Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Katar, Pakistan, Suudi Arabistan ve Ürdün’ün dışişleri bakanları, Gazze’deki son gelişmeleri değerlendirmek üzere 3 Kasım’da İstanbul’da bir araya geldi.
Toplantının ardından basına açıklama yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze’ye Birleşmiş Milletler Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) kapsamında asker gönderililip gönderilmeyeceği kararının görev gücünün tanımına göre netleşeceğini belirtti.
Bakan Fidan, “Türkiye barış için elini taşın altına sokmaya hazır ama ortaya çıkacak çerçevenin destekleyeceğimiz nitelikte olması önemli, diplomatik temaslarımız devam ediyor” dedi.
İsrail yönetimi Türk askerinin Gazze’de görev almasına karşı olduğunu açıklıyor.
Gazze’de Uluslararası İstikrar Gücü’nün görev tanımı ve sorumlulukları Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı ile belirlenecek.
Üzerinde uzlaşılan taslağın önce BMGK’de kabul edilmesi ve ardından daimi üyeler tarafından da veto edilmemesi gerekiyor.
Fidan’a, İstanbul’da bir araya gelen ülkelerin, Gazze yönetimi konusunda kırmızı çizgilerinin neler olduğu da soruldu.
Dışişleri Bakanı, Filistin devletinin 1967’de kabul edilen sınırına bağlı kalınması gerektiğini söyledi.
Fidan, “İsrail buna hiçbir zaman razı olmadı ve bugün de yanaşmıyor. Ancak bizim de desteklediğimiz görüş bu. İnsanlığa karşı suçların sona ermesi ve ateşkesin devamının sağlanması birinci önceliğimiz” dedi.
“Yeniden yapılanma ve nüfusun geri dönüşünde yeni bir vesayet düzeninin oluşmasını kimse görmek istemiyor” diye ekledi.
Hakan Fidan, Gazze’de yönetimin nasıl şekilleneceği konusunda paydaş ülkeler ve Filistinliler arasında bir anlayış birliği olduğunu söyledi.
“İsrail ve etkili olduğu diğer aktörlerin ise görüşü ayrı” dedi ve şöyle devam etti:
“Diplomatik çekişme bu iki görüşün uzlaşması için. Yazılacak metnin nasıl olacağı, kimin önceliklerini ne kadar tatmin edeceği önemli. Filistinlerin yönetimi ve güvenliğini Filistinlilerin sağlamaları diyoruz. Uluslararası toplum buna gerek diplomatik gerek ekonomik destek vermeli.”
Fidan ateşkesi ilerletmek için zıt kutuplarda olan görüş farklılıklarının aşılması gerektiğini belirtti.
Bunların yıllardır çözülememiş sorunlar olduğunu vurguladı.
Toplantıya katılan ülkeler, Eylül ayında New York’taki BM Genel Kurulu sırasında ABD Başkanı Donald Trump ile yapılan görüşmede de bir araya gelmişti.




