Ortadoğu ve Kuzey Afrika Demokratik Kadınlar İttifakı (NADA), İran’da 3 yıl önce Jina Emini’nin katledilmesinin ardından başlayan “Jin, Jiyan, Azadi” protestolarının yıldönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, kadınların mücadelesinin yalnızca bölgesel değil küresel anlam taşıdığı ifade edilerek “Jina Emini’nin saç teli, kadınları hedef alan bir rejimin yüzünü açığa çıkardı. Onun katledilmesi, sadece sıradan bir ölüm değil, tüm özgür sesleri susturmayı amaçlayan politikaların bir parçasıdır. İran’da özgür kadınların sesi, zulme, tutuklamalara ve işkencelere karşı devrim ateşine dönüştü.” diye kaydedildi.
Açıklamada, “Bu serhildan sadece saç için değildi; tam anlamıyla özgürlük, eşitlik ve onur mücadelesiydi. Bu mücadele rejimin temellerini sarstı, ataerkil güçleri altüst etti. Jina Emini, kadınların yüreğinde devrim ateşini yaktı. İran’da özgürlük isteyen her kadın, susturulmak istendi. Risha Meradî, Pexşan Ezîzî, Şerîfe Mihemedî ve daha nice kadın, özgür yaşamı seçtikleri için darağaçlarına mahkûm edildi” denildi.
NADA açıklamasında, kadınların yaşadığı baskının yalnızca İran’a özgü olmadığını, tüm Ortadoğu’daki ataerkil ve otoriter sistemin bir yansıması olduğuna dikkat çekilerek “Kadınların İran’daki durumu, ataerkil otoriterliğin bölgesel boyutunu gözler önüne seriyor. İktidar, kadınları susturan ve onları özgürlüklerinden mahrum bırakan bir sistem inşa etti” ifadelerine yer verdi.
NADA, açıklamasında Ortadoğu, Afrika ve dünya kadınlarına seslenerek, İran’daki kadınlara yönelik baskıların teşhir edilerek farklı inanç ve halklardan kadınlara dönük her türlü şiddetin reddedilmesini istedi.
Açıklamanın sonunda “Ezidi, Alevi, Suriyeli, Dürzi, Kürt, Berberi, Asuri ve Ermeni kadınlara yönelik soykırımı durdurmak için sesimizi yükseltelim. İran’daki tüm siyasi tutuklular serbest bırakılmalıdır.” ifadelerine yer verildi.
