İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında görevlerine son verilmesi ve yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talebiyle açılan davanın ilk duruşması görüldü.
Türkiye Barolar Birliği’nin müdahillik talebini kabul eden mahkeme duruşmayı 21 Mart günü saat 09.30’a erteledi.
İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşma, yoğun katılım nedeniyle 21. Asliye Ticaret Mahkemesi salonuna alındı.
Duruşmaya CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, bir önceki Baro Başkanı Filiz Saraç ile çok sayıda avukat ve hak savunucularının aralarında bulunduğu çok sayıda kişi destek vermek için katıldı.
Duruşmayı Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, TBB temsilcileri, eski İstanbul baro başkanları ve 40’a yakın baro başkanları takip ediyor.
Büyük salon talebi üzerine verilen 21. Asliye Ticaret Mahkemesi salonu yerine avukatların duruşmada bulunmak istemesi sebebiyle 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonu belirlendi.
İstanbul Barosu’na destek veren avukatlar cübbelerine “Susmayacağız” ve “Baroma Dokunma” yazılı amblemler taktı.
SEGBİS talebi reddedildi
Duruşma kimlik tespitiyle başladı. Davaya müdahil olma talebiyle verilen 100’ün üzerindeki dilekçeyi hakim reddetti. 34 gündür tutuklu olan İstanbul Barosu YK Üyesi Fırat Epözdemir’in SEGBİS ile katılma talebi kabul edilmedi. Epözdemir’in avukatı Baran Doğan, ön incelemenin ertelenmesi gerektiğini söyledi. Doğan, “Aksi takdirde usülsüz yargılama olur” dedi
Kaboğlu’nun savunması
İstanbul Barosu davasında ilk beyanı veren İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu savunmasında “Bu davaname anayasaya aykırılık oluşturduğu için Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmeli ve AYM karar verinceye kadar Anayasa Madde 152’ye göre geri bırakılmalı” ifadelerine yer verdi.
Kaboğlu, “Barolar için kamu hukuku kuralları geçerlidir. Bu dava Anayasa’ya aykırılık içeriyor. Bu dava 81 baroya açılmıştır. Barolar, hukukun üstünlüğünü korumakla yükümlüdür.” dedi.
Hakimden ara karar değerlendirmesi
Kaboğlu’nun beyanının ardından hakim, anayasaya aykırılık taleplerini ara kararla değerlendireceğini, şimdi tüm beyanları alacağını söyledi. Kaboğlu’nun beyanlarının ardından eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan anayasaya aykırılık üzerine beyan vermeye başladı: “Baro bu yöntemle susturulacak olursa savunma ve adil yargılanma hakkı Türkiye’de ölür” diyen Kazan, “Bu davanın Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi gerekmektedir. Baro bu şekilde görevden alınırsa ben ve bütün meslektaşlarım için güvenceli görev yapma imkanı kalmaz. Ben hukukçuyum” dedi.
Erinç Sağkan: Bugün burada bir baronun başkanı görevden alınmak isteniyor
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan “Bugün burada bir baronun başkanı ve YK üyeleri görevden alınmak isteniyor. İstanbul Baro Başkanı @ibrahimkaboglu aynı zamanda TBB’nin yönetiminde ve bu nedenle TBB’nin davaya müdahilik istemlerinin kabul görmesi için tüm şartlar oluşmuştur.” diye konuştu.
Sağkan şunları söyledi: “Baronun bu faaliyeti amacına uygundur. Aslında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da bunu kabul ediyor. Zaten görevinden doğduğunu kabul etmeseydi Adalet Bakanlığı soruşturma izni beklemeksizin bunu yapabilirdi. Haliyle görevinden doğan hiçbir konuda artık baroya ‘Amacının dışında bir faaliyet gösteriyorsun’ diyemezsiniz. Hepimize dönük bir müdahalenin ayak sesleri olduğu kaygısıyla buradayız, barolar burada. Türkiye’nin her döneminde yargı baskı altında olabilir. Yargı baskı altında olduğunda meslek örgütleri çok önemlidir. Herkesin sustuğu yerde birileri en azından doğruyu söyleyebilsin.”
Akın Atalay: Adil yargılama yapılmıyor
Erinç Sağkan’ın ardından İstanbul Barosu avukatlarından Akın Atalay, İstanbul Baro Başkan Yardımcısı Rukiye Leyla Süren adına beyan verdi. İstanbul Baro Başkan Yardımcısı Rukiye Leyla Süren, tutuklu olan avukat Fırat Epözdemir için şöyle konuştu: “Şu an bir yönetim kurulu üyemiz burada bulunmamaktadır. Yönetim kurulu üyemiz burada bulunmadığı sürece eksik savunma yapmamız beklenemez. Şu anda burada insan haklarına uygun ve adil yargılama yapılmıyor”
Hürrem Sönmez: Savunma hakkı ihlal ediliyor
Duruşmada söz alan İstanbul Barosu Genel Sekreteri avukat Hürrem Sönmez “Mahkeme taraf teşkili sağlamadan yargılama yapıyor. Baro yönetim kurulu üyesi Av. Fırat Epözdemir’in cezaevinde olması nedeniyle savunma hakkının ihlal ediliyor. Amaç dışı faaliyet iddiası somut değildir, baro olarak hukuka aykırı bir faaliyet içinde olmadık” dedi.
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyeleri ve vekillerinden AYM talebi
Tek tek beyan veren İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyeleri ve vekilleri Avukat Fırat Epözdemir’in SEGBİS’le bağlanma talebinin kabul edilmemesi ve salonda hazır bulundurulmaması nedeniyle adil yargılama hakkının ihlal edildiğini, ön duruşmanın yapılmamış sayılması gerektiğini aksi takdirde anayasaya aykırılık teşkil ettiğini ifade etti. İstanbul Barosu dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesini ve Anayasa Mahkemesi kararı verinceye dek dosyanın geri bırakılmasını talep etti.
Ne olmuştu?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Suriye’de öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin ile bu ölümleri protesto ederken gözaltına alınan gazeteciler için yaptıkları açıklama nedeniyle İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında dava açmıştı.
Baroya “örgüt propagandası yapmak” ve “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamaları yöneltilmişti.
Hazırlanan iddianamede, İbrahim Kaboğlu ile Baro Yönetim Kurulu Üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar’ın görevlerine son verilmesi ve yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talep edilmişti.