• Ana Sayfa
  • Gündem
  • ‘Adli Tıp Kurumu 2 DNA’yı açıkla’: İstanbul’da kadınlar Rojin Kabaiş için buluştu

‘Adli Tıp Kurumu 2 DNA’yı açıkla’: İstanbul’da kadınlar Rojin Kabaiş için buluştu

Rojin Kabaiş’in vücudunda 2 erkeğe ait DNA izlerinin bulunmasının ardından, Rojin Kabaiş İçin Adalet Komisyonları Kadıköy’de eylem yaparak, “Otopsi raporunun dosyaya eklemesiyle öğrendik ki savcı ve ATK 1 yıldır ellerinde bulunan bilgileri gizlemişlerdir” dedi.

‘Adli Tıp Kurumu 2 DNA’yı açıkla’: İstanbul’da kadınlar Rojin Kabaiş için buluştu
‘Adli Tıp Kurumu 2 DNA’yı açıkla’: İstanbul’da kadınlar Rojin Kabaiş için buluştu
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 12 Ekim 2025 22:40

Van’da geçen yıl 27 Eylül’de kaybolan ve 15 Ekim’de Van Gölü kıyısında cesedi bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in vücudunda 2 erkeğe ait DNA izlerinin bulunduğu Adli Tıp Kurumu raporu ile kesinleşti. Bu gelişmenin ortaya çıkmasının ardından Rojin Kabaiş İçin Adalet Komisyonları, Kadıköy’deki Süreyya Operası önünde eylem yaptı.

“Rojin 1 yıldır adalet bekliyor. Adli Tıp Kurumu, 2 DNA’yı açıkla” yazılı pankart açan eylemciler, “Rojin intihar etmedi” yazılı dövizler taşıdı ve  “Rojin için adalet” ve “Erkek adalet değil, gerçek adalet” sloganları attı.

Grup adına hazırlanan ortak açıklamayı Helin Satıcı okudu.

Satıcı, Kabaiş’in “intihar etti” denilerek cinayetinin üstünün kapatılmaya çalışıldığını dile getirerek, şunları kaydetti:

“Dün Adli Tıp Kurumu’nun Rojin’in otopsi raporunu dosyaya eklemesiyle öğrendik ki savcı ve ATK 1 yıldır ellerinde bulunan bilgileri gizlemişlerdir. Bu, delillerin karartılmasıdır, gizlenerek suç işlenmesidir, cinayete ortaklıktır. Van Barosu ve Amed Barosu ortak yaptığı açıklamada, ATK hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu aktardılar. Biz de sürecin takipçisi olacağız. Biz kadınlar soruyoruz. Gizlenmek istenen nedir? Hangi ilişkiler, hangi ihmaller açığa çıkmasın diye Rojin için adaletin sağlanmasının önüne bu kadar engel çıkarılıyor? Bugün Rojin’in davası, bize şüpheli kadın ölümlerinin nasıl görünmez kılındığını bir kez daha hatırlatıyor. Bu topraklarda, özellikle son yıllarda şüpheli kadın ölümleri haberlerinin çoğaldığını görüyoruz ve kadın cinayetlerinin etkin araştırılmadığı için intihar denilerek, şüpheli ölüm başlığı atılarak hiçe sayıldığını biliyoruz. Böylece kadın cinayetlerini aydınlatmak, kadınlar için adaleti sağlamak yerine deliller karartılıyor, dosyalar kapatılıyor ve failler aklanıyor. Bu süreç başlı başına sistematik bir şekilde devlet ve devletin üniversite, yurt, adli tıp kurumu, Adalet Bakanlığı gibi kurumlarınca işlenen, kadınların yaşam hakkını gasp eden bir suçtur. Bu toprakları kadın mezarlığına çevirmenize izin vermeyeceğiz.

‘Bu mücadele, her kadının hayatı için’

Taleplerini sıralayan kadınlar şöyle dedi:

Taleplerimiz net. Van Başsavcılığı, TCK 102’ye göre nitelikli cinsel saldırı kapsamında soruşturmayı genişletsin. Adalet Bakanlığı, bu ihmaller silsilesine sebep olma ihtimali olan bütün görevlileri ve çalışanları sorgulasın, gerekiyorsa yargılasın. İstanbul ATK İhtisas Kurulu yeni rapor hazırlasın. ATK, Rojin’in bedeninde bulunan 2 farklı erkeğe ait DNA örneklerinin kimlere ait olduğunu açıklasın. Dosyadaki gizlilik kararı derhal kaldırılsın, aile ve kamuoyu gerçeğe ulaşabilsin. Eksik bırakılan deliller toplanıp şeffaf biçimde açıklansın. Rojin’in ölümünde ihmali, karartması ve sorumluluğu bulunan tüm kişi ve kurumlar hesap versin. Kadınların yaşam hakkını korumak için devlet görevini yerine getirsin. Rojin’in ailesi yalnız bırakılmasın, gereken hukuki ve manevi destek verilsin. Biz kadınlar biliyoruz. Rojin için adalet, tüm kadınlar için adalet demektir. Rojin’in adıyla büyüttüğümüz bu mücadele, her kadının hayatı için verilen bir mücadeledir. Rojin’in hayalleri yarım bırakıldı ama biz onun sesini, onun mücadelesini sürdüreceğiz.” (ANKA)