İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında bugün sabah saatlerinde Jandarma tarafından evlerinden alınan ünlü isimler arasında yer alan İrem Derici basın açıklaması gerçekleştirdi.
Jandarma ekipleri tarafından evinden alınarak Maslak’taki İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’na getirilen isimler, öğle saatlerinde Adli Tıp Kurumu’na, ardından ise Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülmüştü. Saç ve kan örnekleri alınan ünlü isimler daha sonra İl Jandarma Komutanlığı’na geri getirilerek serbest bırakılmıştı.
Gün boyu süren işlemlerin ardından basın toplantısı gerçekleştiren Derici, “Hiçbir şekilde hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum…Sabah 7’de o şekilde evden alınmak çok üzdü beni. Çünkü, bir telefonda gidip hemen ifademi verip, kan örneğimi saç örneğimi verecek kadar açık bir kadınım. Bu sonuçları hepinizden çok ben bekliyorum çünkü alnım ana sütü kadar ak” dedi.
‘En çok Meriç bugün benim içime işledi’
Derici jandarma tarafından evinden alınan isimler arasında yer alan ve götürüldüğü Jandarma komutanlığında yeni doğan bebeğine süt temin etmek amacıyla süt pompası talebinde bulunan oyuncu Meriç Aral Keskin’e ilişkin, “Sanıyorum en çok Meriç bugün benim içime işledi” ifadelerini kullandı. Derici, “(Meriç) çok sağlam durdu. Pompası da geldi. Eşi süt götürdü eve, orada dolapta da iki şişe süt tuttuk falan. Garip duygular yaşadık. 30 günlük sanıyorum bebeği. Bebeğiyle şu an kavuştu, evinde” dedi.
‘Hiçbir şekilde hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum’
Derici şöyle konuştu:
“Bu uyuşturucu denilen bela benim yakınımdan bile geçemez. Beni tanıyanlar çok çok iyi bilirler ki ben bu konuların konuşulduğu ortamda bile durmam. Benim adımla, uyuşturucunun yan yana gelmesi bile çok büyük bir yanlış.
14 yıldır tırnaklarımla bu sektörde kendime bir yer edindim. Ben bu kariyeri uyuşturucu gibi bir belayla riske atacak kadar aptal mıyım? İkincisi, ben yoğun bakımda 2 ay kalmış biriyim. Ben canımı sokakta bulmadım. Hiçbir şekilde hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Başka bir hastanede daha saç ve kan örneği vereceğim ne olur ne olmaz diye…” (ANKA)