İzmir’de yaz aylarının kurak geçmesi ve sonbaharda yeterli yağış alınmaması, su sorununun giderek derinleşmesine neden oldu. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) verilerine göre, kente su sağlayan 6 barajdan yalnızca birinin doluluk oranı yüzde 40’ın üzerinde, bir barajda ise su miktarı yüzde 0,5 civarında.
Selçuk’taki Belevi Gölü kuraklığın etkisiyle kurudu. Küçük Menderes Deltası’nda yer alan gölde su seviyesi ciddi oranda düşerken, çok sayıda balığın öldüğü bildirildi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İzmir Ekoloji Komisyonu üyesi Erol Çırak, küresel ısınma ve azalan yağışlara dikkat çekti. Çırak, barajlardaki doluluk oranlarının tarihi düşük seviyelere indiğini belirterek, kışın da su kesintilerinin devam edebileceğini vurguladı.
HDK olarak su sorununa dikkat çeken çalışmalar yürüttüklerini belirten Çırak, “Suyun varlığı yaşamsal. Su varlıklarına gerekli ihtimamın, özeninin gösterilmesi gerekiyor” diyen Çırak, “Suyun doğru kullanımına, sektörlerdeki kullanımına, evdeki kullanımına varıncaya kadar su tüketim kültürünün yaşam tarzımıza yansıtılması lazım. Bugün suyun en çok kullanıldığı alan tarımsal alanlardır. Gelişi güzel bir sulama yapılmaktadır. Sanayi de yüzde 19’a varan bir harcama var. Sanayide de geri dönüşüm tesislerinin kurulmamış olması, arıtmaların hayatımıza çok yaygın olarak girmemiş olması savurgan bir su kullanma anlayışını getiriyor” ifadelerini kullandı.
Su tasarrufu ve yönetim önerileri
Su sorununun çözümünün yalnızca bir kişiye, bir kuruma bırakılmaması gerektiğine dikkat çeken Çırak, koordineli bir çalışmanın gerekli olduğunu vurgulayarak İZSU’nun alması gereken tedbirlere değindi:
“Bir taraftan da yurttaşlar olarak suyun doğru kullanımını sağlamalıyız. Milli Eğitim Bakanlığı okullarda, çocuklarımızdan başlayarak suyun doğru kullanımını eğitecek çalışmalar yapılmalıdır. İzmir su kullanım açısından 3 büyük kentten 2’inci sırada yer alıyor. En çok suya ihtiyaç duyan kentlerden biri. Elindeki su kaynaklarını arttırma, koruma ve açığa çıkarma asli görevleridir. İzmir’in projelendirilmiş olan Çamlı Barajı projesi var. Bu İzmir’in en çok yağış alan bir bölgesinde tasarlanmış, ancak hayata geçirilmemiştir. Bunun hayata getirilmemesinin sebebi Efem Çukuru’nda altın madenciliğine izin verilmesidir. En çok yağış alan alanda barajın kurulmasına engel olunmuştur. Yani altın suya tercih edilmiştir. Yaklaşık 300-350 bin insanın bir yıllık ihtiyaçlarını karşılayacak potansiyeli olan bu baraj yapılamamaktır. Burada belediye, yerel yönetimlere ve bunun arkasında talebi yükseltecek halka çok ihtiyaç var. Altın madenciliğe yerine, altıdan daha yaşamsal olan Çamlı Barajı’nın yapılması bu konudaki en büyük taleplerimizden biridir.” (MA)




