Suriye geçici hükümeti başkanı Ahmed Şara, 06 Mart tarihinde Suriye sahil bölgesinde meydana gelen olayları araştırmak ve gerçeği ortaya çıkarmak amacıyla kurulan bağımsız ulusal komite ile bir araya geldi. Toplantıda, komite üyeleriyle birlikte sahil bölgesindeki son olaylara dair soruşturma süreci ve izlenecek yöntemler tartışıldı.
Komitenin görevleri arasında, olayların nedenlerini ve koşullarını açıklığa kavuşturmak, sivillere yönelik ihlalleri araştırmak ve sorumluları tespit etmek yer alıyor. Ayrıca, kamu kurumlarına, güvenlik güçlerine ve orduya yönelik saldırılar da incelenecek ve saldırılardan sorumlu olanlar belirlenecek. Karara göre, komite soruşturmanın sonunda olaya karışanları yargıya sevk edecek.
‘Kan dökülmesinin cezasız kalmasına izin vermeyiz’
Öte yandan Reuters’a konuşan Ahmed Şara, Suriye’nin bir hukuk devleti olduğunu ve kanunun herkes için geçerli olduğunu vurgulayarak, “İnsanların onuruna yönelik saldırı Suriye’de kırmızı çizgidir. Kan dökülmesinin cezasız kalmasına izin vermeyiz” dedi.
Şara, Esad yanlıları ile yabancı bir devletin iç karışıklık yaratmak amacıyla çatışmaları körüklediğini belirtti.
Amerikan yaptırımlarının kaldırılmasının güvenlik ve ekonomik kalkınma ile doğrudan bağlantılı olduğunu ifade eden Şara, Rusya ile ilişkilerinin derinleştirilmesi gerektiğini belirti. Şara, iki ülke arasındaki anlaşmaları gözden geçirme kararı aldıklarını ancak henüz detaylara inemediklerini söyledi.
Süveydalılar: Katliamları durdurun!
Suriye’de son günlerde yaşanan olayları protesto eden kentlerden biri de Süveyda’ydı. Süveydalı aktivistler, Suriye’nin sahil kesimlerinde silahlı gruplar ile Şam iktidarına bağlı güçler arasında yaşanan çatışma ve sivillere yönelik katliamlara ilişkin ANHA’ya konuştu.
Husam Birek adlı aktivist, son yaşanan çatışmaların sivillerin hayatını kaybetmesine neden olduğunu belirterek, “Suçluların ve Baas rejim kalıntılarının hesap vermeleri için hepimiz sorumluyuz. Bunun da, hukuki yollarla yapılması gerekiyor. Zulüm karşısında hiç kimse sessiz kalmamalı. Çünkü 54 yıl boyunca zulme ses çıkarmadığımız için despotizmin acısını çektik” dedi.
Ülkenin genelinde yaşanan şiddet ve katliamlara tepki gösteren Rîm Azam adlı aktivist ise , “Suriye halkı, IŞİD, rejimin yerini ve intikamını alsın diye değil, özgürlük ve barış için ayağa kalktı” ifadelerini kullandı.
Luey Hamza adlı aktivist ise şiddeti karşı durmanın rejim kalıntılarını koruma anlamına gelmediğini belirterek, “Biz kimseyi korumuyoruz. Devlete karşı gelenler yargılanabilir. Fakat Suriye’nin sahil kentlerinde katledilen çocukların, kadınların ve yaşlıların suçu ne? Afgan, Özbek, Mısırlı ve Pakistanlı silahlı kişiler neden Suriye’nin sahil kentlerinde sivilleri katlediyor?” sorularıyla tepkisinin dile getirdi. Luey Hamza “Sadece ateş edenler değil, onlara katliam yapmaları için silah verenler de suçludur” ifadelerini kullandı.
Hafız El Hatip adlı aktivist de katliamları kınayarak, “Bu suçların devam etmesi Colani iktidarının yıkılmasına yol açacak” dedi.
Suriye’nin tüm bileşenlerinin katılımıyla demokratik bir ülkenin inşası için ulusal kongrenin yapılması çağrısında da bulunan Hafız El Hatip, şiddetin sürmesi halinde ayrışmayı artıracağını, çatışmaların daha da derinleştireceğini söyledi.
Kobanililer Alevi katliamına karşı yürüdü
Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobani kentinde yüzlerce kişi, Suriye’nin kıyı kentlerindeki Alevilere yönelik katliamı protesto etmek için yürüdü.Özgür Kadın Meydanı’nda başlayan yürüyüş Barış Meydanı’na kadar devam etti. Yürüyüşte yapılan açıklamalarda katliam kınandı, katliamın sorumlularının açığa çıkartılıp yargılanması istendi.
