İsrail ordusu, Tel Aviv hükümetinin açıkladığı “Gazze’yi yeniden işgal ve halkını tehcir etme planı” kapsamında Gazze’de kara saldırılarını genişletirken, sivil yerleşim alanlarını ve altyapıyı hedef alan saldırıları da yoğun şekilde devam ettiriyor.
AA’nın yerel kaynaklardan edindiği bilgilere göre, İsrail ordusu kentin birçok farklı bölgesinde konuşlanmış durumda.
Kuzeyde, 17 Eylül akşamı askeri araçların Cella ve Saftavi caddelerinin kesiştiği Saruh kavşağı civarında görülen İsrail güçleri, buradan sık sık evlere ateş açtı.
Kuzeydoğuda, Şeyh Rıdvan Mahallesi’ndeki Berake bölgesi çevresindeki okullara giren İsrail askerleri, çevredeki sivil alanlara bombalı araçlar yerleştirdi.
Kuzeybatıda, Kerame Mahallesi’nde konuşlanan İsrail güçleri, Muhaberat Bölgesi ve Mekkus Kuleleri çevresinde ise günlerdir kesintisiz top atışları ve binalara yönelik saldırılarını devam ettiriyor.
Güneybatıda, İsrail ordusunun 8. Cadde üzerindeki Dahduh Kavşağı ve üniversite çevresinde bulunduğu, buradan Tel el-Hava’daki Hur Dönel Kavşağı’na doğru ateş açtığı aktarıldı.
Tel el-Hava Mahallesi’nde 5 bombalı aracın patlatıldığı kaydedildi.
Doğuda da Zeytun, Şucaiyye, Tuffah mahallelerinde çok sayıda konut havaya uçurulurken güneydoğuda ise ordu Sabra Mahallesi yönüne doğru ilerleme kaydetti.
Gazze’nin kuzeybatısındaki bazı yeni bölgelerde 17 Eylül akşamı, tanklar ve ağır askeri araçların ilerlediği gözlemlendi.
Kabine işgal planına onay vermişti
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde işgali genişletecek ve kalıcı hale getirecek saldırı planını uygulamaya başladı. Başbakan Benyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal edeceklerini duyurdu.
İsrail Güvenlik Kabinesi, 8 Ağustos’ta bölgenin kuzeyindeki Gazze kentinin işgal edilmesine yönelik plana onay vermişti.
İsrail Savunma Bakanı Katz, 15 Eylül’de yaptığı açıklamada, yeniden kara saldırılarına başladıkları Gazze kentini yok etme tehdidinde bulunmuştu.
İsrail’in Gazze Şeridi’nin kuzeyine yönelik yoğun bombardımanı ve zorunlu tahliye uyarıları nedeniyle yüzlerce Filistinli ailenin kuzeyden güneye doğru göçü devam ediyor.
Filistinliler, saatler süren zorlu yürüyüşte çocuklarını kucaklarında taşıyarak bombardıman ve insansız hava araçlarının tehdidi altında güneye doğru ilerliyor.
Güneye ulaşan Filistinliler ise gıda, temiz su ve ilaç sıkıntısının yaşandığı geçici barınma merkezlerinde zor şartlarla karşı karşıya kalıyor.
“Ölüm yolu” olarak nitelendirilen göç sırasında çok sayıda sivil hayatını kaybederken, hayatta kalanlar bugün güvenli bir barınaktan ve temel insani ihtiyaçlardan yoksun bir şekilde yaşam mücadelesi veriyor.