Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), SİHA ile Kuzey ve Doğu Suriye’de öldürülen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan için gerçekleştirmek istenilen basın açıklamasına katıldıkları için tutuklanan 7 gazeteciye kitap ve yeni yıl kartları gönderdi.
Çok sayıda gazeteci bir araya gelerek kitap, mektup ve kart gönderimi için hazırlık yaptı. İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü (PTT) önünde toplanan gazeteciler, burada hazırladıkları dayanışma kart, mektup ve kitapları, cezaevlerine gönderdi. (MA)
8 Aralık’tan bu yana Tişrin Barajı ve Karakozak Köprüsü’ndeki gelişmeleri takip eden gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, 20 Aralık günü saat 15:20’de Tişrin Barajı ile Sirin beldesi arasındaki yolda SİHA saldırısına hedef olmuştu. Saldırıda iki gazeteci hayatını kaybederken, araç şoförü Azîz Hec Bozan yaralanmıştı.
Bu olay sonrası gazeteciler, meslektaşlarını anmak ve basın özgürlüğüne dikkat çekmek amacıyla Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması yapmak istemiş, ancak polis müdahalesiyle karşılaşmıştı. Abluka altına alınan gazeteciler, “Özgür basın susturulamaz!” sloganlarıyla tepkilerini dile getirmişti.
Polis müdahalesi sonucu toplam 59 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlarıdan 7’si gazeteci olmak üzere toplam 9 kişi tutuklandı.
Tutuklanan gazeteciler şunlar: Gülistan Dursun, Pınar Gayıp, Serpil Ünal, Hayri Tunç, Enes Sezgin, Osman Akın, Can Papila
Tutuklanan diğer isimler: Haci Ugis, İmam Senol.
Cumhuriyet Başsavcılığından konuya ilişkin açıklama
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Cihan Bilgin hakkında Mardin Sulh Ceza Hakimliğince “Örgüt üyeliği” suçundan yakalama kararı bulunduğunu açıkladı. Nazım Daştan hakkında ise Gaziantep 2. Ağır Ceza Hakimliğince “Örgüt üyeliği” ve “Örgüt propagandası yapmak” suçlarından 5 farklı yakalama kararı bulunduğu, ayrıca “Örgüt kurma ve yönetme” ile “terör örgütüne üye olmak” suçlarından 6 adli kaydının bulunduğu kaydedildi.
Başsavcılık, “örgüt mensuplarını övücü nitelikteki sözler” ve “sözde gazetecilik faaliyetleri” ile “gazeteci kimlikleri nedeniyle öldürüldükleri” şeklinde yanıltıcı bilgilerin yayılması tespitleri üzerine resen soruşturmalar başlattı.
