Kayıplar için dört kentte açıklamalar yapıldı

Kayıp yakınları, gerçekleştirdikleri basın açıklamalarında, İslam Terkoğlu, Mümine Sincar, Tayibe Sincar, Halit Boran ve Gülistan Doku’nun faillerinin açığa çıkarılmasını talep etti.

Kayıplar için dört kentte açıklamalar yapıldı
Kayıplar için dört kentte açıklamalar yapıldı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 23 Kasım 2024 15:27
  • Güncellenme: 23 Kasım 2024 15:32

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınları, 1990’lı yıllarda gözaltında kaybedilen ve faili meçhul cinayetlerle ölenler için her hafta gerçekleştirdikleri basın açıklamalarını bu hafta da sürdürdü. Diyarbakır, Yüksekova, Batman ve İzmir’deki basın açıklamalarında, kayıpların akıbetlerinin ortaya çıkarılması ve faillerin yargılanarak cezalandırılması istendi.

Diyarbakır

İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, basın açıklamalarının 824’üncü haftasında Koşuyolu Parkı’nda bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde buluştu. Kayıplar ve faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının taşındığı açıklamaya, sivil toplum örgütlerinden de çok sayıda kişi katıldı.

İHD Şubesi Başkan Yardımcısı Suzan Mehmetoğlu, yaklaşan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’ne işaret ederek, “25 Kasım biz kadınlar için özel bir gündür. Özelliği, kadın mücadelesinin her geçen yıl daha çok arttığını gösteriyor olmasıdır. Kadın ve çocuk ölümleri her geçen gün artıyor. Kadınlar olarak yaşananları kınıyoruz. Tek bir kadın kalana dek mücadelemiz sürecek” dedi. Suzan Mehmetoğlu, ayrıca Dêrsim ve Ovacık belediyelerine kayyım atanmasına tepki gösterdi.

Bu haftaki açıklamada, 27 Haziran 1994 tarihinde öldürülen Mümine Sincar ve Tayibe Sincar’ın hikayesi okundu. İHD Kayıp Komisyonu üyesi Berfin Elçi, şu bilgileri paylaştı. Mümine ve Tayyibe Sincar’ın Mardin’in Ömerli ilçesindeki evine polis baskın yapıldığını aktaran Elçi şunları söyledi:

“Ev baskını aile damda uyurken yapılır. Baskın direkt Tayyibe Sincar’a yönelik yapılmıştır. Özel harekatçılar silahlarını Tayyibe Sincar’a doğrultur. O sırada kız kardeşi Mümine ablasının üzerine kapanır. Polisler, ateş ederek iki kız kardeşi orada katleder. Olaydan sonra askerler köye gelip cenazeleri almak ister ancak aile ve köylüler buna izin vermez. Savcı gelir ve olay mahallinde rapor tutar. 36 tane M-16 kovanın bulunduğu tutulan rapora geçirilir. Ailenin tüm talep ve ısrarına rağmen savcı otopsi yaptırmaz. Askerler aynı gün köy muhtarı Mehdi Aksoy’u gözaltına alıp, 30 saat sorguladıktan sonra serbest bırakır. Köye gelen askerlerin başındaki komutan ‘Eğer koruculuğu kabul etseydiniz, başınıza bunlar gelmezdi’ der. Aile, Ömerli Savcılığı’na polisler hakkında suç duyurusunda bulunur. Ancak tüm hukuki mücadeleye rağmen sonuç alınamaz ve bu olay failli meçhul olarak kayıtlara geçer.”


Yüksekova

İHD Hakkari Şubesi ve kayıp yakınları, 150’nci hafta basın açıklaması için Yüksekova’daki Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. Açıklamada “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” pankartı ve kayıpların fotoğrafları taşındı. Açıklamada Yüksekova’nın Dağlıca köyünde 23 Kasım 2006 tarihinde odun topladığı esnada askerler tarafından öldürüldüğü belirtilen İslam Terkoğlu’nun failleri soruldu.

İHD Hakkari Şubesi yöneticilerinden Ozan Tekin Akbaş, Terkoğlu’nun hikayesini okudu. Terkoğlu’nun söz konusu tarihte arkadaşı Reşit Soydan ile birlikte topladıkları odunları götürmek üzere yola çıktıkları sırada önlerinin askerler tarafından kesildiğini aktaran Akbaş, “Askerler herhangi bir uyarı yapılmaksızın araca ateş etti ve İslam Terkoğlu olay yerinde ağır bir biçimde yaralandı. Reşit Soydan ise, şans eseri yara almadan kurtuldu. Vurulan Terkoğlu’nun sivil olduğunu anlayan kolluk kuvvetleri her ne kadar hastaneye sevkini sağlamaya çalışılmış olsa da Terkoğlu yolda hayatını kaybetti.

