1950’li ve 1960’lı yıllara damga vuran sanatçılardan Dario Moreno’nun İzmir’den Avrupa sahnelerine uzanan hayatı, tiyatro sahnesine taşındı. Teatro Rudius’un “Bayanlar Baylar Dario Moreno” oyunu, izleyicilere müzik ve nostalji dolu anlar sunuyor. Sesiyle sınırları aşan unutulmaz yıldızın hikayesi, ödüllü yazar Kosta Kortidis’in kalemi ve oyunculuğuyla yeniden hayat buluyor. Gerçek ile kurgunun iç içe geçtiği bu etkileyici oyun, Atlas Sineması’nda prömiyerini yaptı.
Oyunun yazarı, yönetmeni ve başrol oyuncusu Kosta Kortidis, “Bayanlar Baylar Dario Moreno” oyunuyla ilgili İlke TV’nin sorularını yanıtladı:
Dario Moreno’nun hayatını sahneye taşıma fikri nasıl doğdu? Bu projeyi hayata geçirmeye nasıl karar verdiniz?
“Bilmiyorum, herkes için ne kadar büyük bir önem arz ediyor ama benim hayatımda çok büyük bir önem taşıyor. 10 yıl önce karar verdim. Başka bir oyunumda Dario Moreno’yu kısa bir yerde anlatıyordum, ondan bahsediyordum. Sonra onu daha çok öğrenmeye çalıştıkça sevdim. Şarkıları beni çok etkiledi. Yıllar geçtikçe içimde hep bir Dario Moreno yapma isteği vardı. Sonra hayatını biraz araştırdım. O yokluklar, babasızlık, annesizlik beni derinden etkiledi. Ayrıca bu ülkeye, bu topraklara karşı duyduğu büyük sevgi beni onunla bütünleştirdi diyebilirim. Onun gibi hissettim ve onu ölümsüzleştirmek istedim.”
Oyunda gerçek ve kurgu harmanlanıyor. İkisi arasındaki denge nasıl kuruldu?
“Dario Moreno’yu anlatırken gerçek hayatından örnekler vermek zorundasınız. Ama satır aralarında kalan, bilinen fakat nasıl olduğu bilinmeyen olayları da kurgusal bir düzlemde anlatıyoruz. Acıları, mutlulukları, yalnızlıkları, büyük başarıları ve hayal kırıklıklarıyla birlikte hem gerçek hem de ilham alınarak kurgulanan bir hayat sunuyoruz.”
Oyunu hem yazdınız hem yönettiniz hem de başrolü oynuyorsunuz. Bu üç rolü üstlenmek sizin için nasıl bir deneyim?
“Genellikle kendim yazıp yönetiyorum, bu benim stilim. Kendi tiyatromda ve başka kurumlarda da bu şekilde çalışıyorum. Dario Moreno’yu başka birisinin oynamasını istemedim. Daha önce bir röportajda da söylemiştim; ‘Dario’yu oynamak nasıl bir duygu?’ sorusuna, ilk defa oynamadığımı söyledim. Ben Dario Moreno’yu oynamıyorum, ben Dario Moreno’yum. Bunu iddialı olmak için söylemiyorum, samimiyetle öyle hissediyorum.”
Dario Moreno’yu canlandırırken onun karakterinin hangi yönlerini özellikle yansıtmak istediniz? Sahneye taşırken sizi en çok etkileyen ne oldu?
“Kendi hayatımda çok duygusal bir adamım. Kararlarımdaki duygusallık beni onun şöhret yalnızlığı fikrinde ne kadar çaresiz kaldığını anlamaya itti. Küçük bir çocukken babasının ölümünden sonra annesi tarafından terk edilmesi beni çok etkiledi. Onun duygularını anlamaya çalışarak bağlantı kurdum. Ben de babasız büyüdüm. Babasını kaybetmiş bir çocuk olarak onun acılarını kendi duygularımla beslemeye çalıştım.”
Oyunun sahne tasarımı ve müzik seçimi konusunda nasıl bir yol izlediniz? Seyirciyi nasıl bir atmosfer bekliyor?
“Görkemli bir oyun, prodüksiyon tiyatrosu diyebiliriz. Teatro Rudius olarak beşinci yılımızda, altıncı oyunumuz. Hep büyük projeler yapıyoruz, bu da öyle bir proje. Büyük dekorlar, büyük ışıklar, özgün müzikler ve şarkı sözleri var. Dario Moreno’nun saklı kalmış şarkılarını ilk kez gün yüzüne çıkmış gibi seyirciyle buluşturuyoruz. Tanıdık melodiler duymayacaklar ama yeni şarkılar ve sözlerle onun hayatının içinde bir yolculuğa çıkacaklar.”