Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin, aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19’u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın duruşması dokuzuncu gününde devam ediyor.
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Bolu Sosyal Bilimler Lisesinin spor salonunda özel olarak oluşturulan alanda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yangında yaralananlar ile hayatını kaybedenlerin aileleri, sanık yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Salonun içi ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı, yerleşke etrafındaki cadde ve sokaklar trafiğe kapatıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt altına alınan duruşmada, tanıkların beyanları dinleniyor.
‘Acil durum eylem planındaki imza bana ait değil’
Kat şefi İdris Erol, saat 03.28’de “Yaşar” isimli personelin kendilerini uyandırdığını, duman nedeniyle 3’üncü kattan 4’üncü kata çıkamadığını söyledi.
Merdivenle otelin 6’ncı katında bir odaya girerek “Kimse var mı?” diye sorduğunu ancak cevap alamadığı için çıktığını ifade eden Erol, daha sonra misafirlere otelden çıkmaları için yardımcı olduğunu kaydetti.
Erol, yangından önce itfaiye eri tutuksuz sanık İrfan Acar’ın denetime geldiğini dile getirerek, şunları anlattı:
“İrfan Acar, 4’üncü ve 5’inci katta kapıların eksikleri olduğunu, ocaklarda davlumbazlar üzerinde söndürme sistemi olması gerektiğini söyledi. (Muhasebe personeli tutuklu sanık) Cemal Özer bu eksikleri temize çekmek için muhasebeye çıktı. Resepsiyonda (Gazelle Otel Genel Müdürü tutuklu sanık) Ahmet Demir, eksikleri Emir Bey’e (şirketin genel müdürü tutuklu sanık Emir Aras) gönderdi. Bu eksikler Emir Bey ya da Halit Bey’in (otelin sahibi tutuklu sanık) talimatıyla giderilebilirdi. (Otel müdürü tutuklu sanık) Zeki Yılmaz ya da (muhasebe müdürü tutuklu sanık) Kadir Özdemir’in talimatıyla giderilemezdi. Bu eksikleri giderildi mi? Bilmiyorum. Başka denetim de geldi, 12’nci kattan 1’inci kata kadar gezdiler. Onlara Emir Bey ve Zeki Bey refakat ediyordu.”
Emir Aras’ın otelde talimat verme yetkisinin bulunduğunu aktaran Erol, otelde yangın alarm sisteminin bulunduğunu ancak olay anında çalışmadığını belirtti.
Erol, personelin 2’nci ve 3’üncü katta sigara içtiğini ancak duman dedektörünün çalmadığını belirterek, “Sistem, dumanı algıladığında Zeki Yılmaz’ın odasında uyarı sistemi vardı, oradan ses gelirdi.” dedi.
Mahkeme başkanının “Acil durum eylem planındaki kurtarma ekibinde ismin var, bu imza sana mı ait?” sorusu üzerine Erol, imzanın kendisine ait olmadığını savundu.
‘Resepsiyonda yangın alarm ikaz sitemi görmedim’
Duruşmaya Antalya’dan (SEGBİS) aracılığıyla katılan resepsiyon görevlisi Batuhan Mehmet Cansız da odasında kulaklıkla film izlerken arkadaşının uyarması üzerine yangını fark ettiğini, 2 arkadaşının katlarındaki kapıları vurarak kalanları uyandırdığını söyledi.
Yoğun duman nedeniyle otelin 5’inci katına çıkamadıklarını anlatan Cansız, şöyle devam etti:
“Kayak odasına indik. Kayak odasının otomatik kapısı kilitliydi. Kapıyı zorlayarak ayırdık ve dışarı çıktık. Sanırım o sırada mutfakta patlama oldu çünkü üzerimize tahta parçaları düştü. Dışarı çıkınca yangının büyüklüğünü gördük. 4’üncü kat tamamen yanıyordu, şaşırdık. Kapıdan çıkınca Yiğithan (resepsiyon görevlisi tutuksuz sanık Yiğithan Burak Çetin) aradı, ‘Oradan çıkın otel yanıyor.’ dedi. Daha sonra ön tarafa çıktık, kendisi Zeki Yılmaz’ı, itfaiyeyi aramış. Ön tarafa yöneldik, orada insanlar camlardan aşağıya inmeye çalışıyordu. Biz de yardımcı olmak için yatak falan taşıdık. Ben kimseyi aramadım. Resepsiyonda yangın alarm ikaz sitemi görmedim. Yangın alarmı çaldığını duymadım, butonu da görmedim. Personelin bulunduğu 1’inci, 2’nci ve 3’üncü katta sigara içilirdi, yangın dedektörü çalışmazdı. White Fox çalışıyordu hatta sistemde arıza olunca bize gelirler, biz adisyon girerdik. Keşke elimizden bir şey gelseydi bu hayatlar kaybolmasaydı ama yapamadık, içeriye giremedik.”
