Adıyaman’da 6 Şubat 2023’te gerçekleşen depremlerde yıkılan Grand İsias Otel’de 72 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin kamu görevlileri hakkındaki davada, mahkeme tutuksuz yargılananların tutuklanması talebini reddetti.
Mahkeme tutuksuz yargılananların adli kontrollerinin devamına ve bilirkişi raporuna yönelik itirazların değerlendirilmesine karar verdi. Duruşma, 19 Ocak 2026 tarihine ertelendi.
Duruşma çıkışı açıklama yapan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, “Bu kadar delilin ışığında sanıklar mahkeme salonundan yüzleri gülerek ayrıldılar. Bizim çocuklarımız artık yok; burada birer resim oldular. Mağusa’da şehitlikte yatıyor hepsi. Yeter artık. Doğru kararları verin” dedi.
6 Şubat depremlerinde Adıyaman’daki Grand İsias Otel’in yıkılması sonucu, aralarında KKTC’li öğrenciler ve tur rehberlerinin de bulunduğu 72 kişi yaşamını yitirdi, 10 kişi yaralanmıştı.
Otelin ilk yapım tarihi olan 1993 yılında ruhsatına onay veren dönemin Adıyaman Belediyesi İmar Müdürü Yusuf Gül, 2001 yılındaki ikinci yapı ruhsatında imzası bulunan İmar Müdürü Mehmet Salih Alkayış, Ruhsat Büro Şefi Bilal Balcı, dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut, Yapı Kontrol Birimi’nde görevli daimi işçi Abdurrahman Karaaslan ve Ruhsat Büro’da görevli teknisyen Fazlı Karakuş hakkında “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan dava açıldı.
Davanın üçüncü duruşması, Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya depremde yakınlarını kaybedenler, tutuksuz yargılanan kamu görevlileri ve taraf avukatları katıldı. Duruşmayı KKTC Başbakanı Ünal Üstel de takip etti.
Oğlunu kaybeden baba Mustafa Kalaycı, “Çocuklarımız enkaz altında kaldı, adalet de enkaz altında kalmasın” dedi. Kızını kaybeden baba Enver Karakaya da “Bugün mahkemeden ellerini kollarını sallayarak çıkmamalılar” ifadelerini kullandı. Otelin enkazında kızı Ecem ve eşi Bedriye’yi kaybeden Can Ahmet Yeniçeri ise “Kamu görevlilerinden şikayetçiyim. Adaletin tecelli etmesini istiyorum. Tutuklanmalarını ve olası kastla yargılanmalarını talep ediyorum” dedi.
Müşteki avukatları, bilirkişi raporunda çelişkiler bulunduğunu belirterek yeni bir bilirkişi heyeti tarafından yeniden rapor hazırlanmasını talep etti. Ayrıca, kamu görevlilerinin tutuklanmasını istedi.
Cumhuriyet savcısı, mütalaasında yeni bir bilirkişi raporu talebinde bulunmadıklarını belirtti. Cumhuriyet savcısı, mütalaasında adli kontrol tedbirlerinin devamını talep ederken, tutuklama talebinin reddedilmesini istedi.
Mahkeme, tutuklama talebini reddederek adli kontrollerinin devamına ve bilirkişi raporuna karşı itirazların sunulması için 1 aylık süre verilmesine karar verdi. Duruşmayı 19 Ocak 2026 tarihine erteledi.
Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı ve aileler duruşma sonrası açıklama yaptı. Esendağlı, bilirkişi raporunda şu ana kadar iddianame üzerinden ve sözlü beyanlar üzerinden sanıklara atfedilen suçlamaların somut delillerinin yer aldığını vurguladı ve şunları söyledi: “Kullandıkları yetkiler bakımından o dönemin yetkili makamı olan Adıyaman Belediyesi İmar Şubesi’nde, bu binanın otel olarak işletilmesine dair geçen süreçte kullandıkları yetkiler çerçevesinde yargılanmakta olan kamu görevlilerinin faaliyetlerinin hukuka aykırı ve suç teşkil eden fiillerine ilişkin belgeler dosyaya girmiş durumda. Bugün itibarıyla mahkeme, sanıklar hakkında yapılan tutuklama taleplerini kaçma şüphesi ve delilleri karartma şüphesi olmaması gerekçesiyle reddetti ve adli kontrol taleplerinin devamına karar verdi. Dava, 19 Ocak 2026 tarihine ertelendi. O tarihe kadar taraflar, bilirkişi raporuna ilişkin yazılı taleplerini ve iddialarını ortaya koyacak. Bu bir aylık sürenin sonunda mahkeme, başka bir bilirkişi heyetinden ek rapor alıp almayacağına karar verecek. Dolayısıyla diğer duruşmaya geldiğimizde, bilirkişi konusunda mahkemenin hangi yol ile ilerleyeceği büyük ölçüde netleşmiş olacak. Bu da davayı son aşamaya taşıyacak.”
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya da “Hiçbir şey değişmedi. Birinci ceza davasında yaşadıklarımızı, bu savcıyla ve bu hakim heyetiyle de aynı şekilde yaşıyoruz. Bu kadar delilin ışığında, bugün mahkemede sunulan her detay sonucunda tutukluluk verilmesi gerekirken, adli kontrole devam kararı verildi. Bu kadar delilin ışığında sanıklar mahkeme salonundan yüzleri gülerek ayrıldılar. Yeter artık. Bu dava olası kast davasıdır ve bunu mahkeme heyetinin görmesi gerekiyor.” diyerek karara tepki gösterdi.




