Irak’ın Musul eyaletine bağlı Şengal’de, 3 Ağustos 2014’te IŞİD tarafından gerçekleştirilen saldırılar, Êzidî halkı üzerinde büyük bir yıkım bırakmıştı. O günden itibaren 11 yıl geçti ve binlerce Êzidî, hayatını kaybetti ya da kaçırıldı. Şengal’deki Xelef ailesi de o dönemde DAİŞ’in eline düşen ailelerden sadece birisi. Ailenin 5 ferdinin akıbeti hala bilinmiyor.
Xelef ailesinin fermanı
IŞİD, 2014 yılında Til Ezer beldesine bağlı Qapûsî köyüne düzenlediği saldırılar sırasında Xelef ailesinden 7 kişiyi esir aldı. Ailenin üyelerinden anne Kinê Xelef, baba Îdo Xelef, çocuklar Rênas, Rena, Fîraz, Berzan ve Faris, IŞİD’in esirleri arasında yer aldı. Berzan ve Faris Xelef kardeşler, 4 yılı aşkın bir süre süren esaretten sonra kurtarıldılar. Ancak anne ve babalarının yanı sıra diğer 3 kardeşin akıbeti hala bilinmiyor.
Berzan ve Faris’in anlatımları:
Berzan Îdo Xelef (21), 11 yaşında kaçırıldıktan sonra 2018 yılında Deyrizor’da bir köye düzenlenen operasyonda kurtarıldı. Faris Îdo Xelef (18) ise, 2019 yılında Hol Kampı’ndan kurtarıldı. Kardeşler, IŞİD’in işkenceleri ve yaşadıkları dehşet dolu anları anlattılar.
Berzan, “DAİŞ saldırdığında Serêsiba’da saklandık. Bir ay boyunca ağaçların içinde gizlendik. Bizi yakaladıklarında Koço köyüne götürdüler. Herkesi bir medreseye doldurdular. Genç kızları ayırıp götürdüler, anneleri arkasından feryat ediyordu. Bizi önce Musul’a, oradan Tilafer’e götürdüler. Babamı ve birçok erkeği, caminin önünde kamyonlara bindirip götürdüler ve bir daha geri dönmediler” diyerek yaşadıkları korkunç anları hatırlattı.
Berzan’ın aktardığına göre, IŞİD, aile bireylerini birbirinden ayırmıştı. Kendisi ve kardeşi Faris, Musul’a gönderilerek Kur’an öğrettiler, Arapça konuşturdular ve sürekli işkenceye maruz kaldılar. Berzan, inancını değiştirmeyi reddettiği için sol elini kaybetti. “Beni uyutup elimden birini kestiler. Elim olmadan yaşamaya çalışıyorum. O günleri asla unutamıyorum” dedi.
‘Bir daha çocuk olamadım’
Berzan, IŞİD’in zulmü sırasında yaşadığı bedensel ve ruhsal travmalar nedeniyle asla çocukluk yaşamadığını belirtti. “Gerilla köyümüze saldırıp DAİŞ’i püskürttü, kurtuldum. O anı asla unutamıyorum. Sanki yeniden doğdum” diyerek kurtuluşunun kendisi için ne kadar değerli olduğunu vurguladı.
Faris Îdo Xelef, 2 yıl boyunca Musul’da tutulduktan sonra Suriye’ye götürüldü. DAİŞ’in ağır işkencelerinin yanı sıra, Êzidî kimliğini saklamak zorunda kalmış. “Êzidî olduğumu söylemedim. Çünkü ‘söylerseniz sizi öldürürler’ diyorlardı” diyen Faris, SDG tarafından kurtarılana kadar sürekli kaçma girişimlerinde bulunmuş, ancak her seferinde işkenceyle karşılaşmış.
Faris, Hol Kampı’na götürüldükten sonra yaşadıklarını da paylaştı: “O ailenin oğlu bana kötü davranıyordu. Êzidî olduğumu saklıyordum çünkü korkuyordum. SDG bizi kurtardığında bile kimliğimi açıklamadım.”
Zulüm, işkence ve hatıralar
Faris, IŞİD’in uyguladığı zulme dair en çok etkilendiği anları şu şekilde anlattı: “Çocuktuk. Her yerde asılmış cesetler, kesilmiş kafalar vardı. Bir arkadaşımın bacağına çivi çakıldı. O anları unutamıyorum.”
Faris, IŞİD esaretinde geçirdiği 5 yıl boyunca kendi anadilini konuşamadığını belirtti. “Döndükten sonra tekrar Kürtçeyi öğrendim” diyerek, yaşadığı zor günlerin etkilerinden nasıl kurtulmaya çalıştığını ifade etti.