti.




