İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, gözaltında kaybedilen ve faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitirenlerin akıbetini sormaya devam ediyor. Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenlenen 851. hafta eylemine Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Parti Meclisi üyesi Beycan Taşkıran ve çok sayıda yurttaş katıldı.
‘Yüzleşme olmadan onurlu barış olmaz’
İHD Şube Başkanı Ercan Yılmaz yaptığı konuşmada, “Ailelerin 30 yıldır süren adalet mücadelesi devam ediyor. Geçmişle yüzleşilmeden, kayıpların akıbeti ortaya çıkarılmadan kalıcı ve onurlu bir barış mümkün değil” dedi.
ESP PM üyesi Beycan Taşkıran ise “Adalet olmadan barış olmaz, bu mücadele hepimizin mücadelesidir” ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları: ‘Devlet resmî olarak özür dilemeli’
Tülay Hatimoğulları, kayıp yakınlarının yıllardır sürdürdüğü mücadeleye dikkat çekerek, “Cumartesi Anneleri’nin öncülüğünde başlayan bu eylem, Türkiye tarihinin en uzun soluklu sivil direnişidir. Mücadelenin önünde saygıyla eğiliyoruz” dedi.
Katledilen gazeteciler Musa Anter ve Hrant Dink’i anımsatan Hatimoğulları, “Hakiki yüzleşme olmalı. Ailelerden, toplumdan ve bedel ödeyen herkesten devlet resmî ağızla özür dilemeli. Ancak bu şekilde acılar bir nebze olsun hafifler ve barış için gerçek bir adım atılmış olur” dedi.
Hasan Ocak’ın hikayesi anlatıldı
Eylemde, 21 Mart 1995’te gözaltına alındıktan sonra işkenceyle öldürülen Hasan Ocak’ın hikayesi İHD Kayıp Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz tarafından aktarıldı.
Akdeniz, Hasan Ocak’ın İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’nde işkenceye maruz kaldığını, tanık ifadeleriyle gözaltında tutulduğunun kanıtlandığını, ancak resmî makamların 58 gün boyunca bilgi vermediğini hatırlattı.
Ocak ailesi, yapılan başvurulara rağmen sonuç alamayınca konu kamuoyunun gündemine taşındı. 58 günlük arayışın sonunda Hasan Ocak’ın ağır işkence izleri taşıyan bedeni Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda bulundu. Dönemin İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Algan Hacaloğlu, “Toplumdan hükümet adına özür diliyorum” açıklamasında bulundu.
Ancak Ocak ailesinin yaptığı tüm suç duyuruları takipsizlikle sonuçlandı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2004 yılında Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkını düzenleyen 2. maddesini ihlal ettiğine hükmetti.
Batman
Batman’da İnsan Hakları Anıtı önünde eylemin 687’nci haftasında bir araya gelen insan hakları savunucuları ve kayıp yakınları, adalet çağrısını yineledi.
İHD Şube yöneticisi Melek Atalay, “Gözaltında kaybettirilen sevdiklerimizi unutmadık, unutmayacağız. Cezasızlık kültürü yeni ihlallerin önünü açıyor, bu suç zaman aşımına uğratılamaz” dedi. Açıklama oturma eylemiyle son buldu.
Dersim
Dersim’de Seyit Rıza Meydanı’nda düzenlenen açıklamada gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı.
İHD Tunceli Şube Eşbaşkanı Özgür Ateş, 27 Mayıs 1995’te Galatasaray Meydanı’nda başlayan mücadelenin 30 yıla ulaştığını belirterek, “Faillerin büyük çoğunluğu yargılanmadı, davalar zamanaşımıyla düştü” dedi.
Hasan Ocak’ın hikayesinin okunmasının ardından Seyit Rıza Anıtı’na karanfil bırakıldı.
Hakkâri – Yüksekova
Hakkâri İHD Şubesi ve kayıp yakınları, eylemin 177’nci haftasında Yüksekova’daki Sanat Sokağı’nda toplandı. “Failler belli, kayıplar nerede?” pankartı açıldı.
Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç’un mesajı okundu. “30 yıldır süren adalet mücadelemiz engellenmek isteniyor. Bu ülke bize adil davranmadı” ifadeleri kullanıldı.
Hakkâri-Van Tabip Odası yöneticisi Hüseyin Yaviç, Karakoç’un gözaltında kaybedildiği süreci anlattı: “110 gün sonra işkence izleriyle bedeni Kimsesizler Mezarlığı’nda bulundu. Annesi Asiye Karakoç da adalet göremeden yaşamını yitirdi.”
Şanlıurfa
İHD Şanlıurfa Şubesi, Kayıplar Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada Birleşmiş Milletler’in Zorla Kaybetmelere Karşı Sözleşmesi’nin imzalanmasını ve uygulanmasını talep etti.
Şube Eşbaşkanı Zeynep Dilek Polat, “Cezasızlık politikalarına son verilsin” çağrısında bulundu. (MA)