Duruşma, tanık ve taraf avukatlarının beyanlarıyla sürüyor.
Tanıklar dinlendi: ‘Kaçın, kendinizi kurtarın’
Otelde resepsiyon görevlisi olarak çalışan Buğra Özbeyli tanık olarak dinlenildi.
Duruşmaya Fethiye’den Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılan Özbeyli, otelin 2. katında uyumaya hazırlanırken bir mutfak personelinin, “Abi kaçın, kendinizi kurtarın.” diye bağırdığını duyarak yangından haberdar olduğunu söyledi.
Özbeyli, personeli uyandırdıktan sonra bir alt katta bulunan kayak odasından dışarı çıktığını aktararak, “Çıktıktan sonra restoran katının yandığını görünce çok ciddi bir şey olduğunu anladık. Dışarı çıkmadan önce ciddiyetin tam farkında değildik.” dedi.
Otelde iki sezondur çalıştığını belirten Özbeyli, “Yangın esnasında alarm sesi duymadım. Personele yangınla ilgili eğitim verilmedi, tatbikat yapılmadı. Yangın tüpünün bir önceki yılda restoranda olduğunu hatırlıyorum ama sayısının yetersiz olduğundan eminim. Odalarda sigara içildiğini biliyorum. Sigara içilsin diye yangın dedektörü devreye girmiyordu.” diye konuştu.
Özbeyli, resepsiyon bölümünde canlı anons sistemi ve alarm butonu gibi bir şey olmadığını söyleyerek, “Yangın alarm sistemi yoktu. Olsaydı muhtemelen basılırdı diye düşünüyorum. (Otelin müdürü tutuklu sanık) Zeki Yılmaz’ın odasında bununla ilgili bir şey olup olmadığını bilmiyorum. İtfaiyenin denetim yaptığı bir alan olduğunu biliyorum. Sanırım White Fox’tu ama ben denetim ekibi geldiğini görmedim.” ifadelerini kullandı.
Denetimin iyi geçmediğinden haberdar olduktan sonra annesiyle telefonla görüştüğünü dile getiren Özbeyli, şöyle devam etti:
“Sanırım 16 ya da 19 Aralık’ta annemle görüşmüştüm. ‘Denetim iyi geçmedi galiba erken döneceğim.’ diye söylemiştim. Eksiklikleri öğrendim. Bunları öğrenince otelin kapanacağını düşündüm. Bunu servis personeli bilmiyordur ama ekip arkadaşlarım ile yönetim biriminin bildiğini düşünüyorum. Eksiklikleri herkes biliyordu. Zeki Yılmaz değil, herkes biliyordu. (Gazelle Otel Genel Müdürü tutuklu sanık) Ahmet Demir’le de bu eksiklikler konuşulmuş olabilir. İkinci sezon çalışan bir resepsiyonist olarak denetimdeki eksiklikleri biliyorsam, herkes biliyordur.”
Özbeyli, “Zeki Yılmaz, yangın çıktığında (resepsiyon görevlisi tutuksuz sanık) Yiğithan Burak Çetin’e ‘Alarma basın.’ demiş midir?” sorusuna, “Öyle bir alarm yok ki. Orada yangın butonu var mı yok mu bilmiyorum. Ama resepsiyon görevlisinin ulaşabileceği bir noktada yok. Ama varsa bile çalışmadığından eminim.” dedi.
‘Denetlemelerle ilgili bilgim yok’
Duruşmaya, Fethiye’den SEGBİS aracılığıyla bağlanan tanık resepsiyonist Derya Yüce, saat 03.00’ten sonra bir kişinin bağırmasıyla yangından haberdar olarak 2. kattakileri uyandırmaya çalıştıklarını belirterek, “3. kata çıkmaya çalıştık ancak dumandan çıkamadık. Aşağı kattaki kayak odasından dışarı çıktık. Kafamızı kaldırdığımızda 4. kat tamamen yanıyordu. 5. kata çıkmaya başlamıştı.” diye konuştu.
Otelde ilk sezonu olduğu için detaylı bilgisinin olmadığını dile getiren Yüce, “1,5 aydır çalışıyordum. White Fox (otel bünyesinde kiralanan kafe) yılbaşından hemen sonra faaliyete geçti ve müşteri kabul ediyordu. Denetlemelerle ilgili bilgim yok.” dedi.
Şirket avukatı tanığın beyanına itiraz etti
İl Özel İdaresi Ruhsat Denetim Müdürlüğünde gıda mühendisi olarak çalışan Muhammet Yılmaz, 2024 yılı Ocak ayındaki denetim dışında otele gitmediğini söyledi.
