İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınları düzenledikleri bu haftaki eylemlerde; Diyarbakır’da gözaltında kaybedilen Mehmet Özdemir’in, Hakkari’de kaybedilen Nazmi Çaçan’in akıbeti sorularak faillerinin yargılanması istendi. Batman’da Roboski Katliamı’nda yaşamını yitirenler anılarak faillerinin yargılanması istendi.
Diyarbakır’da 829. hafta eylemi
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” şiarıyla düzenledikleri eylem 829’uncu haftada da sürdü. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya gelen kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları kayıpların olduğu fotoğrafları ve resimlerinin olduğu pankartı açtı.
Eylemde ayrıca “Roboski katliamını unutmadık unutturmayacağız” pankartı da yer aldı. Bu haftaki eylemde 26 Aralık 1997’de Diyarbakır’da sivil polislerce gözaltına alınan ve kendisinden haber alınamayan Mehmet Özdemir’in hikayesi okundu.
Burada konuşan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Ömer Saman, Roboski’de hayatını kaybedenleri andı. Kürt sorununun çözümsüzlüğünden dolaylı Roboski Katliamı’nın gerçekleştiğini ve faillerinin bulunmadığını söyleyen Saman, “Toplumsal barış için onarıcı adaletin sağlanmasını istiyoruz” dedi.
Mehmet Özdemir’in hikayesi okundu
Bu haftaki eylemde 26 Aralık 1997’de Diyarbakır’da sivil polislerce gözaltına alınan ve kendisinden haber alınamayan Mehmet Özdemir’in hikâyesi okundu.
Açıklama öncesi konuşan Özdemir’in kızı Seyran Özdemir, yıllardır tüm baskı ve zulme karşı kayıplarını arayan Cumartesi Anneleri’ni selamlayarak, söze başladı.
“Bir ülke düşünün ki; kendi insanlarını hukuksuzca gözaltına alıyor, vahşice katlediyor ve ortadan kaldırıyor” diyen Seyran Özdemir, “ Kayıplarının akıbetini soranlara zulüm ediyor, gözaltına alıyor, tutukluyor. Bunlarla bu acı iki kat artıyor. Bu meydanlarda olan bizler, babamızı, kardeşimizi, çocuklarımızı kaybettik. Bu meydanda kayıplarını arayanlar değişti ama iki şey değişmedi. Devletin zulmü ve kayıplarımız hala yok. Benim babamda gözaltına alınıp, kaybedildi. Ne babam ne de failleri bulunamadı. Ama iyi bilinsin ki Cumartesi Anneleri’nin karanlık ellere ve onların sahiplerine karşı çaba ve mücadelesi devam edecektir” diye konuştu.
Özdemir’in hikayesini İHD üyesi Fırat Akdeniz okudu.
Özdemir’in kaybedilme hikayesi şöyle:
Batman 665’inci hafta eylemi
Batman’Da İHD ve kayıp yakınları, eylemlerinin 665’inci haftasında Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” pankartının açıldığı eylemde, kayıpların fotoğrafları taşındı. Eyleme yerine kayyım atanan Batman Belediyesi Eş Başkanı Gülistan Sönük, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Batman Şubesi üyeleri, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Şubesi yöneticileri, Batmlan Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri katıldı.
Bu haftaki eylemde Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 34 kişinin savaş uçakları tarafından bombalanarak katledilmelerinin hikâyesi okundu. Basın metnini okuyan İHD Şube Yöneticisi Rezan Baytar, katliam sonrası yaşanan hukuksuzluğa dikkat çekerek, “Roboski’li aileler haksızlık karşısında bugüne kadar takınmış oldukları tavır adaletin ölçüsü olmaya devam edecektir. Roboski ailelerinin ve insan hakları savunucularının mücadelesinin devam edeceğini buradan bir kez daha yineliyor, 13 yıl önce yitirdiğimiz bu gencecik insanları saygı ile anıyoruz” dedi.
