Kartalkaya otel yangını davasında ara karar çıktı

Grand Kartalkaya Otel yangını davasının 10’uncu duruşmasında müştekiler dinlendi; mahkemenin ara kararında itfaiye personeli İrfan Acar’ın tutuklanmasına karar verilirken duruşmada adalet talebi yine yükseldi.

Kartalkaya otel yangını davasında ara karar çıktı
Kartalkaya otel yangını davasında ara karar çıktı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 17 Temmuz 2025 09:35
  • Güncellenme: 17 Temmuz 2025 14:23

Grand Kartalkaya Otel yangını davası 10’uncu gününde görülmeye devam ediyor. Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin salonunda yapılan duruşma için çevrede geniş çaplı güvenlik önlemleri alındı.

Davada, aralarında otel işletmecileri, şirketin yönetim kurulu üyeleri, teknik ve idari kadro, iş güvenliği uzmanları ile Bolu İl Özel İdaresi’nden bazı yetkililerin de bulunduğu 19’u tutuklu 32 sanık hâkim karşısına çıkıyor.

Cumhuriyet Savcısı son celsede 2018-2022 yıllarında otelin LPG iç ve dış tesisatının projesiz olduğunu bilmesine rağmen gaz akışını kesmeyip denetim görevini yerine getirmediği gerekçesiyle LPG tesisatı bakım görevlisi Doğan Aydın ile oteldeki yangın güvenliği yönünden eksiklikleri rapor etmediği gerekçesiyle iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Kübra Demir’in ağır kusurlu olduklarını ifade etmiş ve tutuklanmaları talebinde bulunmuştu.

Müştekilerin davaya katılma taleplerinin kabul edilmesini isteyen Cumhuriyet Savcısı, sanıklar Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ve itfaiye eri İrfan Acar’ın “ev hapsi” şeklindeki adli kontrol hükümlerinin devamını talep etti.

Salonun içi ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı, yerleşke etrafındaki cadde ve sokaklar trafiğe kapatıldı.

Beyanlar dinleniyor

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt altına alınan duruşmada, beyanlar dinlenmeye devam edildi.

Yangında hayatını kaybeden “White Fox” isimli işletmenin (otel bünyesinde kiralanan kafe) aşçısı Eslem Uyanık’ın ablası Emel Uyanık, ağlayarak beyanda bulundu.

Annesi Hatice Uyanık’ı sağlık sorunları nedeniyle getiremediğini, olay gününden bu yana uyuyamadıklarını ve eve giremediklerini belirten Uyanık, kardeşinin odasının geri dönecek düşüncesiyle bıraktığı gibi durduğunu anlattı.

Uyanık, kardeşinin hayalleri olduğunu dile getirerek, “Merhametli insan olan Eslem, bu kadar merhametsiz insanın içinde yok oldu.” dedi.

Yangından, olay sabahı yapılan telefon aramasıyla haberdar olduğunu aktaran Uyanık, “Televizyonda görüntüyü görünce oradan çıkamayacağını anladım ve bayılmışım, kendi kendime ayıldım. İstanbul’dan yola çıkıp kardeşimin cesedini teşhis ettim. Şikayetçiyim, katılma talebim var.” diye konuştu.

‘Hayatta olduğumuz için şükredemez haldeyiz’

Müşteki Gülnihal Temizkan da yangını fark ederek uyandıklarını, eşinin yan odadakileri uyandırdığını söyledi.

Eşi ve oğluyla zincir şeklinde yürüdüklerini ancak yoğun dumandan önünü göremez olduğunu ifade eden Temizkan, geri dönerken bir kapının açıldığını ve ön tarafa bakan odaya girdiklerini kaydetti.

Temizkan, bir ailenin yönlendirmesiyle ilerlediklerini aktararak, “Cam açıldı, eşim ‘Atlayın.’ dedi. Sonra sırayla sundurmanın üzerine atladık. Kafamıza camlar yağmaya başladı. Arabamız çatı altında park halindeydi. Eşim aşağıdaki birine anahtarı attı, o da arabayı bulunduğumuz yerin altına çekti. Beraberimizdeki aileyle toplam 8-9 kişi arabanın üzerine atlayarak oradan çıktık. Yan taraftaki sundurmanın üzerinden çarşafların sarkıtıldığını gördüm. ‘Çarşafları bağlayıp inin.’ dedim.” ifadelerini kullandı.

Yan odadaki arkadaşlarıyla telefonla irtibat kurduklarını anlatan Temizkan, şöyle devam etti:

“Aşağıya inemedikleri için 6017 numaralı odaya sığınmışlar. Maalesef yamaç tarafındaki odaymış, sundurmadan 6015 numaralı odaya girdiler ve orada yardım beklediler. Duygu’yla saat 05.27’de konuşunca ‘İtfaiye geldi, nefes alamıyoruz, her yerimizi ıslattık, yardım edin.’ dedi. Yamaç tarafında kar küreme aracı vardı, o araç orada kaldı. Jandarma çekmek için halat istedi. İtfaiye o araya girdi. Telefon ışığını dışarıya tutuyorlardı. Duygu ‘Su buraya ulaşmıyor.’ dedi. İtfaiyenin suyu bitti. O ara dardı, büyük itfaiye aracı olsaydı arka taraftakiler kurtarılabilirdi. Alarm ve acil çıkışı gösterir tabela yoktu, sola döndüğümüz için hayattayız ama hayatta olduğumuz için şükredemez haldeyiz. Suçlu olan herkesten şikayetçiyiz.”