“White Fox” isimli işletmenin İl Özel İdaresine ruhsat başvurusunda bulunması üzerine şirket yetkililerine gerekli belgeler hakkında bilgi verdiklerini anlatan Yılmaz, “O belgelerle kuruma başvurdular. Burasıyla ilgili itfaiye raporunun otel için mi restoran için mi olması gerektiği konuşuldu. Müdürümüz tutuklu sanık Yeliz Erdoğan, denetlemenin otelle ilgili olması gerektiğini söyledi.” diye konuştu.
Yılmaz, otelin itfaiye yangın uygunluk rapor tarihi eski olduğu için yeni tarihli rapor istediklerini dile getirerek, “Bunu otelle ilgili istedik. Kuruma kafeterya için ‘uygundur’ diye rapor getirilmiş. Henüz ruhsat müracaatları devam ediyordu. 13 Ocak’ta müracaatta bulunulmuş, 1 hafta sonra yangın oldu.” dedi.
White Fox şirket yetkililerinin avukatı, İl Özel İdaresine verilen dilekçenin 2024 yılının Aralık ayına tarihlendirildiğini belirterek, tanığın beyanına itiraz etti.
Tutuklu sanık Yeliz Erdoğan: Otelle ilgili uygunluk raporu istedik
Söz verilen İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü tutuklu sanık Yeliz Erdoğan, otelle ilgili 2007 tarihli itfaiye raporu olduğunu aktararak, şöyle devam etti:
“Bize başvuru sözlü yapıldı. Biz de personelle bunu görüştük. Restoranın otelin içinde olduğu belirtildiği için otelle ilgili uygunluk raporu istedik. Bundan önce kiracı varsa bize hiç başvuru olmadı. Gittiğimizde otelin işlettiği söylendi. Bizim gibi jandarmanın da ruhsatsızlık denetim yetkisi var. Jandarmadan da bize buranın başkası tarafından işletildiğine dair şikayet gelmedi.”
‘Grill plate cihazını hiç tamir etmedik’
Yangında 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin söz alarak, görevinde tecrübeli olan tanık Muhammet Yılmaz’ın çelişkili ve kendini kurtarmaya yönelik ifade verdiği için tanık değil, sanık olması gerektiğini söyledi.
Gültekin’in soruları esnasında tanığa baskı kurulduğunu ileri süren bazı sanık avukatları, salonu terk etti.
Endüstriyel mutfak ekipmanları bakım görevlisi tanık Emin Aksoy, servis olarak grill plate cihazını hiç tamir etmediklerini dile getirdi.
Müşterilerinden talep olduğunda bakıma gittiklerini anlatan Aksoy, “Grand Kartal Otel’le 10 yıldır çalışıyoruz. Oradan hiçbir cihaz için bakım talebi olmadı. Grill plate haznesindeki yağın 700 dereceye çıkacağını tahmin etmiyorum. Termostat belli bir dereceye geldiği zaman bir üst kat termostatı var, enerjiyi o keser. Isının bu dereceye çıkmış olması termostatların çalışmaması anlamına gelebilir. O da devreden çıkartmazsa derece yükselebilir.” diye konuştu.
Aksoy, yangının termostatın çalışmaması ya da üzerindeki yağ tabakasının yanması nedeniyle çıkmış olabileceğini sözlerine ekledi.
Otelin LGP tesisatını kuran Metin Ülkü, otelin LPG tanklarının Aygaz AŞ tarafından kurulmasının ardından tesisatlarını kendilerinin yaptığını belirterek, “2004 yılında ana mutfağa LPG tesisatı kurduk. Projesi yoktu. O zaman bizden otel de Aygaz AŞ de proje istemedi. Projeli iş yapmadık. Biz grill platenin olduğu alanda çalışma yapmadık. Şov alanının olduğu yeri bilmiyorum. Oraya LPG takmadık. Yemeklerin pişirildiği yere büyük kuzinelere bağlantı yaptık. Ondan sonra tadilat yapıldıysa bilemiyorum.” ifadelerini kullandı.
Söz verilen otelin sahibi tutuklu sanık Halit Ergül, o dönemde her işlemi otelin kurucusu Mazhar Murtezaoğlu’nun yaptığını ileri sürerek, “Metin Bey’e mi yoksa başkasına mı yaptırdı bilemiyorum. Ben hepsinin aynı yapıldığını zannediyordum. Ama beyefendi farklı söylüyor. Otel, Mazhar Bey’den sonra herhangi bir tadilat görmedi. Aygaz, yılda 2 kez gelir kontrol yapardı. Değişim olsa Aygaz yetkilileri ‘Burada tadilat var, gaz vermeyiz.’ derdi.” diye konuştu.
Ne olmuştu?
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetmiş, 133 kişi yaralanmıştı.
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 98 sayfalık iddianamede, otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Mürtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar hakkında 78 kez “olası kastla öldürme” ile “olası kastla kasten yaralama” suçlarından toplam 1998’er yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Otelin teknik görevlileri Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü, mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ve Muharrem Şen, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ile eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel’in de “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapsi talep ediliyor. (AA)