Açıklama oturma eylemi ile son buldu.
Hakkari 155’inci hafta eylemi
İHD Hakkari Şubesi ve kayıp yakınları, 155’inci haftasında Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. Eylemde, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” pankartı ve kayıpların fotoğrafları açıldı. Bu haftaki eylemde, Bitlis’in Tatvan ilçesinde 29 Aralık 1993 operasyona çıkan askerler tarafından alıkonularak kaçırılıp katledilen Nazmi Çaçan’ın failleri soruldu. Konuya dair basın metnini İHD Şube Eşbaşkanı Sibel Çapraz okudu.
Roboski’de 34 yurttaşın katledilmesine değinen Sibel Çapraz, faillerin devletin cezasızlık politikasıyla bir kez daha korunmaya devam edildiğini söyledi. Roboski katliamının devletin Kürt meselesinde uyguladığı güvenlikçi politikaların sonuçlarından en korkunç olaylarından biri olduğunu belirten Sibel Çapraz, “Newala Kasaba gibi, 33 Kurşun Katliamı gibi sivillerin katledildiği ve sorumlularının ortaya çıkarılmadığı faillerin hesap vermediği katliamların benzeridir Roboski. Biz, insan hakları savunucuları olarak Roboski Katliamının karşısında hakikatin tam olarak yanında yer alacağız. Roboski’de failler gerekli cezaları alana kadar mücadelemiz devam edecek” dedi.
Sibel Çapraz, Nazmi Çaçan’ın 29 Aralık 1993 tarihinde Bitlis’in Tatvan ilçesine bağlı Düzcealan köyüne askerlerce düzenlenen operasyonda köylülerin köy meydanında toplattığını belirterek, evinden çıkmak istemeyen Necmi Çaçan’ın evine uzun süre taciz ateşi yapıldığını söyledi. Akabinde evin önüne gelen askerler, kapıyı açan ve hamile olan eşi Gülşen Çaçan’ı ve çocuklarını darp ettiğini aktaran Sibel Çapraz, “Necmi Çaçan’ı yerde sürükleyerek evden çıkarmak isteyen askerlere karşı çıkan eşi Gülşen Çaçan ağır biçimde darbedildi. Köylüler ve Necmi Çaçan’ın akrabaları askerlerce gözaltına alınan Necmi Çaçanı aramaya çıktı. Ağır işkence görmüş cansız bedeni sabah saat 06.00 sularında kızı Pınar tarafından iki köy arasında bir bölgede bulundu. Cenaze bulunmasına rağmen yetkinler cenazenin köye getirilmesine uzun süre izin vermedi. Necmi Çaçan’ın Ağır işkence görmüş bedeni dini vecibeler dahi yerine getirilmeden köylüler tarafından defnedilmek zorunda bırakıldı” şeklinde konuştu.
‘Sorumlular açığa çıkarılsın’
Olayın medyaya yansıması ile köyde yaşanan bu vahşet adına konuşmak isteyen görgü tanıkları tehdit edildiğini belirten Sibel Çapraz, “Akabinde Tatvan savcılığı olay ile ilgili olarak yapılan başvuruyu ‘kovuşturmaya yer olmadığına dair karar’ ile kapatıldı ve 20 yıllık zaman aşımı ile dosyayı faili meçhul bırakmak istedi. Pervasız güç unsurları ilgili dönemde birçok yurttaşımızı ‘köylerin boşaltılması’ adı altına katletti, kaybetti ve siyasi hukuk kararları ile bu katliamların üzerlerini örttü. ‘Cezasızlık sistemi’ cumartesi anneleri ve insanlarının güçlü bir biçimde bertaraf edilmesi gerektiğini düşündüğü yegâne düsturdur. Bu düstur ile kayıplarımızı aramaktan ve Necmi Çaçan dosyasında sorumluların bir an önce açığa çıkarılıp gereken hukuki cezanın verilmesi için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.
Açıklama oturma eylemiyle son buldu.(MA)