‘Böyle bir olayda dışarıda sanık kalırsa toplum vicdanı soğumaz’

Yangında 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin söz alarak, şirketin genel müdürü tutuklu sanık Emir Aras’ın, yangını kimseye haber vermeden ailesiyle odalarını terk ettiği anlara ilişkin görüntüler yayınlanınca yüreğinin yandığını dile getirdi.

Gültekin, Aras’a hitaben, “Bre Allah’tan korkmaz. Gözümüzün içine baka baka yalan söylemeye utanmadın mı? Ben size ne diyeyim, organize cinayet şebekesi…” diyerek tepki gösterdi.

İl Özel İdaresindeki personelin tamamının tam anlamıyla görevlerini yerine getirmedikleri gibi delil karartmayla mahkemeyi yanılttığını söyleyen Gültekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“White Fox ruhsat süreci farklı şekilde lanse edilmiştir. Takdir mahkemenin olmak üzere bu olaya bulaşan aile, belediye ve İl Özel İdare personeli, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi personelinin eylemleriyle ilgili olası kast olduğunu düşünüyoruz. Sanıkların olası kasttan yargılanmasını istiyoruz. Olayın toplumda yarattığı sarsıntı ortadadır. Emir, insan müsveddesi… Tutuklu sanıkların bu hallerinin devamını, savcının mütalaasında belirttiği gibi 2 personelin tutuklanmasını talep ediyoruz. Böyle bir olayda dışarıda sanık kalırsa toplum vicdanı soğumaz, içimizdeki kanayan yara durmaz. Böyle olayda tanık olarak dinlenilen kat görevlisi şefi, resepsiyon şefi nasıl dışarıda olur, tanık sıfatları kaldırılarak suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz. Ceyda Hanım’ın çocuklarının psikolojisi bozulmuş, ya buradaki insanlar 6 aydır uyumuyor. Dün dünürüm olan Güner ailesi asaletin ne olduğunu gösterdi. Sabrediyoruz, mahkemeye güveniyoruz, lütfen adaleti tecelli ettirin ve yüreğimize su serpin. Mahkemeden adil karar bekliyorum. Diğer sanıkların acilen tutuklanmasını talep ediyorum. Sabrımız kalmadı, Türkiye bilsin. Turizm Bakanlığı yetkililerinden hesap sorulmazsa hepimize yazıklar olsun.”

Müştekiler, konuşması sırasında Gültekin’i alkışladı.

Sanık beyanları dinlendi: Keşkelerim çok fazla, tahliyemi istemiyorum

Cumhuriyet savcısı, müştekilerin davaya katılma taleplerinin kabul edilmesini, mütalaada bulunmak üzere Bolu Cumhuriyet Başsavcılığına süre verilmesini talep etti.

Tahliyeye ilişkin beyanları sorulan sanıklardan Emir Aras, yaşanan olay nedeniyle üzgün olduğunu belirterek, “Keşkelerim çok fazla, keşke daha fazla şey yapabilseydim. Büyük panik içindeydim. Kendimi savunacak şey bulamıyorum, tahliyemi istemiyorum. Kusurlarım oldu ama bunları isteyerek yapmadım.” dedi.

Emir Aras’ın eşi şirketin yönetim kurulu üyesi sanık Elif Aras ise herkesin acısını paylaştığını söyleyerek, “Herkes o gece nasıl davranabilirse öyle davrandım. Tahliyemi talep ediyorum” ifadesini kullandı.

Otelin sahibi sanık Halit Ergül de üzgün olduğunu, kendisini savunacak halde olmadığını daha sonra detaylı savunma yapmak istediğini kaydetti.

Ergül’ün eşi şirketin yönetim kurulu üyesi sanık Emine Murtezaoğlu Ergül, 6 aydır uyku uyumadığını, önceki beyanlarını tekrar ettiğini belirterek, tahliyesini istedi.

Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı sanık Bünyamin Bal, isnatları üzerine alacağı durum olmadığını savunarak, tahliye talep etti.

Diğer tutuklu sanıklar önceki beyanlarını tekrar ettiklerini belirterek tahliye, tutuksuz sanıklar ise beraat talebinde bulundu.

Ara karar verildi

Kartalkaya faciasında mahkeme ara kararını verdi. İtfaiye personeli İrfan Acar’ın tutuklanmasına karar verildi.

Ne olmuştu?

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetmiş, 133 kişi yaralanmıştı.

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 98 sayfalık iddianamede, otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Mürtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar hakkında 78 kez “olası kastla öldürme” ile “olası kastla kasten yaralama” suçlarından toplam 1998’er yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Otelin teknik görevlileri Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü, mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ve Muharrem Şen, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ile eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel’in de “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapsi talep ediliyor.