Aynı saatlerde Hakkari Valiliği iki teröristin etkisiz hale getirildiği ile ilgili açıklamada bulundu. Reşit Soydan götürüldüğü jandarma taburundan adliyeye sevk edilmeksizin serbest bırakıldı. Dönemin Hakkari milletvekili, Meclis’te Terkoğlu’nun katledilmesi olayı ile ilgili soru önergesi verdi. Soru önergesine İçişleri Bakanlığı tarafından verilen cevapta ise, ilgili olayın detayları ile araştırıldığı, vurulanın bir köylü olduğunun kabul edildiği belirtildi” diye konuştu.

Akbaş, “Herhangi bir soruşturma yürütülmedi. Böylelikle ailesinin geçimini sağlamak ve kış için yakacak odun temin etmeye çalışırken katledilen İslam Terkoğlu’nun akıbeti faili meçhul bırakıldı. İslam Terkoğlu dosyasında adalet sağlansın, failler yargılansın. Terkoğlu’nun akıbetinin ortaya çıkarılması için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.


İzmir

İHD İzmir Şubesi, olumsuz hava koşulları nedeniyle bu haftaki açıklamayı dernek binasında yaptı. 25 Kasım dolayısıyla bu haftanın açıklaması, derneğin Kadın Komisyonu tarafından yapıldı. Açıklamada Dersim’de 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana kendisinden haber alınamayan Gülistan Doku’nun akıbeti soruldu.

İHD İzmir Şube yöneticilerinden Gülay Gün Bilici, Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümü öğrencisi Gülistan Doku’dan 5 Ocak 2020’den bu yana haber alınamadığına işaret etti. Gülay Gün Bilici, Diyarbakır’da yaşayan ailenin 6 Ocak 2020’de kayıp başvurusunda bulunduğunu hatırlatarak, Gülistan Doku’nun en son 5 Ocak’ta MOBESE kameralarında eski erkek arkadaşı Zaynal Abarakov ile bir pastanenin önünde tartışırken görüldüğünü ifade etti.

Gülay Gün Bilici, Gülistan Doku’nun aynı tarihte üniversiteye giden bir minibüse bindiğinin tespit edildiğini ancak sonrasında akıbetine dair girişimlerin sonuçsuz kaldığını ifade etti. Gülay Gün Bilici, “İntihar ettiği iddiaları’ üzerine baraj gölünde yapılan arama kurtarma çalışmalarındaysa Gülistan’a ait cesede ulaşılamamıştır” dedi.

Gülay Gün Bilici, ailenin Zaynal Abarakov’u kızlarının kaybolmasından sorumlu tuttuğunu, ancak soruşturma tutuklama taleplerinin dikkate alınmadığını söyledi. Gülay Gün Bilici, “Başta Gülistan Doku olmak üzere kaybedilen tüm kadınlara ne olduğu bulunmalı, failler ortaya çıkarılmalı ve akıbetleri aydınlatılmalıdır. Sorumlular yargılanmalıdır” diye konuştu.


Batman

İHD ve kayıp yakınları, basın açıklamalarının 660’ıncı haftasında Batman’da Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” pankartının açıldığı açıklamada, kayıpların fotoğrafları taşındı. Basın açıklamasına kayıp yakınlarının yanı sıra sivil toplum örgütü ve siyasi partilerden isimler katıldı.

Bu haftaki açıklamada, İstanbul’un Fatih ilçesinin Aksaray semtinde 19 Ekim 1995 tarihinde gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Halit Boran’ın akıbeti soruldu.

İHD üyesi Zana Yücel Bozkurt, Diyarbakır’ın Lice ilçesindeki köyünden çalışmak üzere İstanbul’a giden Boran’ın, Aksaray’da polisler tarafından gözaltına alındığını söyledi. Bozkurt, ailesi ve yakınlarının Boran’ı 8 gün sonra İstanbul’da gözaltına alınan kişilere dair Show TV adlı özel bir televizyon kanalının haberlerinde gördüğünü aktardı. Bu haber ve fotoğrafların sonraki gün Sabah Gazetesi’nde yayımlandığını belirten Bozkurt, ailenin bunun üzerine resmi kurumlar nezdinde girişimlerde bulunduğunu ifade etti. Bozkurt, “Ailesinin tüm girişimlere rağmen Halit Boran’dan o tarihten itibaren bir daha haber alınamadı” dedi.